Başrollerini Nurgül Yeşilçay, Mert Fırat ve Yurdaer Okur’un paylaştığı dizinin Kefaret isimli dizinin artık perşembe akşamları izleyicilerle buluşacağı duyuruldu.
Yapımını 25 Film’in üstlendiği, yönetmen koltuğunda Mesude Erarslan’ın oturduğu; 'Kefaret', pazar akşamları Fox TV'de izleyici karşısına çıkıyordu. Son olarak 31'inci bölümü yayınlanan dizinin yayın günü değişti. Zülfü Livaneli'nin Konstantiniyye Oteli kitabından uyarlanan 'Kefaret' dizisi 20 Haziran Pazar akşamı 31'inci bölümüyle ekranlara geldi.
Senaryosunu Mahinur Ergun ile Melih Çam’ın kaleme aldığı, FOX’un beğeniyle takip edilen “Kefaret” dizisinde müzik öğretmeni Zeynep'in tayin olduğu kasabada başından geçen olayları konu alıyor.
KEFARET DİZİSİNİN KONUSU
Müzik öğretmeni Zeynep (Nurgül Yeşilçay) beş yıl önce iki küçük çocuğu ve doktor kocası Ahmet ( Yurdaer Okur) ile yeni tayin oldukları kasabadaki güzel evlerine taşınırken geleceklerinin o yaz sabahı gibi mükemmel olacağından emindi. Doğum gününde bir dilek diledi. Sonraki beş yıl içinde her şeyini kaybetti. Sinan komiser (Mert Fırat) Zeynep'i terk etmedi. Sinan Zeynep'e duyduğu büyük aşk yüzünden işinden oldu. Zeynep kaybettiklerini geri alabilmek için son bir yol denedi. Sinan ile Zeynep el ele verip inatla her şeyi teker teker geri aldılar.
Bir fazlasıyla!
KONSTANTİNİYYE OTELİ KİTABININ KONUSU
Zülfü Livaneli, zengin bir insan panoramasıyla İstanbul'un derinliklerine inerken şehrin büyülü, ama bir o kadar da acımasız atmosferiyle buluşturduğu okuru sıra dışı yolculuğa çıkarıyor.
2014 yılı Aralık ayının son günleri… Yedi yıldızlı Konstantiniyye Oteli'nin açılış günü ve erken bir yılbaşı kutlaması… İstanbul'un seçkin, kalburüstü simaları, Sultanahmet'teki eski Bizans sarayının kalıntıları üzerine yapılan otelde bir araya geliyor. Aralarında kimler yok ki? Politikacılar, belediye başkanları, Amerikan büyükelçisi, Fener Rum patriği, ünlü gazeteciler, gazete patronları, televizyon "yıldızlar"ı, eski ve yeni zenginler, büyük işadamları…
İstanbul'un yüzlerce yıldır yeraltında yatan ölüleri de davete çağrılmadıkları halde arzı endam etmekte sakınca görmeyip bu cümbüşe dahil oluyorlar. Ve elbette, bir otelin olmazsa olmaz çalışanları, garsonları, komileri, güvenlik görevlileri…
Velhasıl Konstantiniyye Oteli, aslında binlerce yıllık koskoca bir şehir olarak çıkıyor karşımıza. Değişen, dönüşen, ama barındırdığı şiddet nedense aynı kalan bir şehir…