Dünya çapında önemli işlere imza atan, ney icare eden ilk kadın sanatçımız olan Burcu Karadağ, konuk olduğu Burası Haftasonu programında şunları söyledi:

"NEY ÜFLEMESEYDİM AKIL HASTANESİNDE YATIYOR OLABİLİRDİM"

"Neyden çıkarttığımız o güzel sesi aslında aşırı duygusal olamamıza borçluyuz. Ney üflemeseydim belki de akıl hastanesinde yatıyor olabilirdim. O kadar büyük bir terapi özelliği var üzerimde.  Ney üfleyen insanların algıları biraz daha farklı. Biraz daha fazla hassas insanlar oluyorlar. Sonradan ney çalmaya başlayan insanların da değiştiğine şahit oldum çoğu zaman. Çok büyülü bir enstrüman Mevlana'ya göre ney, varılan en üst mertebenin simgesi."

"MÜZİK YETENEĞİMİ AİLEM KEŞFETTİ"

"Neden neyzen oldum? Ailem benim müzik yeteneğimi 11 yaşımda farkedip konservatura götürdü. Neye bu şekilde yönlendirildim ve hocamı çok sevmiştim. O yaştaki bir çocuk için hocanın önemi çok büyük. Yurtdışında ünlü isimlerle çalışmış biriyim. O yüzden adım daha çok duyuldu."

Dilan Çıtak Tatlıses: Maddi beklentim yok ama mirasçıyım Dilan Çıtak Tatlıses: Maddi beklentim yok ama mirasçıyım

"NEY TERAPİ AMAÇLI KULLANILIYOR"

"Terapi amaçlı çok fazla kullanılan bir enstrüman ney. Bana ters bir etki yapıyor. Ben sakin bir insan değilim. Ney çalmasaydım daha ne kadar delirebilirdim bilmiyorum." 

Karadağ, canlı yayında dünyada milyonlarca izleyicisi bulunan İspanyol dizisi olan La Casa De Papel'in müziğini neyiyle seslendirdi. 

Editör: TE Bilişim