Sipahi dizisiyle izleyici karşısında olan Kaan Yıldırım, Hürriyet'ten Hakan Gence'nin sorularını yanıtladı. Yıldırım, oyunculuğa başladığı serüvenini anlattı.
İşte Kaan Yıldırım'ın röportajı...
Londra’da pazarlama eğitimi almışsın. O nereden çıktı?
Konservatuvar okumakla ilgili fikrim vardı. Ama oyunculuk bilinmeyen bir zemin, bizim ailede de bu işe vâkıf kimse yok. Aile işimizi devam ettirmek gibi bir düşüncem de vardı. O sebeple pazarlama okudum. Hatta yurtdışında bir firmada çalıştım, tecrübe kazandım ama bana göre olmadığını anlayıp kendi yolumu çizmeye karar verdim.
Sıkıldın mı biraz o işlerden?
Evet, çok sıkıldım, ofis işiydi (gülüyor). Önce Prag’da, sonra aynı firmanın Türkiye şubesinde çalışmaya devam ettim ama olmadı.
Ve o dönemde Google’a oyunculuk kursu yazıp aradın…
Aynen, bravo vallahi, o şirkette çalışırken Google’a girip ‘oyunculuk’ yazdım, bir kurs buldum. İş bitiyordu, çıkıp kursa gidiyordum. Bir kurs diğerini takip etti. Bu 1.5 sene kadar sürdü.
Sonra ajansa mı kaydoldun?
Ajansa kaydoldum, deneme çekimlerine girdim. İlk ‘Kayıp’ dizisi, ardından ‘Ulan İstanbul’ geldi.
Pınar Deniz’le birlikteliğiniz nasıl gidiyor?
Çok süslü cümlelerle bu işleri anlatabilen biri değilim ama seni de cevapsız bırakmış olmak istemiyorum. Biz çok iyi anlaşan bir çiftiz ve çok güzel bir ilişki yaşıyoruz. Nazar değmesin deyip bu konuyu burada kapatalım.
İlişkilerde verici bir insanım” demişsin. Nasıl bir partnersin?
İyi bir partner olduğumu düşünüyorum. Sevdiğim her insana karşı verici, onun iyiliği için elinden geleni yapan biriyim.
Çapkın mısın?
Dışarıdan baktığın zaman beni çapkın mı görüyorsun?
Yani magazinde çıkan haberlere bakınca öyle bir duruş var gibi…
Magazini benden iyi tanıyorsun bence. Çapkın ne demek Hakan?
Bir gün onunla, bir gün başkasıyla takılmak gibi…
Ben kimseyi yargılamam, kim nasıl istiyorsa öyle olabilir. Ama kendi özelimde şunu söyleyebilirim; ben hep ilişki yaşadım, ilişki kurmaya çalıştım. 10 senedir sektördeyim, yaşadığım ilişki sayısı belli, süreleri belli. İlişkiler başlayabilir, bitebilir ve bittikten sonra bu ne kadını, ne erkeği çapkın yapar. Ama var olan bir şey var ve bu hoş değil.
Nedir o?
Bir ilişki bittiği zaman hemen, “Evlenmediler, ilişki bitti. O zaman adam çapkın, gözü dışarıda” diyorlar. Sanki her kadının nihai amacı beraber olduğu kişiyle evlenmekmiş gibi. Başka bir hayali ve önceliği olamazmış, bir ilişkiyi bitirecek gücü bile yokmuş gibi. Aslında kadını son derece yeren bir bakış açısı bu. Bu bakış açısını cinsiyetçi ve sığ buluyorum. İlişkiler başlayabilir, bitebilir. Önemli olan her aşamada saygıyı korumak.