Çocuklar ve psikoloji üzerine yapılan araştırma için asi ve inatçı olan çocukların hayatları ve ilerleyişi incelendi. Bu tarz çocukların ilerleyen yaşlarında, hayatlarının ilerleyen evresinde çok daha başarılı oldukları gözlemlendi.
Çocukların neden sözlerimizi dinlemediği, söylediklerimizi neden dinlemediklerini ve neden sürekli yaramazlık yaptıklarını sorguluyor ve genel olarak anlamlandıramıyoruz. Bu davranışlardan kendimizi sorumlu tutup ilerleyen evrede nerede hata yaptığımızı sürekli sorgular dururuz. Fakat yapılan araştırmalar bu çocukların aile sebebiyle böyle olmadıklarını, kendi zeka ve düşüncelerine güvendikleri için böyle olduklarını, ilerleyen yaşlarında da çok daha başarılı hayatları olduğu ortaya çıkarılmıştır.
Uzun yıllardır yapılan bir araştırmaya göre çocuklardan sürekli bir şeyler bekleniyor. Başarı, derslerde yüksek puan, sevgi, saygı vs. derken çocuklara karşı olan istekler asla azalmıyor ve bitmiyor. Bu durum da ilerleyen yaşlarda evde otoriteye karşı koymaya başlayan çocukların ileri hayatlarında çok daha başarılı olabileceklerini gösteriyor. Evde otoriteye karşı koyan bu çocuklar, etraflarında olan biteni sorgulamaya ve sınırlarınızın ötesinde düşünmeye başlıyorlar. Bu da onların ileriki yıllarda fikir üretmek ve iş kurma adına daha fazla düşünmeleri konusunda avantaj sağlamaktadır. Çocuklukta asi, huysuz ve inatçı duygu durumları, iş hayatlarında önemli pozisyonlarda olmalarını sağlıyor.
İncelenen tüm bu değişkenlere göre, bu çocukların başarılı olmasındaki bir diğer etken de bencil olmaları ve kendi çıkarlarını gözetmeleridir. Onlara dayatılan tüm bu kurallara uymayı reddediyor olmaları, istedikleri maaşı ve başarıyı elde edene kadar gereken tüm savaşı veriyor olmalarıdır. Onları rahatsız eden tüm her şeyi bu asilikleriyle ortadan kaldırabiliyorlar.
Çocukların ileriki hayatlarında başarılı olmaları, karakter ve davranışlarına bağlı olarak değişmektedir. Yani aslında başarı kavramında bu iki kavram oldukça önemlidir. Yani tüm bu bilgilere dayanarak asi ve inatçı çocukları olan ailelere endişelenmemeleri gerektiğini söylüyor ve onlar hakkında stabil kararlar vermemeleri gerektiğini söyleyebiliriz. Çünkü araştırmaların hepsi gösteriyor ki bu asilik ve inatçılık iyi şeylere işaret ediyor olabilir.
