MAGAZİN

Ajda Pekkan'ı çırılçıplak gören iki gazeteci kim?

Hürriyet gazetesinin duayen köşe yazarı Ertuğrul Özkök’ün bugün kaleme aldığı yazı yine olay oldu. Özkök seneler önce Ajda Pekkan’ı kulisinde çırılçıplak gören iki ünlü köşe yazarının ismini bakın nasıl verdi?

İşte Özkök’ün bugünkü yazısından satır başları.

Memleketin bunca meselesi varken benim aklım Upper Cihangir’de...

Neden derseniz, Upper Cihangir’in “seviyeli magazincilerinin” üzerine pandemi tembelliği çöktü.

Magazin halısı Upper Cihangir’in altından çekiliyor da haberleri yok..

O yüzden iş yine bana düştü ve bu sosyal sorumluluğumu yerine getiriyorum.

En vahimi de halıyı çeken kim biliyor musunuz...

Türk basınının yarım asırlık eski tüfek siyaset yazarları...

Mesela Milliyet gazetesinin en ağır siyaset yazarlarından Melih Aşık geçen gün öyle bir şey yazdı ki...

Benim diyen Upper Cihangir magazincisi yazamaz...

Haber şu...

Ajda Pekkan Türk basınının en ağır iki siyaset köşe yazarının önünde çırılçıplak soyunmuş...

Kim bu iki köşe yazarı... Sizi biraz merakta bırakacağım ki olayın tam aslını öğrenin...

*

Olayı Milliyet gazetesinin köşe yazarı Melih Aşık önceki gün köşesinde yazdı.

Oradan aktarıyorum...

Olay üç TRT’cinin gittiği ikinci kulüp Lalezar’da geçiyor.

O gece sahnede Ajda Pekkan var. Ajda programını bitirdikten birkaç dakika sonra haber göndermiş. Üç TRT’ciyi odasında bekliyor.

Gerisini Melih Aşık’tan dinleyelim:

“Kameraman, Tunca Yönder, Altan Öymen hep birlikte ve heyecan içinde Ajda’nın odasına yollandık.

Altan Abi’nin önceden tanışıklığı vardı Ajda ile, önden o girdi. Ben arkasından. Daha da arkada diğer ekip.

Biz kapıdan girerken Ajda sahne kıyafetini çıkarıyordu. Tam elini arkaya atıp üstünü çıkarırken Altan Ağabeyimiz öne atılıp Ajda’nın önünde vücuduyla bir perde oluşturmasın mı?

Kafasını da yana çevirdi ki önünü görmesin. Böylece Ajda’nın göğsünü bizden saklamış oldu. Böylece biz hiçbir şey görememiş olduk.

Altan Ağabey’in Ajda’nın mahremiyetine gösterdiği bu duyarlık sonraki yıllarda aramızda espri konusu oldu.

- Abi ne lüzum vardı yahu, kadının saklamadığı şeyleri sen neden saklamaya çalıştın, falan diye şakadan serzenişte bulunurum, delidolu gençlik yıllarımıza birlikte güleriz.”

*

Evet Ajda Pekkan’ın Upper Cihangir’in arka odalarında o günün üç TRT’cisi, bugünün iki anlı şanlı siyaset yazarının önünde soyunma hikâyesi bu. Ertuğrul Özkök'ün Ajda Pekkan hakkında yazdığı yazının tamamı için tıklayınız. 

{ "vars": { "account": "G-Q6K1Q5TWQT" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }