Hayvanlar çocuğun yaşamına doğumdan başlayarak oyuncaklarla giriyor. Peluşlar, banyoda yüzen ördekler, yürüyen ve konuşan motorlu oyuncakların çocuğun sürekli olarak elinin altında olduğunu ve oyuncağın çocuğun en yakın arkadaşı olduğunu belirten Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Figen Karaceylan Çakmakçı, “Çocuk bu oyuncaklar aracılığıyla, sırlarını paylaşır, kızgınlığına katlanır, huzursuzluğunu giderir. Ayrıca evcil hayvanlar da çocuğun yaşamında etkili olabilirler. Çocuk bir evcil hayvan ile insanlarla nasıl sosyalleşebileceğinin provalarını yapabilir, mutluluğunu, mutsuzluğunu veya öfkesini paylaşabilir, soyut kavramları çocuğa öğretebilir” açıklamasında bulundu.


Evcil hayvanlar çocuğun bilişsel gelişimine katkı sağlıyor

Çocukların ruhsal gelişiminde evcil hayvanların katkısının sanıldığından daha çok olduğunu vurgulayan Çakmakçı, “Bilişsel gelişim evrelerinde çocuk önce kendini ve bedenini algılar. Daha sonra kendi dışındaki dünyayı beş duyu aracılığı ile algılar.Ve son olarak algıladıklarını da taklit ederek, onlarla karşılıklı iletişime içerisinde öğrenir” şeklinde konuştu.
 

Ölüm ve ayrılık gibi soyut kavramları çocuklara öğretiyor

Evcil hayvanların bilişsel gelişime katkısının yanı sıra ruhsal gelişim üzerinde de sayısız faydasının olduğunu söyleyen Çakmakçı, çocuklara ölüm, doğum gibi soyut kavramları öğretmede bir hayvanın varlığı çocuğun öğrenmesini kolaylaştırdığını belirterek, “Örneğin; çocuğun akvaryumundaki balığının ölmesi ile balık için düzenlenen bir tören, ‘ölüm’ kavramını anlamasını, ölümün geri dönüşümü olmayan bir süreç olduğunu kavramasını kolaylaştırır. Yeni bir balığın alınmasıyla ölüm yaşam döngüsünü zihinsel sürecinde yer alır. Ayrıca çocukların herhangi bir nedenle yoksunluk yaşadığı durum ve zamanlarda evcil hayvanların varlığı çocukların baş etmelerini kolaylaştırır. Mesela; sevdiği birini kaybettiğinde, ev – okul değişikliklerinde, ana babanın ayrılıklarında çocuk için evcil hayvan ‘bir yerine koyma’, ‘paylaşma’ işlevi görebilir” dedi.
 

Tek çocuk sendromu evcil hayvan ile aşılabilir

Özellikle tek çocuklu ailelerin bir evcil hayvan beslemesinin çocuğun büyürken yaşayabileceği duygusal ve davranışsal yoksunluklara karşı bir tedbir görevi görebildiğini belirten Çakmakçı, “Çünkü evde tek çocuğun oyun oynayacağı bir kardeşi yoktur ve yalnız kalır. Aynı zamanda tek çocuk olduğu için aile yaşantısını merkezindedir. Bütün ilgi onun üzerindedir. Bu nedenle her dediğinin olmasını ister ve ‘hayır’ı kabul etmez. Hiçbir şeyini başkalarıyla paylaşmak istemez, her zaman ilginin onun üzerinde olmasını ister. Bir evcil hayvanının olması, anne babanın evcil hayvanı da sevdiğini ve onunla ilgilendiğini görmesi; eksik olduğu bu alanlarda gelişmesini sağlar” şeklinde konuştu.
 

Çocuklara insan haklarının yanı sıra hayvan hakları da anlatılmalı

Evde hayvan beslemenin çocuk ruh sağlığına sayısız faydasının bulunduğunu ancak eğer evde evcil hayvan besleme ile ilgili sıkıntı yaşanıyorsa, çocukların hayvanları tanıması ve sevgisini geliştirmek için mutlaka yardımcı olunması gerektiğini belirten Çakmakçı, “İnsan hakları gibi hayvan haklarını çocuklara öğretmek, kaliteli hayvan belgeselleri ile çocukların hayvanları daha yakından tanımalarına olanak yaratmak, sokak hayvanları için çalışmak, hayvan sevgisi ve bilincini çocuklara aşılamak en büyük görevimiz olmalı” dedi.
 

Örneğin; bir köpek yavrusunu büyütmenin çocuğa kattıkları:

- Hayvanla temas halindeyken canını yakmadan tutması, sarılması ve dengeli bir şekilde dokunsal temas kurabilmesi (ince motor gelişim)

- Köpek büyüten bir çocuğun, her gün o köpeğe yem vermesi (sorumluluğun gelişimi)

Ruh sağlığınızı korumanın yolları: Mutlu ve huzurlu bir yaşam için ipuçları Ruh sağlığınızı korumanın yolları: Mutlu ve huzurlu bir yaşam için ipuçları

- Köpeğin her geçen gün büyürken vücudundaki değişikliklerini gözleyebilmesi (zihinsel gelişim)

- Köpeğin birtakım ihtiyaçlarını karşılıyor olmak, ona sahip olmanın gururunu yaşamak, arkadaşlarına bundan bahsetmek (özgüven ve sosyal beceri gelişimi)

- Hayvan sevgisi, arkadaşlarının ihtiyaçlarına, duygularına daha duyarlı olma ve empati gibi saymakla bitmeyecek katkı sağlayabilir.