Kronik sinüzitte tedavisinin cerrahi müdahaleye kadar gidebildiğini belirten Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Burak Ertaş, sinüzit ve uzun süren viral enfeksiyonlardan uçak yolculuklarına kadar hastalığa neden olan etkenler hakkında şu bilgileri paylaşıyor.

Burun çevresindeki kemiklerin içerisinde yer alan hava boşluklarına sinüs adı veriliyor. İnsan yüzünde yanaklarda, alında, gözler arasında ön ve arkada ve ayrıca geniz bölgesinde olmak üzere beş çift sinüs bulunuyor. Mukoza örtüsü ile kaplı olan bu hava boşluklarında mukozanın çeşitli nedenlerle iltihaplanması sinüzite yol açıyor.


Farklı nedenleri var

Çeşitli etkenler sonucu sinüs kanallarının tıkanması sinüslerin havalanamamasına, burada üretilen salgıların burun ve geniz yoluyla boşaltılamaması da mukozada iltihaba neden oluyor. Peki, bu tıkanmaya neler yol açıyor? Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Burak Ertaş, saman nezlesinden uçak yolcuklarına kadar belli başlı 6 nedenin sinüslerin tıkanmasına yol açtığını dile getiriyor. Bunlar şöyle sıralanıyor:

Alerjik rinit (Saman nezlesi)

Uzamış viral enfeksiyonlar

Burun eti büyümesi, burun orta duvar eğriliği, polipler, çocuklarda geniz eti büyüklüğü gibi burun içinde tıkanıklığa yol açan sorunlar

Uçak yolculuğu veya dalışta basınç değişiklikleri

Tümörler

Diş hastalığı veya tedavi komplikasyonları
 

Bu belirtilere dikkat!

Sinüzitin en sık görülen belirtileri baş ağrısı, burun akıntısı, burun tıkanıklığı ve yüzde doluluk hissi. Bunlara ek olarak ağız kokusu, öksürük, kulak ağrısı veya basınç hissi, diş ağrısı, hafif ateş, koku almada azalma ve yorgunluk gibi belirtiler de genel tabloya eşlik edebiliyor. Kronik sinüzitler genellikle daha hafif belirtilerle seyrederken belirtiler en yoğun olarak gece ve sabah erken saatlerde ortaya çıkıyor.
 

Ne zaman akut ne zaman kronik?

Ani başlayan ve dört haftadan daha kısa sürede tamamen iyileşen sinüzitler akut sinüzit sınıfında yer alıyor. Bu tür sinüzitlerin sıklıkla viral üst solunum yolu enfeksiyonu sonrası geliştiğini söyleyen Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Burak Ertaş, enfeksiyonun 4 ila 12 hafta arasında sürmesi durumunda “subakut sinüzit”; bir yıl içerisinde olup her biri en az 7 gün ya da daha fazla süren ve dört kereden fazla tekrarlayan sinüzitlere de “yineleyen sinüzit” adı verildiğini dile getiriyor. “Bizi asıl düşündüren kronik sinüzit durumu” diyen Dr. Ertaş, durumun 12 hafta ya da daha fazla sürmesi halinde cerrahi tedavi seçeneğinin masaya geldiğine dikkat çekiyor.


Tedavi sinüzit tipine göre değişiyor

Akut sinüzitin tedavisinde erken tanı, antibiyotik kullanımına gerek kalmadan burun pasajının açılmasını ve destek ilaçlarla tedaviyi mümkün kılıyor. İyi tedavi edilmeyen ya da geç tanı konulan sinüzit durumlarında ise sinüzitin göz ve beyinle ilgili komplikasyon ve hastanın yaşam kalitesinde ciddi azalmaya yol açması riskleri nedeniyle daha yoğun ilaç tedavisi gerekebiliyor. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Burak Ertaş yineleyen ve kronik sinüzitlerde ise ilaç tedavilerine cevap alınamaması durumunda cerrahi tedavi tercih edildiğini belirtiyor. Cerrahi tedavi seçenekleri:

Şekeri hayatımızdan nasıl çıkarırız? Şekeri hayatımızdan nasıl çıkarırız?


Çocuklarda geniz etinin alınması

Erişkinlerde varsa burun eti büyüklüğü ve orta duvar eğriliğinin düzeltilmesi ve ayrıca sinüs boşaltımını bozan sinüs anatomik sorunlarının ortadan kaldırılması (Endoskopik Sinüs Cerrahisi) şeklinde sıralanıyor.


Sinüzitten korunmanın 6 püf noktası

Hayat kalitesini ciddi ölçüde etkileyebilen sinüzitten birtakım önlemler alarak korunmak mümkün. Dr. Burak Ertaş bu önlemleri şöyle sıralıyor:

Viral enfeksiyonlar ve saman nezlesi (alerjik rinit) ataklarında burnunuzu ilaçlarla ve burun içi yıkama ile mümkün olduğu kadar açık tutun.

Sıvı tüketimini artırın.

Bulunduğunuz ortam ısısını 24 derece altında, nem oranını da yüzde 50-60 civarında tutmaya çalışın.

Kronik burun tıkanıklığından şikayetçiyseniz buna sinüzitin de eklenmemesi için medikal veya cerrahi tedavi seçeneklerini değerlendirin.

Sınırda burun ve sinüs sorunları olan biriyseniz ıslak saçla sokağa çıkmayın.

Yüz ve baş bölgenizi ani soğuk-sıcak değişimlerinden koruyun.