YAŞAM

Doğan Cüceloğlu'nun Otopsi Raporu Ortaya Çıktı! Ölüm Nedeni Kahretti

Yazar Doğan Cüceloğlu'nun 16 Şubat'ta evinde ölmesinin ardından yapılan otopsi raporunun detayları ortaya çıktı. İşte Cüceloğlu'nun ölümüne neden olan olay...

İstanbul Adli Tıp Kurumu, psikolog ve yazar Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu'nun aort yırtılması sonucu hayatını kaybettiğini bildirdi.

KESİN NEDEN: AORT YIRTILMASI

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Prof.Dr. Doğan Cüceloğlu'nun evinde ölümüne ilişkin yürütülen soruşturma sürüyor. Adli Tıp Kurumu Başkanlığı, Cüceloğlu'nun otopsi raporunu savcılığa sundu. Raporda, Cüceloğlu'nun kesin ölüm nedeni, 'aort yırtılmasına bağlı doğal ölüm' şeklinde belirlendi.

Öte yandan, Cüceloğlu'nun eşi Yıldız Cüceloğlu'nun evden çıktığını belirttiği 13.30 ile temizlik görevlisi M.Ç.'nin eve geldiğini söylediği 14.00 arasındaki sürede, evin çevresini gösteren güvenlik kamerası kayıtlarının incelendiği öğrenildi.

ŞÜPHELİ BİR DURUM YOK

Görüntülerin ifadelerle uyumlu olduğu, herhangi bir şüpheliye ve  şüpheli bir duruma rastlanmadığı bildirildi.

EVİNDE DÜŞMÜŞ VAZİYETTE BULUNMUŞTU

Psikolog ve yazar Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu 16 Şubat'ta, Beşiktaş Akatlar'daki evinde ölü bulunmuştu. Şüpheli ölüm üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmıştı. Soruşturma kapsamında yapılan ilk incelemelerde, saat 14.00 sıralarında eve gelen temizlik görevlisi M.Ç.'nin Cüceloğlu'nu yerde yüzüstü gördüğü, eve gelen ekipler ve cumhuriyet savcısının Cüceloğlu'nun sırtüstü vaziyette ve üzerinde çarşaf örtülmüş şekilde buldukları belirtilmişti.

Doğan Cüceloğlu'nun bir gözünün altında düşmeye bağlı olduğu değerlendirilen bir ize rastlanmıştı. Savcılık, Doğan Cüceloğlu'nun eşi Yıldız Cüceloğlu'nun evden ayrıldığını ifade ettiği 13.30 ila temizlik görevlisinin eve geldiği 14.00 arasındaki zaman diliminde, evi gösteren güvenlik kamera kayıtlarının incelenmesini istemişti.

Olay yerinde alınan ilk ifadelerde ise Cüceloğlu'nun eşi Yıldız Cüceloğlu'nun, saat 13.30'da evden çıktığını, bilinen bir rahatsızlığı olmayan eşinin 2 yıl önce kalp ameliyatı geçirdiğini anlatarak, temizlik görevlisine de güvendiklerini söylediği öğrenilmişti.

AORT YIRTILMASI NEDİR?

Kalpte çıktığı noktada yaklaşık 3 cm. çapında olan aort damarının iç kısmından yırtılması ise aort diseksiyonu olarak tanımlanır. Dünya çapında 1 milyonda 5 ila 30 arasında görülen aort diseksiyonu çoğunlukla 40 yaş üzerindeki hipertansif yani yüksek tansiyon hastalığı olan kişilerde görülür. Aynı yaş grubundaki kadınlara oranla erkeklerde 2-3 kat daha sık görülen bu durum, hızlı tanı ve tedavi gerektirir. 

Aniden gelişen sırt ağrısı veya göğüs bölgesinde ağrı ile karakterize olan aort diseksiyonu; kalp krizi, çoklu organ yetmezliği ve hatta ölümle sonuçlanabilecek kadar ciddi sonuçlar doğurabilir. Aort diseksiyonu, aort damarının farklı sebeplerle yırtılması ve duvar içine kan dolmasıyla oluşur. 

