İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, dün akşam yaptığı bir konuşma sırasında, geçtiğimiz hafta düzenlediği Karadeniz turuna davet ettiği gazeteciler üzerinden gelen eleştirilere sert bir dille yanıt vermişti.

"Bir fotoğraf üzerinden kurban etmeye çalışan insanlar olabilir, benimle aynı şeyi düşündüğünü, aynı şeyleri inandığını söyleyen ne yazık ki anlık hırslarına yenilmiş insanlar olabilir ya da bir takımın renkleri üzerinden ayrıştırma gayreti içinde olanlar olabilir" diyen İmamoğlu, "Başkalarının değirmenine su taşıdıklarının farkında olmayanlar da olabilir bunun içerisinde, farkında olup yapanlar da olabilir. Ama bu kardeşiniz için vız gelir tırıs gider. Hiç umurumda değil" ifadelerini kullanmıştı. 

TEPKİ YAĞMIŞTI; ÖZÜR GELDİ...

İmamoğlu'nun "Vız gelir tırıs gider" ifadesine sosyal medyada tepki yağmıştı.

İmamoğlu, bugün yazlık fide dağıtımı için düzenlenen törende yaptığı konuşmada tepki çeken söz konusu ifadesi için özür diledi. İmamoğlu, "Ben çifti çocuğuyum, benden kibir doğmaz. Bu yakıştırmaları yapan arkadaşlardan sadece dün bir konuşmada yaptığım vız gelir tırıs gelir lafından ötürü özür diliyorum" ifadelerini kullandı.

İmamoğlu'nun açıklamasından öne çıkan satır başları:

"Ben toplumda bu bariyerlerin, bu duvarların yıkılması şartıyla bu ülkede her şeyin güzel olacağına inanıyorum. Sadece benim inandığım şeyler doğrudur anlayışıyla iyi şeyler olacağına inanmıyorum. Bu toplumun rehabilitasyona ihtiyacı var, hepimizin. Kendimi de bundan ayırmıyorum.

Hukuksuzluğa karşı mücadele edeceğiz. Bunu da hak, hukuk ve adalet kavramıyla yapmakla yükümlüyüz. Hak ve hukukun, adaletin ne kadar kıymetli olduğunu, bir kardeşimin 18 yıl hapis ezası aldığı bir ortamda derinden hissediyorum. O 18 yıllık kararın ömrü siyasilerin ömrü kadardır. En fazla bir yıldır.

Hiçbir ideali olmayan insanların aldığı bu 18 yıllık cezanın ne kadar hukuksuz ve mesnetsiz olduğunu söylemek istiyorum.

Hukuksuzluğa uğramış, adaletsizliğe uğramış kim varsa ve onların hüznünü çeken tüm annelerin de anneler gününü kutluyorum.

Ben çiftçi çocuğuyum, benden kibir doğmaz. Bu açıklamaları yapan arkadaşlardan, sadece ve sadece dün bir konuşmada kullandığım 'vız gelir tırıs gider' sözlerimden dolayı özür diliyorum. Ben dostluklarımı, yıllardır beraber olduğum arkadaşlarımı bir fotoğrafla terk edilsin diye edinmedim. Bu dostlukları bir fotoğrafla düşmanlığa çevirmek gibi bir niyetle yola çıkmadığım gibi hayatımda kimseyi de düşman niyetine koymadım koymayacağım. Beni bu kişiliğimin nereye götürüp götürmeyeceği umrumda değil. Esas olan insanın kendi kişiliğidir. Siz onu öyle kabul edersiniz. Elbette bir fotoğrafla yok sayılan, oy vermem, şunu yapmam denilen bir kişi durumuna düşürülürse insanın canı yanıyor.

Anne vicdanının Twitter'da falan da eksik olmamasını diliyorum. Orda da o duyguya ihtiyacımız var hepimizin. Benimle dertleşmek, eleştirisini bana söylemek, duygularını bana aktarmak ve dostça, yol arkadaşı olarak, prensipleri doğrultusunda, uygarca duygularını aktarmak isteyen herkesi 19 Mayıs'ta ya da bir gün öncesinde tespit edeceğim bir salona davet edeceğim ve hepsini tek tek dinleyeceğim. Uygar biçimde dinleyeceğim ve cevaplayacağım. Biz bu süreci büyük bir seferberlik süreci olarak belirledik. 'Akıllı olalım, akıllı olun' dediğim kavram da gerçek akıldır, ayar veren bir laf değildir. Ben bir toplumun temsilcisiyim, 16 milyon kişinin temsilcisiyim.

Bu saatten itibaren benim gündemim buradaki milyonlarca fidedir. Bu konu benim nezdimde kapanmıştır, yol arkadaşlarım, kurumumu temsil eden hiç kimse bu konuyla ilgili tek bir cümle etmeyecek, edemez, tek muhatabı benim. 19 Mayıs'ta bana yapılan eleştirileri uygarca dinleyeceğim. Bu toplantı da basına kapalı olacak"