Bir süredir TBMM gündemine getirilen cezaevlerinde çıplak arama konusu hakkında Atilla Taş da başından geçenleri anlattı. OdaTV Haber Müdürü Müyesser Yıldız'ın "Türkiye'de alenen çıplak arama yapılıyor ben de bizzat şahidiyim" açıklamasının ardından Atilla Taş da benzer bir açıklama yaptı.
"KARDEŞİM BEN ALCATRAZ'DA MI YATTIM HAPSİ?"
Cezaevinde geçirdiği günleri "Sakıncalı Çökelek" ismiyle kitaplaştıran Atilla Taş, kitabında yer alan çıplak aramayla ilgili bir paragrafı paylaştı. Sosyal medya hesabından ilgili bölümü paylaşan Taş, ‘’Kardeşim ben Alkatraz da mı yattım hapsi? Bal gibi çıplak arama yapıldı bana da! Bir iç çamaşırıyla kaldık! Onu da silkelettiler! Az delikanlı olun be" diye yazdı.
Atilla Taş, ‘’Çıplak aramada sizi soyup eğilmenizi ve öksürmenizi isteyebiliyorlar. Bundan çok korkuyordum ve çıplak arama olması durumunda karşı çıkacaktım. Çıplak arama yapıldı, küçücük bir odada duruyorsunuz zaten, üç kişi bile aynı anda duramaz. İç çamaşırlarımla kaldım. Onu da silkelememi istediler. Anlatması çok zor’’ dedi.
"ÜNLÜ BİR İSİM OLMASAYDIM ORADA BENİ ÖLDÜRÜRLERDİ"
Cezaevinde geçirdiği günleri ünlü olduğu gerekçesiyle zor geçirmediğini söyleyen Taş, ‘’İyi gardiyanlar da vardı kötü gardiyanlar da. Herkes için demiyorum fakat bir keresinde iki gardiyan üstüme gelip beni duvara sıkıştırmıştı. Sonrasında ben de ’Vursanıza’ diyerek tepki gösterdim. Baş memur geldi ve onları tahrik ettiğimi söyledi vursana diyerek. Gözlerinden ateş çıkıyordu. Ünlü bir isim olmasaydım beni orada öldürürlerdi’’ şeklinde konuştu.
Cezaevinde yaşanacak herhangi bir olayda başvurulacak bir makam olmadığını vurgulayan Atilla Taş, ‘’Kimi kime şikayet edeceksiniz? Hakimler ilgilenmiyor. Ünlü olmasaydım başıma neler gelirdi bilmiyorum" ifadelerini kullandı.
Atilla Taş'ın 2018’de yayımlanan Sakıncalı Çökelek isimli kitabından çıplak aramayla ilgili bölüm şöyle:
‘’En büyük korkum çıplak aramaydı. Yine filmlerden aklımda kaldığı kadarıyla sizi çırılçıplak soyup eğilmenizi ve öksürmenizi istiyordu memurlar. Hapishaneye kıçınızda uzun namlulu bir tüfek ya da havan topu sokabilirdiniz neme lazım. Allah’tan korktuğum olmadı. Daracık arama odasında iç çamaşırlarıyla kaldım. Memur çamaşırımı hafifçe sallamamı istedi. Bu bana çok komik geldi. ‘’Eğer bir şey düşerse sizde kalabilir.’’ dedim, nasıl olsa burada ihtiyacım olmayacaktı. Hayret ki bu esprime güldü.’’