Ünlü oyuncu Behzat Uygur, verdiği bir röportajda ekranların fenomen dizisi Sadakatsiz’de rol alan Caner Cindoruk’un bir zamanlar mendil sattığını anlattı: “Adana turnesindeydik. Babam Nejat Uygur mendil satan bir çocuğu oyuna davet etti. Çocuk ‘Bunları satmam lazım’ deyince, babam ‘Ben hepsini aldım. Şimdi tiyatroya gelir misin?’ diye sordu. Çocuk ‘gelirim’ deyince, tiyatroya götürdü. O çok beğenilen bir oyuncu, Caner Cindoruk oldu.”
“GÜZEL ANILAR KİRLETİLMEMELİ…”
Bazı sosyal medya kullanıcıları Uygur’a yıllar önce yaşanmış olayı anlattığı için tepki gösterdi. Ancak röportajın 1 yıl önce yapıldığı ve olayın Cindoruk tarafından da kaleme alındığı ortaya çıktı.
Hürriyet’ten İsmail Bayrak’ın haberine göre Uygur, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı: “Bir yıl önceki röportajda Caner Cindoruk’un Nejat Uygur ile yaşadığı anıyı paylaştım. Caner bu olayı hem kitabında bahsetti hem de Nejat Uygur için hazırlanan ‘Nejat Uygur Daima’ adlı belgeselde anlattı. Sosyal medyadan gelen bazı yorumlara baktığınız zaman sanki ben, Caner’i yermek için söylemişim gibi bir algı oluşmuş. Burada doğru anlaşılması gereken konu, birinin tırnaklarıyla kazıyarak, çalışarak bir yerlere gelmesi ve bunun bir başarı hikâyesi olduğu. Yanlış bir algı yaratılmaya çalışıldığı için bu kadar güzel bir anının kötü niyetli kişilerce kirletilmesine ne de Caner ne de Uygur ailesi olarak izin vermeyiz.”
“BEN DE SU VE MİNDER SATTIM…”
Behzat Uygur ayrıca kendisinin de küçük yaşlardan itibaren su ve minder satarak tiyatronun içinde çalıştığını söyledi: “Ben de küçükken çalıştım. Böyle bir şeyi aşağılamak maksadıyla söylemeyeceğimi beni tanıyan herkes bilir. Alın teri ile para kazanmanın ve bunu başkalarına anlatmanın ayıplanacak ya da hor görülecek, yanlış bir yanı yoktur. Böyle güzel anıların paylaşılması gereklidir.”
“İŞPORTACILIK YAPMANIN KÖTÜ BİR YANI YOK…”
Caner Cindoruk, sessizliğini sosyal medyadan bozdu ve bir açıklama yayınladı: “‘Sessiz Şarkıcı’ adlı hikâye kitabımda da Nejat ustanın belgeselinde de anlattığım bir hikâyedir bu zaten... Kötü bir yorum gerektirecek bir durum yok. İşportacılık yapmış olmanın kötü bir yanı da yok. Sadece mendil değil, tokaydı sattığım.”
