Cildimiz, her ne kadar basitmiş gibi görünse de alt yapı olarak oldukça karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu karmaşık yapının dilini çözdüğümüzde onunla daha iyi anlaşacak ve ona istediği şeyleri vererek istediğimiz karşılığı da kolaylıkla alabileceğiz.

cilt

Bunların başında da cildimizin en sevdiği protein olan kolajen gelmektedir. Peki ya vücudumuzda doğal yollarla kolajen artışını nasıl sağlarız? Önce kolajenin ne olduğuna kısaca bakalım ve sonrasında hem güzel cilde sahip olabilmek hem de bunu doğal yollarla yapabilmek için neler yapabiliriz bakalım.

Kolajen Nedir?

Derinin canlı olan alt tabakasında ve vücudun daha birçok farklı bölümünde üretilen kolajen, cilt sağlığı için gerekli olan yapısal bir proteindir. Cildimizin genç görünmesini, parlak ve sağlıklı görünmesini sağlayan bu değerli protein, elastin gibi proteinler ile birlikte vücudumuzda en yoğun bulunan proteindir. Elastin de en çok genç ciltlerde bulunduğundan çocukların ve gençlerin ciltleri oldukça pürüzsüz ve parlaktır. Cildin güçlenmesi, parlaklık kazanması ve güzelleşmesi için keratin ile birlikte görev alan kolajen, yaş ne olursa olsun vücutta mutlaka üretilir. Sadece tüm olaylarda olduğu gibi yaş ile birlikte üretiminde azalmalar meydana gelir, bu da akabinde ciltte kırışıklıklar, esneklik ve sıkılığın azalması ile kırışıklık, sarkma gibi olaylar meydana getirir. Bu bilgilerin yanı sıra doğal yollarla kolajen üretimi artışı sağlamadan önce kolajenin azalmasına neden olan faktörlerin önüne geçmekte fayda vardır.

kolajen nedir

Sigara, güneş ve şeker, kolajen düşmanı!

Vücudumuzun kolajen miktarını azaltan en önemli etken, kuşkusuz sigaradır. Yapılan araştırmalar ile sigara içenlerde erken yaşlanma oranının oldukça yüksek olduğu görülmektedir. Eğer parıltılı bir cilt istiyorsanız hayatınızda yapacağınız ilk değişiklik sigarayı bırakmak olmalıdır.

Kolajen azalmasına neden olan önemli etkenlerden birisi de cilt için bir miktar önemli olduğu bilinilse de güneş ışınlarıdır. Güneş ışınlarına çok fazla maruz kalmak, kolajen üretimi üzerinde olumsuz etkiler yaratacaktır. Özellikle de güneşin en baskın olduğu, dünyaya dik indiği öğle saatlerinde güneşten korunmak cildinizin güzelliği için çok önemlidir.

Doğal yollarla kolajen üretimi istiyorsanız işlenmiş beyaz şekeri de hayatınızdan çıkarmanız da büyük fayda göreceksiniz. Şekerli gıdalar, işlenmiş gıdalar vs. her biri kolajen üretimini azaltıcı yönde davranmaktadır.

Doğal Yollarla Kolajen Üretimini Arttıran Besinler

Doğal yollarla kolajen üretimini arttıran besinler öncesinde uykunun kolajen üretimi üzerindeki önemine vurgu yapmak istiyorum. Uyku sırasında vücudumuzda tüm hasarlar onarılır, yeniden inşa başlar, yenilenmeler ve onarımlar sağlanır. Bu nedenle de kolajen üretimini desteklemek istiyorsanız eğer günlük 7-8 saat uyumaya da özen göstermelisiniz.

1-Yaban Mersini

Doğal yollarla kolajen üretimi denildiğinde akla ilk gelen besin tabi ki yaban mersini! Yaban mersinin faydalarının başında kolajen liflerinin birbirine bağlanması gelmektedir ve bu sayede kolajen üretimi hızlanarak istenen güzel, parlak ve genç cilde ulaşım sağlanacaktır.

kolajen yaban mersini

2-Sarımsak

Ne zaman faydalı besinler araştırılması yapılsa karşımıza mutlaka sarımsak çıkmaktadır. Sarımsak, zengin besin içeriği ile vücudumuza sayılamayacak kadar çok fayda sağlar Sarımsak, yapı olarak bakıldığında bolca kükürt içermekte ve eklem bölgelerinde, ciltte kolaylıkla kolajen üretimi sağlamaktadır. Ayrıca hasar görmüş olan kolajen lifleri de onarılarak bulunan kolajen liflerinin de kullanılması sağlanır. Kükürt içeriği yanı sıra taurin ve lipit asit de kolajen iyileşmesi sağlayan maddelerdir ve bu maddeler, lahana, balık ve soğan gibi besinlerde de bulunmaktadır.

