Kanal D ekranlarında 15 yıl önce başlayıp günümüzde aynı ilgiyle izlenen Arka Sokaklar dizisi hukuk camiasını ayağa kaldırdı.
2 Nisan 2021 Cuma akşamı yayınlanan dizi 584. bölümüyle son olarak ekrana geldi.
Türkiye'de önüne geçilemeyen tecavüz, taciz ve öldürmeye varan cinsel saldırı olayları isyan ettirmeye devam ediyor.
Cinsel istismar konusunda tüm dünyada farkındalık yaratmak amacıyla, 2009 yılından itibaren 4 Mart, “Dünya Cinsel İstismar İle Savaşma Günü” olarak kabul ediliyor.
'Arka Sokaklar' dizisinde de isyan ettiren bu konu işlendi.
Hüsnü Çoban'ın kızı Zeliha karakterinin cinsel saldırıya uğradığı sahne ekrana damga vurdu. Zeliş'e hayat veren oyuncu Yüsra Geyik ise "Kaç kadın bu hafta böyle yaşamak zorunda kaldı?', 'Kaç aile çaresiz bırakıldı?" sözleriyle kadına şiddet ve cinsel saldırı olaylarına isyan etti.
Dizide geçen "Biz yakaladık hakim bıraktı" sözü de sosyal medyaya damga vurdu.
AVUKATLAR RTÜK'ÜN ÖNÜNDE KUYRUK OLDU
Dizide bütün bunlar ilgiyle izlenirken avukatlar Arka Sokaklar'da kendilerine hakaret edildiği gerekçesiyle RTÜK'e şikayet dilekçesi yağdırdı.
70 baro başkanı, Kanal D’de yayınlanan Arka Sokaklar adlı diziyi Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na (RTÜK) şikâyet etti.
Baro başkanları şikayet dilekçesinde, dizinin 54.ve 55. bölümlerinde, avukatlara yönelik haksız ve çirkin muamele ile tahrik unsurunun bulunduğu, polis ve avukatların karşı karşıya getirilmek istendiği gerekçesiyle yayıncı kuruluş ve sorumlular hakkında idari yaptırım uygulanmasını talep etti.
70 baro başkanının şikayet dilekçesinde şu ifadelere yer verdi:
“Yaygın yayın yapan ve tüm dijital platformların kanal listesinde ilk sıralarda yer alan Kanal D isimli televizyon kanalında uzun yıllardır süren Arka Sokaklar isimli dizinin 26.03.2021 tarihli 583. bölümünde avukat rolünü canlandıran şahıs, polis rolünü canlandıran kişilerce kelepçelenerek gözaltına alınmakta ve yine aynı sahnede polis memuru tarafından avukata tokat atılmaktadır. Şikâyet konusu sahnede avukata karşı 'rahat dur', 'bu daha hiçbir şey' gibi tehdit ve hakaret içerikli cümleler sarf edilmekte, polis memurlarına da 'oğlum tutsanıza şunu', 'bir adamı zapt edemiyorsunuz, kelepçeleyin şunu' dendikten sonra avukat tokat atılarak zapt edilmeye çalışılmaktadır."
“TOPLUM VİCDANINI DERİNDEN YARALAMIŞTIR”
"İlk olarak belirtilmesi gereken şudur ki; avukatlık mesleği, 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu ve sair mevzuat uyarınca kamu hizmetidir. Ülkemizde yargı mekanizması 3 sacayağından oluşmaktadır. Bunlar iddia, savunma ve hüküm olmakla birlikte savunma mekanizmasını ifa eden kişiler kamu görevlisi sıfatına haiz avukatlardır. Ne yazık ki toplumumuzda sık sık avukatların müvekkillerinin haklarını savunan bir vekil olduğu göz ardı edilmekte ve ilgilendikleri davalarla özdeş tutulmaktadır. Bunun sonucunda savunmanlar halk nezdinde yanlış tanınmakta ve büyük bir itibar kaybıyla karşı karşıya kalmaktadır. Bu sebeple senaryo gereği dahi olsa, bir kamu görevlisinin yine bir başka kamu görevlisi tarafından hakarete uğraması, darp edilmesi ve sokak ortasında herkesin görebileceği bir biçimde aşağılanarak ters kelepçe ile zorla polis aracına bindirilmesi toplum vicdanını derinden yaralamıştır.
Hangi sebeple olursa olsun avukat olduğunu beyan etmiş bir kimseye bu tarz bir muamele yapılabilmesi kabul edilebilir değildir. Üstelik dizide polis rolünü üstlenen kişi, vatandaşlara karşı yerinde olarak 'iyi polis' olarak lanse edilmekte, sanki onun yaptığı tüm fiiller de doğruymuş gibi bir algı oluşturulmaya çalışılmıştır. Hal böyle olunca hukuka aykırılığın boyutu daha da artmaktadır.
Kaldı ki bu muamele bir avukata değil de sıradan bir vatandaşa karşı gerçekleştirilseydi dahi hiçbir haklılık payı bulunmadığı gibi bu muamelenin kanun ordusu niteliğindeki polis teşkilatının vakar ve itibarına da zarar vereceği tartışmasızdır. Yargı erkine hizmet eden iki görevin böylelikle çatışma içinde gösterilmesi de son derece tehlikelidir. Ortada işlenmiş bir suç varsa kolluğun görevi yalnızca suçun icra hareketlerine son verilmesini sağlamak veya icrayı engellemek, delilleri hukuka uygun biçimde toplamak ve suç şüphesi altında bulunan kişileri yine hukuk kuralları çerçevesinde derdest ederek ifadesini almaktan ibarettir."