Bayramda İstanbul'da kalanlar için keyifli rotalar
Bayram'da İstanbul'da kalıp, şehrin sakinliğini yaşamak ama aynı zamanda günübirlik küçük kaçamaklar yapmak isteyenler için keyifli rotaları derledik.
Polonezköy
İstanbul’da yaşıyorsanız ve Polonezköy Tabiat Parkı’nı henüz görmediyseniz; kendinize “buralı” diyemezsiniz! Özellikle, şiddetle görmenizi tavsiye ettiğimiz Beykoz’a bağlı doğa parkında, yılın her mevsiminde keyifli anlar yaşayacaksınız. Şehrin karmaşasından sıyrılacak, doğanın gölgesinde huzurun kollarına uzanacak; dönerken de kendinizi ‘yorgun’ değil, mutlaka “enerjik” hissedeceksiniz.
Üstelik İstanbul'un Anadolu yakasından 30 dakikada, Avrupa yakasından ise 1 saatlik bir yolculukla ulaşabilirsiniz.
Kuş sesleri dakikalarınıza eşlik ediyor. Gözünüzün gördüğü her yer, yeşil bir tabiat iklimine bakıyor. Doğanın orta yerinde, payınıza düşen kültür birikimlerini de arşivleyip dönüyorsunuz. Size İstanbul’un arka bahçesinde eşsiz bir Cennet köşesi tavsiye ediyoruz.
Heybeliada
Yanınıza sadece fotoğraf makinenizi alın, diğer her şeyi burada bulacaksınız. Vapurda bir bardak çay ve çantanızdaki bir simit yeter güzelliği keşfetmek için. Ardından ver elini Heybeliada’daki tatlı yorgunluğa…
Burada kuşlar için uçmak bir zahmet, onlar da sizin bizim gibi yürüyor yollarda… Köpekleri ve kedileri de sizinle birlikte doyuyor, sofranıza ortak oluyor. Osmanlı Devleti’nin hiyerarşik yapısında ‘albay’ olan İsmet Paşa, yeni Türkiye’nin ilk Başbakanı, ikinci Cumhurbaşkanı ve Heybeliada’nın sakinlerinden biri olarak, hatıralarıyla sizleri karşılıyor. Sokağın edebiyatını yapan, ‘Batılı’ bakışıyla tanınan Hüseyin Rahmi Gürpınar ve ‘İstanbul beyefendisi’ tarifinin vücut bulmuş ismi, İstanbul’un yazarı, tarihçi Ahmet Rasim'in yaşamını sürdüğü Heybeliada'da onlardan izleri bulabilirsiniz.
Sakarya
Büyük şehirlerde yaşayanların ortak kâbusudur ‘kalabalık.’ Yoğun trafik ve insan seli, mesleki tempo ve hızlı akan hayatın telaşı, gün gün hepimizi tüketiyor. Bu yüzden büyük şehirlerde yaşayan hemen hepimizin de ortak hayalidir; sessizlik arayışı ile hafta sonu kaçamakları… Sabah sekiz, akşam altı arasında mesai düzeni olan herkes için aynı beklentidir, ‘sakinlik’ özlemi…
Pek bilinmeyen gölleri, doğası, keşfedilecek güzellikleri ile buyurun Sakarya’ya…
Ömerli
Mevsimin bütün hücrelerinize göz kırpacağı bir adres ile karşınızdayız! Gündüzü ayrı, gecesi başka… En güzel manzaralar belki de burada görülebilir. Sanki yaz, önce Ömerli’ye geliyor. Mütevazı yaşamı, huzurlu iklimi, göz alıcı yeşili, konuşkan kuşları, mutlu mesut aşıkları ile burası, sizi de kendine çekecek.
İstanbul’a en yakın kamp merkezi Ömerli, bir hafta sonu ‘soluklanmak’ için ideal seçenek olabilir. ‘Hem İstanbul’da olup hem İstanbul’da olmamak’ demek, Ömerli’yi keşfetmektir. Çünkü Ömerli’ye girdiğinizde sizi bekleyen ilk duygu, sanki ‘İstanbul’da değilmişsiniz’ düşüncesi oluyor.
Şile
Karadeniz’in fırtınalarına göğüs geren, azgın dalgaların kıyılarını dövdüğü, yüzü Ukrayna’ya dönük, sırtını yemyeşil doğa ve ormanlara vermiş Şile’de biraz soluklanmak ister misiniz?
Tabiat zenginliği, kültür varlıkları ve tarihi misyonu ile ‘turizm merkezi’ olan Şile, İstanbul’a yakın, aynı zamanda İstanbul’a uzak bir konumda bulunuyor. Çeşitli festivallerin yapıldığı Şile, özenle korunan yapısıyla ziyaretçilerini bekliyor. Nüfus yoğunluğuyla ‘aşırı’ gelişmiş devasa kentin yanı başındaki sakin semt, misafirlerine ‘huzur’ vaat ediyor. Öte yandan büyüleyici doğal ve kültürel değerlerini asırlardır bozmadan bugünlere aktarmış olmasıyla da, tarihi geçit töreni sunuyor.
Burgazada
Beton yığınları ve stresten uzak, romantik değil; çok romantik bir yer arıyorsanız, size pratik bir adres veriyoruz. Eminönü, Beşiktaş veya Kadıköy İskelesi’nden ‘Adalar’ vapuruna biniyor, martıların yoldaşlığında Prens Adaları’nın 3’üncüsü Burgazada’da konaklıyorsunuz. Asla pişman olmuyorsunuz. Bizden söylemesi…
Ağva
İş hayatının rutini ve şehrin kalabalığından kaçıp nefes almak isterseniz eğer, iki dere arasındaki Ağva, her mevsim ziyaretçilerine yemyeşil bir sakinlik sunuyor. İstanbul’un yanı başında, Karadeniz’in kıyısındaki Ağva’da kahvaltı ritüelini uzatarak, serin ormanlarında trekking ve kamp yaparak ve yeşilliklere uzanarak miskinlik yapıp akrep ve yelkovanların tik takını dinleyebilirsiniz.
Gölyazı
Siz de küçük bir balıkçı kasabası hayal ediyorsanız, burası orası… Akşam günbatımında, sevgiliniz ile el ele, göz göze romantik bir yemeği eminim düşlemişsinizdir. Öyleyse hadi, Gölyazı Köyü’ne koşun.
Eskinin kokusu üzerinize sinen güzel, sempatik Gölyazı’da tarihin peşine düştüğünüzde, büyük bir düş kırıklığı yaşayacağınızı fısıltı ile söylemekte fayda var. Zira Bizans’tan miras Antik Tiyatro, klasik liman, kale, surlar ve Sübyan Mektebi bir zamanlar varmış; artık sadece yön levhalarında kalmış.
Bu galeri http://mutlulukdestinasyonu.blogspot.com/ sitesinin desteği ile hazırlanmıştır.