3-Beyaz Çay

Doğal yollarla kolajen üretmek denildiğinde akla gelen bir diğer besin de beyaz çaydır. Birçok şey üzerinde olumlu etkiler yaratan beyaz çay, cilt proteinleri üzerinde de önemli etkiler yaratmaktadır. Böylelikle kolajen moleküllerinin korunmasını da sağlamaktadır.

4- Yeşil, Yeşil, Yeşil!

Kolajen üretimini en çok tetikleyen besinler, her zaman olduğu gibi bitkilerdir. Koyu yapraklı sebzeler kategorisinde olan ıspanak, pazı, lahana gibi yemyeşil yaprakları olan sebzeler, C ve A vitamini bakımından oldukça zengindir ve bu zenginlik, kolajen üretimi üzerinde önemli etkiler yaratmaktadır Ayrıca lutein adı verilen antioksidanı ile vücuda başka artılar da kazandırmaktadır. Konusu gelmişken bol C ve A vitamini almak, cilt içinde vücudun bağışıklığı için de oldukça önemlidir. Hadi A vitamini vücutta depolanabilmektedir ancak C vitaminini mutlaka besinlerle almalısınız. Elastin ve kolajen üretimi için önemli olan bu iki vitamin, serbest radikallerin hasarlarını da azaltır ve işte size pas parlak, capcanlı bir cilt!

cilt soya

5-Soya!

Sadece güzellik yetmez! Çekicilikte aura etkisi Sadece güzellik yetmez! Çekicilikte aura etkisi

Bitki hormonlarını içeriğinde en çok soya bulundurmaktadır ve bu nedenle de doğal yollarla kolajen üretimi denildiğinde soya ürünleri hayatımıza sokulması gerekenlerdendir. Soyanın antioksidanları, ciltte kolajen üretimini arttırdığı gibi başka olumlu etkiler de içermektedir. Hücreye verilebilecek olan radikal zararı da soya antioksidanları sayesinde azaltılabilecektir. Cilt korunabilecek, sıkılaşabilecek ve genç, botokssuz sıkı bir cilt sizin olacaktır.

6-Fasulye

Botoks uygulamalarında uygulama yapılan bölgeye enjekte edilen madde bolca hyaluronik asit içermektedir. Bu asit, cilt yapısı için çok önemli olan ve genç kalmayı en çok tetikleyen maddelerden birisidir. Bu asit sayesinde çizgiler oldukça az görünecek ve belki de görünmeyecektir. Su tutar ve cildin doğal nemli olmasını sağlar. Fasulye tüketimi de bu asidi vücuda alabilmek adına önemli olan bir besindir. Kolajen sentezini çok fazla arttıran fasulye, doğal yollarla kolajen üretimi için oldukça önemlidir.

7-Omega-3

Kolajen üretimi için ideal bir ortam oluşması üzerinde en önemli etkileri yaratan temel yağ asidi omega-3 yağ asitleridir. Deri hücrelerinin büyük kısmı yağ asitleri ile kaplanmaktadır, bu nedenle de omega-3 tüketiminiz arttıkça deri hücre dolgunluğunuz da o derece aratacaktır. Böylelikle de kırışıklık, sarkma gibi olaylarda azalmalar meydana gelecektir. Omega-3 yağ asitleri de herkes tarafından bilindiği üzere balıklarda oldukça fazla bulunmaktadır. Balıkların yanı sıra kaju, ceviz, badem, ceviz ve fındık gibi besinlerde de büyük oranda içermektedir. Ayrıca keten tohumu, yoğun miktarda omega-3 içermektedir.

cilt havlu

8-Avokado Yağı

Doğal yollarla kolajen üretimi üzerinde büyük etkileri olan yağlardan birisi avokado yağıdır. Yaşlanma etkilerini en düşüğe indirecek olan avokado yağıdır ve ayrıca steroid bakımından da fazlasıyla zengin içeriğe sahiptir. Cildin oksitlenmesini önler, parlak, sağlıklı ve güzel bir cild sahip olmanızı sağlayacaktır. E vitamini, omega-3 yağ asidi kaynağı da olan avokado yağı, cilt kanseri riskini de minimuma indirmektedir. Özellikle de kuru ve hasarlı ciltler için oldukça önemli bir yağdır.