Bazen moda, bazen kendini anlatmak için bir araç olan dövme sanatının tarihi neredeyse insanlık tarihi kadar eski.
Antik Mısır’da mumyalarda bulunan dövmelerden tutunda Eskimo halkına, Kızılderililer’den Uzak Asya halklarına kadar birçok kültürde karşımıza çıkan bu sanat, günümüzde hala popülerliğini koruyor. 


DÖVMENİN TARİHİ 


Bilinen en eski dövme sanatı kalıntılarının Avrupa’da Üst Paleolitik dönemden kaldığını biliniyor. 
Dövmelerin insanlığın topluluk olarak yaşamaya başladığı dönemden beri var olması, aslında dövme sanatının günümüzdeki gibi bir gösteriş meselesi olmadığını, tam aksine iletişim bir parçası olduğunu ortaya koyuyor. 


TARİH VE MEKANA GÖRE FARKLILIKLAR 


İlkel insanın doğa ve diğer insanlarla iletişime geçebilecek şekilde bedenine figürler kazıması ilerleyen dönemlerde özellikle Antik Yunan ve Roma’da suçluları damgalamak gibi bir misyona büründü. 
Yeni Zelanda yerlileri dövmeyi bir güç göstergesi olarak kabul ediyor. Özellikle erkeklerin yüzlerine yaptırdıkları dövmeler, onları kadınlar için çekici hale getiriyorken savaş alanında da daha korkusuz görünmelerini sağlıyor. 

 Uzak Doğu Asya’da bedeni, kötü güçlerden koruyan dövmeler hem inanışın bir şeklini hem de korunmayı temsil ediyor.

Yazın cildiniz de saçınız da kurumasın Yazın cildiniz de saçınız da kurumasın


Hristiyanlıkla birlikte dövmeden uzak kalan Avrupa, Uzak Doğu seyahatleri sırasında elleri ve kollarına dövmeler yaptırarak dönen İngiliz soyluları sayesinde dövmeyle yeniden tanışıyor diyebiliriz. 
Osmanlı da yeniçerilerin kendi bağlı bulundukları ocağa ait sembolü bedenlerine kazıması şeklinde gördüğümüz dövme sanatı, hala İslam coğrafyası için tartışmalı konulardan.   


İlk dönem dövmelerinin çok acı verdiğini söyleyebiliriz. Kesici bir alet yardımıyla acılan derinin içine, kemik ya da çalı çırpı yakılarak elde edilen isin doldurulmasıyla yapılan dövmeler olduğu gibi boyanan ipin derinin altından geçirilmesiyle yapılan dövmelere de rastlıyoruz. Neyse ki elektriğin icadı ile birçok konuda olduğu gibi dövme sanatı da kendini yeniledi ve elektrikle çalışan dövme makinelerine geçildi. Çok hızlı bir şekilde vuruşlar yapabilen bu aletler, nedeyse bir kalemle resim çiziyormuşçasına işleri kolaylaştırdı. Bu makinelere eklenen uyuşturucu jellerle birlikte acının artık önüne geçildiğini söyleyebiliriz. Fakat hala biraz acıyor bizden söylemesi.

DÖVME YAPTIRIRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ? 

  • Her ne kadar gelişen lazer teknolojisi sayesinde dövmelerden kurtulabilseniz de dövmenizi uzun süre bedeninizde taşıyacağınızı unutmayın!
  • Gerçekten yaptırmak istediğiniz motifi ya da figürü bulun. Bu sizi en iyi anlatan da olabilir, sizin için oldukça önemli de olabilir!
  • Dövmeni yaptırmak için seçtiğiniz sanatçıyı iyice araştırın, önceki işlerine mutlaka bakın!
  • Dövmenizi yaptırmadan önce sanatçıyı ziyaret edin ve dövme salonunun temizliğinden emin olun!
  • Gittiğiniz salonunun kaliteli malzeme kullandığından emin olun!
  • Dövmeyi yaptırmadan önce sizin için kullanılacak iğnelerin daha önce kullanılmadığından emin olmak için, dövme sanatçısından iğneleri sizin önünüzde açmasını rica edin! 
  • İşlem bittikten sonra dövme bakımını ihmal etmeyin!

DÖVME BAKIMI

Dövme işlemi aslında bilinçli bir şekilde deriyi yaralamak demek. Bu yüzden dövmenizin ilk hali bir yara demek ve siz bu yaraya iyi bakmazsanız enfeksiyonlarla baş etmek zorunda kalabilirsiniz. 
Öncelikle dövmenizi ilk iki hafta boyunca temiz tutmaya özen gösterin ve kıyafetlerinize ya da başka bir zemine sürtünmemesi gerektiğini akılınızdan çıkarmayın. Dövmeniz yapıldıktan sonra dövme sanatçısı, dövmenizi streç filmle kaplayacaktır.  Bu streç filmi üç saat boyunca çıkarmayın. Çıkardıktan sonra antibakteriyel bir sabunla dövmenizi yıkayın. Daha sonra bakım kremiyle dövmenizi nemlendirin. 


 

Editör: TE Bilişim