Aort damarı fiziksel olarak 3 ayrı tabakadan oluşur. Kanın geçtiği iç katmanda farklı sebeplerden dolayı yırtılma oluşabilir. Aort damarının içinden yüksek basınçla geçen kan, yırtık olan iç katmanın olduğu bölgenin açılmasına ve kanın orta tabakaya geçmesine neden olur. Aort damarının iç ve dış katmanlarının birbirinden ayrılmasına yol açan bu durumun neticesinde aort içindeki kan, aort duvarlarından vücut içindeki boşluklara doğru akmaya başlar. Bu durum kişinin ani şoka girmesine ve hayatını kaybetmesine yol açabilir. 

AORTTA GELİŞNE ANORMALLİK TÜM VÜCUDA ZARAR VERİR

Tüm vücuda kanın sağlıklı şekilde taşınmasını sağlayan aort damarında gelişen anormallik, tüm vücudun zarar görmesine neden olabilir. Bu yüzden aort diseksiyonu varlığında hızlı tanı ve acil müdahale son derece önemlidir. Aort diseksiyonu semptomlarına geçmeden önce sıklıkla sorulan "Aort yırtılması nedir?" sorusunu yanıtlamak gerekir.

Aort, kalpten çıkan en büyük atardamardır. Aort damarı, kalpten çıktıktan sonra önce boyun bölgesine doğru ilerler ve daha sonra aşağıya doğru kıvrılarak, göğüs boşluğundan karın bölgesine ulaşır. Karın bölgesinde, bel omurgası hizasında ikiye ayrılır. Pek çok dala ayrılarak, başta kalp ve beyin olmak üzere vücutta hayati öneme sahip tüm doku ve organları besler. İç içe geçmiş üç katmandan oluşan aort damarı, yapısal olarak diğer tüm damarlardan daha sağlam, dayanıklı ve esnektir. Kanın geçtiği en iç katmanda çeşitli nedenlerden dolayı oluşan harabiyet, kanın orta tabakaya girmesine yol açar. 

Kanın basınçlı bir şekilde aort içine pompalanmasına bağlı olarak damarın iç ve dış katmanları birbirinden ayrılır ve kan buraya doğru yayılır. Netice olarak kan, vücut boşluğuna doğru akmaya başlar. Aort yırtılması ya da tıp dilindeki adıyla aort diseksiyonu, hızlı tanı ve tedavi gerektiren, ölümle sonuçlanma olasılığı yüksek, kardiyovasküler bir hastalıktır. Aort diseksiyonu çoğunlukla kötü seyirlidir, ani şok ve ölümle sonuçlanabilir. Aniden gelişen şiddetli göğüs ağrısı ile karakterize olan hastalıkta kişi ağrıyı yırtılır tarzda olarak tanımlar. Nadir görülen bu hastalık, kadınlara kıyasla erkeklerde 2-3 kat daha fazla görülür. 

TÜRKİYE'DE HER YIL YAKLAŞIK 350 VAKA GÖRÜLÜYOR

Türkiye'de her yıl yaklaşık 350 aort yırtılması vakası görülür. Aort damarında olan yırtılmalar, Stanford sınıflaması ve DeBakey sınıflaması olmak üzere iki farklı şekilde incelenir. Stanford sınıflamasında tip A ve tip B olmak üzere iki farklı tür bulunur. Tip A aort diseksiyonu, çıkan aortta meydana gelen yırtılmaları tarif ederken tip B aort diseksiyonu, inen aortta oluşan yırtılmaları ifade etmek için kullanılır. DeBakey sınıflamasında ise tip 1, 2 ve 3 olmak üzere 3 farklı tür bulunur. Tip 1 çıkan aort, aortik ark ve inen aortta oluşan yırtılmaları, tip 2 yalnızca çıkan aortta ve tip 3 sadece inen aortta oluşan diseksiyonu tanımlamak için kullanılır. Günümüzde çoğunlukla DeBakey sınıflamasında bulunan tip 1, tip 2 ve tip 3 türleri kullanılır.

{ "vars": { "account": "G-Q6K1Q5TWQT" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }