Daire, sanıkların hapis cezalarını 5 yıl süreyle erteledi. Duruşmada savunma yapan şarkıcı Cenk Eren, “Konumum itibariyle Tarlabaşı’ndan uyuşturucu almam mümkün değildir” dedi.
Çağatay Ulusoy, Gizem Karaca ile Cenk Eren’in de aralarında bulunduğu 20 sanığın İstinaf Mahkemesi’nde yeniden yargılandığı davanın karar duruşması görüldü.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4.Ceza Dairesi’nde görülen duruşmaya 1 tutuklu sanık cezaevinden getirilirken, Cenk Eren’in de aralarında bulunduğu 4 tutuksuz sanık ile avukatları salonda hazır bulundu.
“Konumum itibariyle Tarlabaşı’ndan uyuşturucu almam mümkün değildir”
Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Cenk Eren, suçlamaları kabul etmediğini söyleyerek, “Olay dosyadaki sanıklardan birinin benim evimde kaldığı, birlikte Tarlabaşı’na gidip uyuşturucu aldığımız ve kullandığımız iddiasına dayanmaktadır. Takdir edersiniz ki konumum itibariyle Tarlabaşı’na gidip uyuşturucu almam mümkün değildir. Ben suç tarihinden önce Cihangir’de oturuyordum, evimde yalnız kalıyordum. Bu kişiyle aynı evde kalmadım, birlikte uyuşturucu almaya da gitmedim” dedi.
“Sadece yurt dışında madde kullandım”
Yıllar önce yurt dışında bir kaç kez uyuşturucu madde kullanmayı denediğini söyleyen Eren, “Türkiye’ye dönünce hem pişman oldum hem utandım. Türkiye’de de bir kaç kez temin etmeye çalıştım. Bana uyuşturucu madde getirdiler ancak pişman oldum ve almadım. Doktora girip yoğun bir ilaç tedavisine başladım. Ben sadece yurt dışında madde kullandım. Türkiye’de kullanmadım. Kan ve idrar örneklerim alındı. Zira uyuşturucu maddenin saçta uzun süre kaldığını biliyordum. Ben kendimden emin olduğum için saç örneğinin de alınmasını istedim ama almadılar. Adli tıp sonuçlarında benim idrarımda bulundu ama kanımda bulunmadı hiç. Bunun üzerine adli tıp uzmanlarından görüş aldım. Kullandığım yoğun antidepresan ilaçlarının etken madde olabileceğini söylediler” diye konuştu.
“Pişmanlığın ötesinde utanıyorum”
Eren savunmasının devamında, “6 senedir bu başımızda duruyor bana verilen ceza korkunçtu. Çok üzüldüm. Bir gün konserden sonra bir hanımefendi geldi. Bana, ‘Sen bizim çocuklarımızı zehirliyormuşsun Cenk Eren, yazıklar olsun’ dedi. Benim annem ve ablam bu mahkemenin sonunu göremeden öldü. Sosyal medyada linçlere uğradım, 6 sene bunları yaşadım. Bu iftira, bu çok ağır. Ben yurt dışında denedim ama pişmanım pişmanlığın ötesinde utanıyorum. Niyet ettim getirdiler ama hiç almadım. Çünkü korktum. Mümkünse alınmış olan kan ve idrar örneklerinin tekrar tahlile tabi tutulmasını istiyorum. Ayrıca gerekli görülürse şimdi de kan ve idrar örneği verebilirim” dedi.
Diğer sanıklar da söz alarak beraatlerini istedi. Sanık avukatları da söz alarak müvekkillerinin beraatlerini talep etti. Duruşmada Cumhuriyet Savcısı esas hakkındaki mütalaasını sundu. Mütalaanın ardından sanıklar ve avukatlarına esas hakkındaki beyanları için söz verildi. Sanık Cenk Eren son sözünde, “Bir diyeceğim yoktur” dedi.
Yerel mahkemenin kararı kaldırıldı, oyunculara 10 ay hapis
Davayı karara bağlayan Ceza Dairesi, yerel mahkeme olan İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararı kaldırdı. Çağatay Ulusoy, Gizem Karaca ve Cenk Eren’in de aralarında bulunduğu 13 tutuksuz sanık hakkında, “uyuşturucu madde kullanma” suçundan 10 ay hapis cezası verdi. Bu sanıkların 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına hükmeden daire, sanıklar hakkında verilen hapis cezalarını 5 yıl süreyle erteledi.
Ceza Dairesi, diğer 5 sanık hakkında ise “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan 2 yıl 1 ay ile 8 yıl 4 ay arasında değişen hapis cezası verdi. Tutuklu sanık Murat Özgener’in ise tutukluluk halinin devamına karar verildi.
2 sanığın dosyası ayrıldı
Sanıklar Cihan Şenyüz ile Aslı Şenyüz’ün ise dosyaları ayrılarak ayrı bir esasa kaydedildi. Sanıklar hakkındaki yakalama kararının devamına hükmedildi.
Olayın Geçmişi
Oyuncular Çağatay Ulusoy, Gizem Karaca İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 16 Mayıs 2018 tarihinde “uyuşturucu madde ticareti yapmak” suçundan 4’er yıl 2’şer ay hapse çarptırılmıştı. Cenk Eren de aynı suçtan 6 yıl 3 ay hapse mahkum edilmişti. Dosya, İstinaf Mahkemesi’ne taşındı.
İstinaf taleplerini değerlendiren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4’üncü Ceza Dairesi, "uyuşturucu ticareti yapmak" suçundan hapis cezası alan 20 sanığın yargılandığı davanın yeniden görülmesine karar vermişti.