Günaydın’dan Sonat Bahar’a konuşan ünlü şarkıcı Demet Akalın, hem “Geçinemiyorum” çıkışını açıklık getirdi hem de karantina sürecini nasıl geçirdiğini anlattı.

SAATLERCE AĞLIYORDUM

Karantina sürecinin ilk 15 gününde moralinin ve psikolojisini korkunç olduğunu dile getiren Demet Akalın, “Kendimi odaya kapatıp, saatlerce ağlıyordum. Artık ne dizi, ne film kesiyordu. Orada hiç ummadığım arkadaşlıklarım oluştu. Her gün psikolog gibi konuştuğum insanlar oldu. Arkadaşlarımla görüntülü konuşmak, birbirimizi teselli etmemiz iyi geldi” dedi.

Taner Ölmez: "İlk defa çok farklı bir karakter oynuyorum" Taner Ölmez: "İlk defa çok farklı bir karakter oynuyorum"

VİRÜS KARDEŞ GİT

Demet Akalın, normalleşmeye geçisin kendisine çok iyi geldiğini belirterek, “Allah'a şükürler olsun, bugünleri hayal bile edemiyorduk. Bir anne olarak da çok zor. Çocuğum iki hafta her gece ağladı. "Köpeklerim ölecek mi, arkadaşlarım ölecek mi, ben ölecek miyim?" diye sorular soruyordu. Onu, "Hayır aşkım bu virüs asla çocuklara dokunmuyormuş, iyi virüsmüş bu" dedim. "Virüs kardeş git" diye her gece dua ettik onunla. 100 yılda bir gelen felaketlerden biri bizim başımıza geldi” ifadelerini kullandı.

“Geçinemiyorum” çıkışına dair açıklama yapan ünlü şarkıcı, Cumhurbaşkanı’nın sanatçıları da düşünmesi gerektiğini belirterek, “Biz de halktan gelen insanlarız. Bizle birlikte iş yapamayan, garsonu, valesi, işletmecisi vs, birçok insan var. Bir tek biz ekmek yemiyoruz ki” dedi.

GEÇEN SENE 250 BİN TL BAĞIŞLADIM

Koronavirüs salgını sürecinin kimsenin beklediğini bir durum olduğunu dile getiren Demet Akalın, şu ifadeleri kullandı:

"Ben geçinemiyorum" dediğimde insanlar püskürdü. "Nasıl geçinemez, büyük paralar kazanıyor" diye. Büyük başın, derdi büyük oluyor. Ben kaç aileye bakıyorum. Ev kredisi ödüyorum. Ev kredim olmasa, şahaneyim. Bir tane kartım geçen ay bin 500 lira geldi. Kız arkadaşlarıma dedim ki; "O İstinyepark'ın önünden geçilmese bu kartlarla idare ediliyormuş." Ben küçük bir yerden geliyorum ve babam deniz subayıydı. Baba parasıyla büyümedim. Kabul, sanatçılar olarak güzel paralar kazanıyoruz. Ama o linç edenlere sormak isterim, ceplerinden bir 5 lira Mehmetçiğe ya da bir sosyal yardım kuruluşuna destek oluyorlar mı! Geçen sene 250 bin lira bağışladım, helali hoş olsun. Ben kazancımı önce Mehmetçikle, sonra hasta bebek, çocuklarla paylaşıyorum... Başka sanatçı arkadaşlarım başka türlü... Bir şekilde bir şeyin ucundan tutuyoruz. Ama insanlar algılamak istedikleri gibi algılıyor. Herkes kendi tarafında olsun istiyor, öyle bir dünya yok. Herkes çok hazırlıksız yakalandı, kenarda köşede birikimlerle dönüyorsun.

Editör: TE Bilişim