Uyarlandığı romanı nerdeyse gölgede bırakacak 10 sinema filmi!
Sinema tarihine baktığımızda birçok filmin konusunu, romanlardan aldığını görüyoruz. Ancak bazı filmler romanları kadar etkileyici olamıyor. Sizler için başarılarıyla, romanlarını gölgede bırakan en iyi 10 filmi sizler için sıraladık. İşte detaylar...
1- Uçurtma Avcısı (2007)
Afganistan’da 1970’li yıllarda Amir ve Hassan, Amir’in babasının evinde birlikte büyümüş iki arkadaştırlar. Amir, zeki ve iyi kalpli babasının, annesinin ölümünden ötürü kendisini suçladığına inanmaktadır. Bu vesile ile de Hassan’ı daha çok sevdiğini ve onu tercih ettiğini düşünür. Buna karşılık Amir, babasının en iyi arkadaşı olan Rahim Khan’a fazlasıyla saygı duyar. Rahim, ona yazar olabilmesi için hep destek vermektedir. Amir’in bir uçurtma uçurma yarışmasını kazanmasının ardından, Hassan, ona bir uçurtma getirmek üzere koşarak gider. Ancak bu esnada dayak yer ve elindeki Amir’in uçurtmasını korumak isterken gasp edilir. Amir aslında saldırıya şahit olur ama korkaklığından Hassan’a yardım etmez. Dahası, Amir doğum günü partisinin ertesi sabahında yeni saatini Hassan’ın yatağına saklayarak onu hırsız ilan etmek ister. Çocuklukları böyle yaşanırken yıllar sonra bir gün Amir, Hassan ve karısının Taliban tarafından öldürüldüğünü öğrenir. Şimdi eski dostunun oğlunu kurtarmak en büyük misyonudur. Film Afgan yazar Khaled Hosseini’nin romanından uyarlanmıştır.
2- Senden Önce Ben (2016)
Tekerlekli sandalyeye bağlı olarak yaşamını sürdürmek zorunda olan yarı felçli genç adam, bakıcı olarak küçük bir kasabada yetişmiş genç kadını istihdam ettirir. Bu genç adam ve kadının bir araya gelişi hayatlarını yeni bir yola sürükleyecektir. İlk başta birbirlerinden hoşlanmayan ikili farklılıklarının fazlalığından yakınsa da zamanla hayatla ilgili bilmedikleri şeyleri birbirlerine öğretmeye başlarlar. Birbirlerine aşık olan karakterleri şimdi daha da zorlu bir sınav beklemektedir...
Jojo Moyes’in 2012 yılında yazdığı romandan uyarlanan aynı adlı filmin yönetmen koltuğunda İngiliz yönetme Thea Sharrock oturuyor. Kamera arkasında, yaratıcı ekibin içerisinde Oscar adayı görüntü yönetmeni Remi Adefarasin, yapım tasarımcısı Andrew McAlpine, editör John Wilson ve kostüm tasarımcısı Jill Taylor iş başında. Filmin oyuncu kadrosunda Emilia Clarke, Sam Claflin, Jenna Coleman gibi isimler yer alıyor.
3- Kuzuların Sessizliği (1991)
Kuzuların Sessizliği, 1992 yılında 7 dalda Oscar’a aday olmuş, yönetmeni ve başrol oyuncularına altın heykelciği getirirken en iyi film ve en iyi senaryo uyarlaması dalında da ödüle hak kazanmıştı.
Akademiden mezun olmuş genç FBI ajanı Clarice Starling, FBI ajanı kurbanlarının derilerini yüzen sapık bir katilin elinden bir kadını kurtarmaya çalışır. Clarice, katile ulaşmak için başka bir psikopat olan ünlü doktor Hannibal Lecter ile yakınlaşır. Lecter’dan bilgi alması için önce onun güvenini kazanması gerekmektedir.
4-Schindler'in Listesi (1993)
Schindler’in Listesi, Oskar Schindler adlı bir Alman iş adamının 2. Dünya Savaşı zamanında Polonya’da kurduğu fabrikada Yahudi işçileri çalıştırması ve bu sayede 1100 Yahudi’nin hayatını kurtarmasını konu alıyor. Gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanan film, ünlü yönetmen Steven Spielberg’in en önemli yapıtları arasında sayılan ve ona Oscar kazandıran bir yapımdır. Film, 1994 yılında 12 dalda Oscar’a aday olmuş ve 7 dalda ödül kazanmıştı. Filmin kazandığı Oscar’lar şöyle : En İyi Film, Yönetim, Kurgu, Sanat Yönetimi, Görüntü, Özgün Müzik ve Senaryo Uyarlaması.
5- Guguk Kuşu (1975)
Guguk Kuşu, Jack Nickolson'ın adeta oyunculukta destan yazdığı, muhteşem bir senaryoya sahip bir sinema klasiği... Tutuklu olduğu cezaevinden kurtulmak için deli taklidi yapan Randle P. McMurphy adlı kişinin dramını başarıyla beyaz perdeye aktaran aktör, gerçekten üstün bir performans sergiliyor... Aykırı mahkumun sayrıl tavırları cezaevi otoritesinin gözüne batmaya başlayınca bir süre sonra teşhis için akıl hastanesine gönderilir ve kafadan çatlak olduğuna kanaat getirilir. Artık yeni meskeni, tımarhanedir... Randle hastanede de kurumun kurallarına uymaması ve arkadaşları ile olan ilişkileri ile dikkatleri üzerine çeker. Kısa süre içinde soğuk tavırlı, suratsız, otoriter bir görevli olan hemşire Ratched, Randle’ı yakın takibe alır ve her hareketini izlemeye başlar. Rathced ve Randle gibi birbirlerine son derece zıt iki karakterin arasındaki gerilim Randle’ın yakın arkadaşları için planladığı çeşitli faaliyetlerle onların iyileşmesine yardımcı olmaya başlamasıyla daha da artacaktır.
