Oyuncu Hande Soral, Türkiye’de her geçen gün artan çocuk istismarı ve şiddet olaylarına karşı harekete geçerek, çocuk istismarına karşı başlatılan Karanlığı Arala Hareketi’nin tanıtım gecesinde konuşma yaptı.
Karanlığı Arala Hareketi’nin sanatçı koordinatörlüğünü üstlenen Soral, hareketin tanıtım gecesinde açılış konuşmasını yapan başarılı oyuncu gecenin sonunda gazetecilerle röportaj gerçekleştirdi.
“CİNSEL İSTİSMAR TÜRKİYE’DE YAYGIN BİR KONU..”
Karanlığı Arala Hareketi’ne Üniversite’den hocası Doç Dr. Ayten Zara’nın teklifi üzerine katılan Soral, bu harekete katılırken “buna bir son vermek” duygusuyla hareket ettiğini söyledi. Güzel oyuncunun hocası Doç Dr. Zara ise başlatılan hareketle ilgili şöyle konuştu:
“Cinsel istismarı Türkiye’de oldukça yaygın bir konu. Biz bu konunu anlaşılması hem de dinlenmesi için çok geniş bir hareket başlattık. Bu hareket Türkiye’nin ilk hareketi. Hareketimize sanatçılarımız ve Türkiye’nin birçok kesiminden farklı profesörler ve arkadaşlarımız katıldı. Hareketimizin asıl amacı Türkiye’de cinsel istismarı önleyecek toplumsal bilinci ve vicdanı konuşturmak. Bunun için de çok çalıştık. Sağ olsun sanatçılarımız burada. Onların çok büyük emeği oldu. “
“FİLMİ ÇEKERKEN PERİŞAN OLDUK..”
Hande Soral, Karanlığı Arala Hareket’inin yaklaşık 2 senedir hazırlıklarının yapıldığını belirterek, “Biz bu projeye çok önceden başladık. İkinci senemiz diyebilirim. Filmimizi yeni gösteriyoruz. Filmimiz 13 oyuncu arkadaşımız ile birlikte çektiğimiz cinsel istismara uğramış çocukların yaşadıklarını, hissettiklerini bize yansıtmalarını istediğimiz bir film. Biraz onlara anlamaya çalıştık. Biraz anlamaya çalışmamıza rağmen biz perişan olduk filmi çekerken.
İnşallah bir şeyleri değiştireceğiz. Değiştirmek için adımımızı attık. Biz Karanlığı Arala’mak için buradayız. Her gün izlediğimiz gördüğümüz, okuduğumuz istismar haberleri hepimizin için parçalıyor. Ama buna dur demenin birçok yolu var. Bu önce çocuklarımıza cinselliği anlatmak, öğretmekten geçiyor. Biz de bunun için bir adım attık. İnşallah çok güzel sonuçlar olacak” diye konuştu.
“KENDİ TOPLUMUZU SORGULADIK..”
Hande Soral filmi çekerken hissettiklerini şu sözlerle ifade etti:
Çok enteresan bir süreçti. Çünkü yaşadığımız çektiğimiz her kare ile belki kendi çocukluğumuzu, kendi çocuğumuzu, kendi ailemizi sorguladık, kendi toplumuzu sorguladık. Tabii ki, Türkiye’de cinselliğin konuşulması bile bastırılmışken cinsel istismarın önüne geçilmesi çok zor. Ama biliyoruz ki, biz bir şeyler değiştiriyoruz. Önce çocuklarımıza anlatarak başlayacağız. Performans sırasında herkes inanılmaz hissetti, hissetmeye çalıştı. Birebir hissetmeye imkanımız yok ama gerçekten çok yaralayıcıydı. Okuduğumuz, gördüğümüz haberlerin hepsi her an aklımızdaydı ve içimizdeydi”
“KURALLARA GÖRE ÖNLEMLERİMİZİ ALIYORUZ..”
