Küçük kızın kuzeni ve aynı zamanda avukat olan Aymila Yıldırımcan ile dayısı Safet Yıldırımcan, Emine’nin başına ne geldiğini öğrenmek amacıyla programa başvurdu. Aile, yıllardır süren belirsizliğe son vermek isterken, yayınlarda ortaya atılan ağır iddialar kamuoyunda büyük infial yarattı.
Emine Yıldırımcan, 1991 doğumlu. Annesi Raziye Tanrıkulu, biyolojik babasından boşandıktan sonra Ercan Yılmaz ile dini nikahla birlikte yaşamaya başladı. Emine de annesiyle birlikte bu eve taşındı. Aileye göre, bu dönem küçük kızın hayatında kritik bir dönüm noktası oldu. Resmi kayıtlara göre, Emine’nin kayboluşuyla ilgili o dönemde kayıp ilanı bile verilmedi ve olay yıllarca gizli kaldı.

Programda odaklanan şüpheler, üvey baba Ercan Yılmaz üzerinde yoğunlaştı. İddialara göre, Ercan Yılmaz’ın önceki evliliğinden olan üç öz kızı, babaları hakkında cinsel istismar suçlamasında bulundu. Bu suçlamalar nedeniyle Yılmaz’ın 2004 yılında cezaevine girdiği belirtiliyor. Kızların ifadelerinde, Emine’ye yönelik de benzer istismar ve şiddet iddiaları yer aldı.
En çarpıcı kısım ise, kızların anlatımlarına dayanan cinayet iddiası: Anne evde yokken Ercan Yılmaz’ın Emine’yi defalarca dövdüğü, bir gün duvara fırlatarak hareketsiz bıraktığı öne sürüldü. Ardından, cesedi yok etmek için evdeki tespih yapım makinesini kullanarak küçük kızı parçalara ayırdığı ve bu parçaları öz kızlarına çöpe attırdığı iddia edildi. Programda telefonla bağlanan bir görgü tanığı ve Yılmaz’ın kızlarından biri, benzer ifadeler verdi.

Ercan Yılmaz ise canlı yayına bağlanarak tüm iddiaları reddetti. Özellikle tespih makinesiyle ilgili suçlamaların “teknik olarak mümkün olmadığını” savundu ve suçsuz olduğunu ifade etti. Annesi Raziye Tanrıkulu da programda kızını aradığını belirterek açıklamalarda bulundu.