6- Otomatik Portakal (1971)
Otomatik Portakal, şiddet bağımlısı gençlerden kurulu bir çetenin, çevrelerine saçtığı dehşet ve korkuyu işleyerek bir korku imparatorluğunun resmini çizmektedir. Çetenin lideri Alex, işler çığırından çıkınca yakalanır ve gözaltına alınır. Ama hapse atılmaz; cezası bir şiddet deneyine kobay olarak kullanılmak olur. Bu deney insanoğlu ve şiddet kavramı arasındaki ilişkiyi ortaya koyma amaçlıdır ama deneyin kendisi de bir o kadar insan doğasına aykırıdır.
7- Bir Rüya İçin Ağıt (2000)
Bir Rüya İçin Ağıt, Hubert Selby’nin romanından uyarlanmıştır. Uyuşturucu bağımlısı bir genç, televizyon bağımlısı annesi ve aralarında günden güne yükselen bir uçurum... Uyuşturucu batağı içerisindeki Harry’nin hayattaki tek amacı daha fazla uyuşturucuyken; umutsuz annesini hayata bağlayan tek şey en sevdiği yarışma programıdır. Bir gün bu yarışmaya katılmaya hak kazandığında tek derdi, ödül olan kırmızı elbiseye girebilmek olacaktır. Yaşlı ve mutsuz kadın zayıflama hapları kullanmaya başlar... Bu trajik hikaye, ‘Black Swan’, ‘The Wrestler’, ‘Pi’ ve The Fountain gibi kült filmlere imza atmış Darren Aronofsky tarafından yönetilmiş; özellikle de Clint Mansell tarafından yapılan müzikleriyle hafızalara kazınmıştır.
8- Beni Adınla Çağır (2017)
1983 yılı yazı sırasında 17 yaşındaki Amerikalı-İtalyan Elio Perlman günlerini ailesinin İtalya'nın kuzeyindeki 17. yüzyıldan kalma villasında klasik müzik yaparak, okuyarak ve arkadaşı Marzia ile flört ederek geçirmektedir. Elio, Greko-Roma kültüründe uzmanlaşmış seçkin bir profesör olan babası ve onu elit kesim meyveleriyle, doğal lezzetlerle şımartan, çevirmen olan annesi Annella ile bir arada olmaktan ziyadesiyle memnundur. Elio'nun olgunluğu ve entelektüel birikimi, onu tam teşekküllü bir yetişkin gibi gösteriyor olsa da, özellikle kalpteki konularda onun hakkında hala masum ve biçimlenmemiş olan çok şey vardır. Bir gün, doktorasını sürdüren büyüleyici bir Amerikalı bilim adamı olan Oliver Elio'nun babasına yardım etmek göreviyle yıllık yaz stajyeri olarak villaya gelir. Güneşin ışıltılarının arasında Elio ve Oliver hayatlarını sonsuza dek değiştirecek bir yaz boyunca yeşermekte olan arzunun güzelliğini keşfedeceklerdir...
Ünlü yönetmen Luca Guadagnino'nun senaristlerinden biri olduğu ve yönettiği filmin oyuncu kadrosunda ise Armie Hammer, Elena Bucci, Vanda Capriolo, Amira Casar, Timothée Chalamet, Victoire Du Bois ve Esther Garrel yer alıyor.
9- Aşk ve Yaşam (1995)
Mr. Dashwood öldüğünde geride kalan eşi ve Elinor, Marianne ve Margaret isimli üç kızı, kendilerine kalan mirasla yıkıma uğrar. Mr. Dashwood, dönemin yasaları gereğince, tüm mirasını eski evliliğinden olan oğlu John'a bırakmak zorunda kalmıştır. John, açgözlü ve kibirli karısı Fanny'i de yanına alıp babasından miras kalan ve üvey ailesinin yaşadığı bu eve taşınır. Maddi olarak büyük sıkıntılar yaşayan genç kızlar ve annesi, zamanla sınıfsal farklılıkların da zorluklarıyla karşılaşırken iki kız kardeşin aşk hayatı işleri iyice zora sokar.
Akademi Ödülleri'nde 'en iyi uyarlama senaryo' ödülünü kazanan filmin yönetmen koltuğunda Ang Lee bulunmaktadır.
10- Sefiller (2012)
19. yüzyıl Fransasında geçen film, yıkılan hayaller, kalp kırıklıkları, tutkular ve fedakarlıklar üzerine kurulu. Jean Valjean olarak bilinen 24601 nolu mahkum, hapishaneden salınır. Kendisine yeni bir hayat kurmak ister ama müfettiş Javert'in gölgesi onu daima takip etmektedir. Jean Valjean Fantine'in kızı Cosette ile ilgilenmeyi kabul ettikten sonra ikisinin hayatı da tamamen değişecektir. Fransız Devrimi'nin arifesinde geçen hikaye ihtilalin her iki tarafının da yüzünü gözler önüne serer. Ünlü yazar Victor Hugo'nun aynı isimli ünlü edebiyat klasiğinden uyarlanan Les Miserables (Sefiller), Jean Valjean'ın ölümsüz hikayesini beyazperdeye taşıyor. Oscar'lı sinemacı Tom Hooper'ın yönetmenliğinde çekilen filmin oyuncu kadrosu ise Hugh Jackman, Russell Crowe, Anne Hathaway, Helena Bonham Carter ve Amanda Seyfried gibi birbirinden ünlü isimlerden oluşuyor.