Bülent Ersoy'un 55 tilkinin katledilmek suretiyle yapılan kürküyle sosyal medyada yayınlanan görüntüleri kamuoyunda oldukça ses getirdi. Ersoy, söz konusu iddialar hakkında bir açıklama yaparak, imistasyon yalanının arkasına saklanmayacağını vakti zamanında alınan bir kürk üzerinden eleştirilmesinin haksızlık olduğunu dile getirdi. Bu yaşananların ardından Bülent Ersoy'un sürekli ziyaret edip yeni modelleri incelediği Nişantaşı'ndaki kürkçü dükkanından ayağını kestiği haberlerin ardında alışverişe gitmediği öğrenilmişti.
SUNA AKYILDIZ: KÜRKÇÜ DÜKKANINA GERİ DÖNDÜ
Posta Gazetesi magazin haber servisi müdürü Suna Akyıldız, gazetede kaleme aldığı köşe yazısında Ersoy'un kürkçü dükkanına yeniden döndüğünü iddia eden bir yazı kaleme aldı. Akyıldız, "Bülent Ersoy’un Nişantaşı’ndaki kürkçüsü geçtiğimiz ay Instagram sayfasında Diva’nın kürklü fotoğraflarını paylaşınca, hayvanseverler ortalığı ayağa kaldırmıştı. Bülent Ersoy bana telefonda “Onlar yeni değil, eski. Uzun zamandır kürk almıyorum, almayacağım” demişti. Reklam için kullanıldığını, nefret unsuru haline getirilmeye çalışıldığını, boşuna linç edildiğini saatlerce anlatmıştı. Hak vermiştim... Sonrasında kürkçüsü ile arasına mesafe koydu. Hatta yardımcısını yollayıp eşyalarını toplattı... Ama öğrendim ki, kürkçüsüne tekrar gidip gelmeye başlamış. Demek ki insanın en büyük düşmanı yine kendisi. Diva’yı yakında yeni model kürklerle görürsek şaşırmayalım. Huylu huyundan vazgeçmiyor işte..." diye yazınca Bülent Ersoy, Akyıldız'a sosyal medya hesabından ayetle cevap verdi.
"EN BÜYÜK HAK KUL HAKKIDIR"
Bülent Ersoy, Suna Akyıldız'ın yazısına "Oraya gidişim kürk almak için değil, 30 yıllık arkadaşımı ziyaret içindi. Seni tanır bilirim türbe türbe, yatır yatır geziyorsun ama daha ruhunu kötülüklerden arındıramamışsın. Unutma en büyük hak kul hakkıdır" diyerek karşılık verdi.
İşte Ersoy'un Akyıldız'ın yazısına Kur'an'dan ayetler vererek cevapladığı o ifadeleri:
Sevgili Suna Akyıldız;
Bugünkü Posta gazetesinde ‘“ Kürkçü Dükkanına Geri Dönmüş “ başlıklı , şahsıma atfedilen bir yazını okudum. “Huylu huyundan vazgeçmez, yakında yeni model kürklerle görürsek şaşırmayalım ” demişsin benim için yazının içeriğinde. Bunu söyleyebilmen için önce benimle konuşacaksın, neden ve niçinlerini bana soracaksın, sonra klavyenin tuşlarına basıp yazını yazacaksın. Bunun üzerine ben de sana, bu kürkçülerin benim 30 senelik arkadaşlarım olduğunu; sadece arkadaşım olmaları vasfı ile oraya gittiğimi, yeni kürk almadığımı ve almayacağımı da söylerdim sana. Ama doğrular işinize gelmez! Çünkü o vakit haber niteliği olmaz; istediğiniz tirajı yakalayamazsınız.
Bak kardeşim; seni çok yakınen tanıyan, bilen bir kişi olarak, senin yatır yatır, türbe türbe ve tekkeleri gezdiğini bilirim. Ama ne yazık ki halâ daha ruhunu kötülüklerden arındıramamış, iyi insan olamamışsın. Zira 30 yıllık bir dostluğum olan o kişilerle yeniden barışmamı nasıl oluyor da yeni kürk alışverişlerim olacağına bağlıyorsun. Unutma ‘En büyük hak kul hakkıdır.’ (Nisa suresi 10 .ayet 29 .ve 31.ayet ,Bakara süresi 177 .ayet ve 215 .ayet ) Ve sen orada önyargılı ve kışkırtıcı nitelikli haberinle bunu ziyadesiyle başarmışsın. Ama ben yine de senin karşında hakkımı koruyan bir tavır içerisinde oluşuma son derece müteessirim. Çünkü arkadaşımsın... @haluk_senturk