Sosyal yaşantısında her şeyin yolunda gittiğini ifade eden Soral, projeye odaklandığını belirterek, “Önceliğimiz film. Filmi girmek istiyoruz. Ondan sonra hayatımıza ve hareketimize devam edeceğiz” dedi.
Hande Soral, “koronavirüsün ikinci dalgası için bir hazırlık yapıldı mı? sorusuna, “Bir hazırlık yapılmadı. Her gün çıkan kurallara göre önlemlerimizi alıyoruz. Ona göre hayatımızı oluşturmaya devam ettirmeye çalışıyoruz” cevabını verdi.
"PANDEMİ BİZİ DAHA ÇOK TEDİRGİN ETTİ.."
Koronavirüsün ilk karantina günlerinde yeni bir özelliğini keşfetmediğini ifade eden Hande Soral, evde kalmaya alışık bir iş yaptığını söyledi.
Karantina günlerinde filmi girmeyi istediklerini belirten Soral, “Herkesin eve kapandığı bir dönemde istismara uğrayan çocuklar da eve kapandı. Birçoğu çok yakınlarından istismara uğradıklarını düşündüğünüz zaman bu çok korkunçtu. Aslında pandemi dönemi bize bu proje ile ilgili çok daha tedirgin etti. Bir an önce hareketimizi tekrar başlatmak istedik, fakat herkesin gündemi bambaşkaydı. Şu an tekrar pandemi sürecinin tekrar devam ediyor oluşu, beni tek bu konuda endişelendiriyor açıkçası” ifadelerini kullandı.
Hande Soral’ın yaptığı açılış konuşmasının tamamı:
Karanlığı Arala, çocuklara yönelik cinsel istismarı önlemek için başlatılmış bir hareket. Bugün hala şiddet taciz tecavüz konuşmaktan dolayı ben utanç duyuyorum. Fakat özellikle Türkiye gibi cinselliğin konuşulmasının bile bastırıldığı bir toplumda, cinsel istismarı önlemek şüphesiz ki çok zor.
Bilgi Üniversitesi psikoloji mezunuyum. Doç. Dr. Ayten Zara’nın öğrencisiyim. Ayten hoca benden bu projenin bir parçası olmamı istediğinde, her istismar haberinden sonra hissettiğim “buna bir son vermek” duygusuyla elimden geleni yapmaya hazırdım. Ben de bir şey söylemek istedim.
Duyduklarımız okuduklarımız şahit olduğumuz istismar haberlerini öfkelenip kızmaktansa hepimizin bir şeyler yapması gerekiyor. İstismarın önüne geçmek yalnız ve yalnız konuşmaktan, anlatmaktan, öğretmekten ve öğrenmekten geçiyor. Yaşanılan her istismar arkasında travmalar bırakıyor ve bu travmalar daha da büyüyerek arkasında başka travmaları beraberinde getiriyor.
Bu yaşanılanları anlamamız belki çok zor ama anlatmanın birçok yolu olduğunu düşündüm. Bu yolculukta bana sevgili Pelin Kaçar ile Aysun Karaman eşlik ettiler ve tabii ki çok sevgili oyuncularımız eşlik ettiler.
Bu projeden kimse bahsetsek herkes elinden geleni yapmak için hazır olduğunu söyledi. Filmimizin yönetmeni Pelin Kaçar ile renksiz bir çocuk odası yaptık ve karanlığa gömülmüş bu küçücük çocukların neler yaşadığını neler hissettiğini sevgili oyuncularımızdan bize yaşatmalarını istedik.
Çekim öncesi ve sonrası tek konuştuğumuz şey çocuklardı. Çekim süresinde kendimizle, çocuğumuzla, çocukluğumuzla ve ailemizle yüzleştik. Her performans sonrası biz perişan olduk. Gerçeğini hayal bile etmek istemedik. Gönüllü projemizde emeği geçen herkese teşekkür etmek isterim. Biz Karanlığı Arala’dık şimdi sıra sizde…
