Spor yorumcusu Cem Dizdar'ın eşi Selin Barlas, Dizdar'ın şiddetine maruz kaldığını iddia etti ve fotoğraflar paylaştı.
Sosyal medya hesabından, Cem Dizdar’ın şiddetine maruz kaldığını açıklayan Selin Barlas, vücudundaki darp izlerinin fotoğraflarını paylaştı.
SELİN BARLAS: INSTAGRAM HESABIMDA GERÇEK BİR HİKAYE VAR
Selin Barlas, kişisel Twitter hesabından yaptığı paylaşımda "Kısa bir süreliğine instagram hesabımı açık bırakıyorum. İçinde gerçek bir hikaye var. Okuyun lütfen" ifadelerini kullandı.
Barlas, paylaşımları yaptığı Instagram profilini daha sonra kapattı.
CEM DİZDAR KİMDİR? CEM DİZDAR NERELİ? CEM DİZDAR KAÇ YAŞINDA?
TRT Spor ekranlarında ve Fanatik Gazetesinde yorumcu ve spor yazarı olarak çalışmalarını sürdüren Cem Dizdar 1965 yılında Samsun‘da dünyaya gelmiştir.
Bir röportaj’da evlerini Çiftlik Mahallesinde olduğunu ve ara sıra Çiftlikte evine gittiğini ve orada doğup büyüdüğünü belirtmiştir.
Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde Matematik eğitimini yarıda bırakmış ve İstanbul Üniversitesi Felsefe bölümünden mezun olmuştur. Babası Veysel Bey vefat etmiştir. Annesi Birsen Hanım’dır, Ersin ile Esra isimlerinde iki kardeşi vardır.
Günümüzde Serkan Yetkin ile birlikte TRT ekranlarında Spor Manşet programını hafta içi her gün saaat 11’de sunmaktadır.
CEM DİZDAR ŞİDDET OLAYINA İLİŞKİN AÇIKLAMA YAPTI
Gazeteci Cem Dizdar, eski eşi Selin Barlas’ın, “kendisine şiddet uyguladığı” iddiasını “darp raporu”na varlığına işaret ederek yalanladı. “Bu itham benim sözlüğümde, işleyebileceğim en büyük suçtur ve en ağır cezayı hak eder” diyen Dizdar, şiddet mağduru olanın kendisi olduğunu söyledi. Dizdar, “Ben nerede, ne zaman ve nasıl şiddet uyguladım? Bu sorularıma adaletin cevap vermesi için, hakkımdaki iddiaların soruşturulmasının takipçisi olacağım. Benim şiddete maruz kaldığıma ama asla ve kesinlikle şiddet uygulamadığıma yönelik, darp raporum gibi somut ve maddi kanıtlara; özellikle var olan görüntü kayıtlarına, bu yolla ulaşılacaktır” dedi.
Cem Dizdar, Selin Barlas’ın, Instagram hesabından yaptığı paylaşımda “kendisinden şiddet gördüğünü” iddia etmesi üzerine yazılı bir açıklama yaptı.
Gerçek ortaya çıkana kadar TRT Spor’da yorumcu olarak bulunduğu iki programa da katılmama kararı aldığını duyuran Dizdar, “Israrla ve inatla söyleyeceğim şey şudur; ben sözel, psikolojik ve fiziksel şiddetin faili değil, mağduruyum. Hakikat budur” görüşünü dile getirdi.
Cem Dizdar’ın yaptığı yazılı açıklama şöyle:
"14 Kasım 2020 akşam saatlerinde internet ortamına düşen hakkımdaki ithamla ilgili açıklama yapmak zorunlu oldu.
Bu zorunluluk hakikate olan borcuma sadakatim kadar eski eşimle ortak evladımızın geleceğini de korumaya yöneliktir.
Boşandığım eşim, ayrıldıktan sonra şiddet uyguladığımı iddia ediyor.
Bu itham benim sözlüğümde, işleyebileceğim en büyük suçtur ve en ağır cezayı hak eder.
Gerek aile içinde, gerekse hayatın her alanında kadına her türlü şiddetin, hiçbir haklı veya uygun nedeni olamaz.
Yetiştiğim aile terbiyesinin, kurduğum sosyal ilişkilerin bana öğrettiği en önemli değerlerden biri budur.
Ayrıca kadına uygulanan şiddet failinin ortaya çıkması, yargılanması ve ceza almasında, kadın beyanının esas olmasının çok önemli bir kazanım olduğunu her daim savundum.
Bu beyanın esas olmasının, beyanın doğru olduğu anlamına gelmeyeceğini ise bana yine feminist hukukçular öğretti.
Ben nerede, ne zaman ve nasıl şiddet uyguladım? Bu sorularıma adaletin cevap vermesi için, hakkımdaki iddiaların soruşturulmasının takipçisi olacağım.
Benim şiddete maruz kaldığıma ama asla ve kesinlikle şiddet uygulamadığıma yönelik, darp raporum gibi somut ve maddi kanıtlara; özellikle var olan görüntü kayıtlarına, bu yolla ulaşılacaktır.
Sonuç olarak, ısrarla ve inatla söyleyeceğim şey şudur; ben sözel, psikolojik ve fiziksel şiddetin faili değil, mağduruyum. Hakikat budur.
Bu, sizlerin de hakikati olana kadar TRT SPOR'da yorumcusu olduğum "Spor Manşet" ve "Futbol Aklı" programlarına katılmamaya karar verdim.
Şiddetin her türüne karşı, iyinin, güzelin ve doğrunun en ateşli ve kararlı savunucularından biri olarak kimseye saygısızlık etmedim. Bu tavrıma hayatım boyunca bağlı kalacağım.
Bir gün bu programlarda buluşacağız. Bundan adım gibi eminim.
O buluşmaya, bana acımasızca saldırmasına rağmen utanma duygusunu kaybetmeyenler de gelsin isterim. Sorgusuz sualsiz...
Utanma duygusunu kaybedenler için hiçbirimizin hiçbir şey yapamayacağını ise maalesef yaşayarak öğrendim."