Münevver Karabulut, Zeynep Şenpınar, Pınar Gültekin, Asiye Erdem ve ismi yazmakla bitmeyecek erkek şiddetine kurban giden nice kadınlar!
İstanbul Sözleşmesi ile belki hayatta kalmaları için bir nebze elde güç olacaktı ancak AK Parti, imzacısı olduğu sözleşmeyi geri çekmek için hazırlık yapıyor. Sözleşmeye destek veren KADEM (Kadın ve Demokrasi Vakfı) ise sessizliğe gömüldü. Vakfın Başkanlığını Dr. Saliha Okur Gümrükçüoğlu yapıyor Sümeyye Erdoğan da yönetim kurulu üyesi. Yazar Abdurrahman Dilipak, KADEM ve İstanbul Sözleşmesi'ne sert yüklendi. "Sizi teşhir edeceğiz" dedi.
KADEM VAKFINI KİMLER YÖNETİYOR?
"Toplumda kadınların birikimlerini ve yeteneklerini daha verimli kullanabilecekleri uygun zeminler oluşturmayı amaç edinirken; nitelikli, toplumsal farkındalığı yüksek, özgüven sahibi şahsiyetler yetiştirmeyi hedeflemektedir." denilerek kuruluş amacı açıklanan KADEM Vakfı'nın Başkanlığını, Dr. Saliha Okur Gümrükçüoğlu yaparken yönetim kurulu üyeleri arasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan Bayraktar, Dr. Hafize Şule Albayrak, Cumhurbaşkanlığı İletişim Daire Başkanı Fahrettin Altun'un eşi Fatmanur Altun, Avukat Derya Yanık, Sevim Zehra Kaya, Hüsna Hamiyet Altın gibi isimler yer alıyor.
Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın yönetim kurulunda olduğu KADEM’in de imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’ni hedef aldı. Köşesinden KADEM'e seslenen Dilipak, "Susarsanız, bunu ikrar sayarız, seçime giderken sizi teşhir ederiz" görüşünü savundu.
"KADEM GÜÇ ZEHİRLENMESİNE KAPILDI, AK PARTİ BU İŞTEN ZARAR GÖRÜR"
Dilipak, "Birilerine göre İstanbul sözleşmesi geri çekilirse AK Parti bu işten siyasi olarak zarar görür. Bu görüşte olan parti üst yönetiminde de isimler var, teşkilatlarda da. Özellikle KADEM çevresindeki, Aile Bakanlığı çevresindeki bazı isimler, bazı milletvekilleri de bu görüşe destek veriyor. Bu kesimlerin referansları yine kendileri. Kendileri söylüyorlar, kendi sözlerini tekrarlayan arkadaşlarını şahid tutuyorlar iddialarının isbatına. Önce Erdoğan’ın ailesinden birilerini yanlarına alınca ayakları yerden kesildi, başta Aile Bakanlığı da onların paraleline girince, yasama, yürütme, yargı da hiçbir engelle karşılaşmadan her şey tereyağdan kıl çeker gibi hallolunca bunlar bir güç zehirlenmesine kapıldılar. TBMM’deki bir komisyon toplantısındaki konuşmaları eleştirince buyurgan bir şekilde aba altından sopa göstermeye kalkmışlardı." düşüncesini dile getirdi.
"MİLLETİN SİNİR UÇLARINDA TRAMPET ÇALMAKTAN VAZGEÇİN"
Dilipak, "Bu çevrelerin iddiaları şu: Sekülerleşme artıyor. Bu durum AK Parti tabanındaki gençleri de etkiliyor. 2023’de 5 milyon yeni seçmenin oy kullanacağı unutulmamalıdır. AK Parti bu kesimden oy almak istiyorsa, İstanbul sözleşmesine karşı çıkmamalı. Milletin sinir uçlarında trampet çalmaktan vazgeçin. Bu rezalette, imzası, sorumluluğu olan herkesin, TBMM komisyonlarında yapılan konuşmalar elimizde, Genel kurul zabıtları da. Komisyon üyeleri, Aile Bakanlığı yetkilileri, STK’lardan bunlara arka çıkanları, KADEM’i bu konuyu, yeniden bir kere daha düşünmeye, bu konuda açıklama yapmaya davet ediyoruz.
"KİM KİMDİR BİLİYORUZ SUSARSANIZ İKRAR SAYAR SİZİ TEŞHİR EDERİZ"
Biz kim kimdir biliyoruz. Susarsanız, bunu ikrar sayarız. Seçime giderken sizi teşhir ederiz. Kul hakkına girersiniz, size hakkımızı helal etmeyiz. Tevbe edin. “Islah edici” gibi gelerek ailenin ifsadına sebeb olan bir işi başlatanlardan olduğunuz ve bozgunculuk yaptığınız, girdiğiniz kul hakkının sorumluluğundan kurtulmak için, daha fazla bu insanların üzerine gelmeyin, oyalamayın bu insanların sabrını test etmeyin derim. Sonra üzülürsünüz.
"HERKES DÜŞMAN SAFINDA BİRLEŞİNCE YIKILMALARI MUKADDER OLDU"
Son bir not: Onlar şerlerinden emin oldukları için dostlarını uzak tuttular. Kendilerine bağlamak için düşmanlarını yakınlaştırdılar. Yakın tutulan düşman dost olmadı. Ama uzak tutulan dostları düşman oldu. Herkes düşman safında birleşince yıkılmaları mukadder oldu." ifadesini kullandı.