Yaptığın işi nasıl tanımlıyorsun?
Şarkıcıyım. Şov, benim işim. Çok iyiyim demiyorum ama sahneye çıktığımda insanları eğlendirebiliyorum. Nasıl Huysuz Virjin’le zamanın nasıl aktığını anlamazsın, benimki de o hesap. Ama tabii kendimi Seyfi Dursunoğlu’yla kıyaslamıyorum, yanlış anlaşılmasın. Daha 40 fırın ekmek yemem lazım! Farz edin ki Fatih Ürek’in kadın versiyonu gibiyim ya da öyle olmaya çalışıyorum. Bir iddiam yok, kimseyle dalaşım, yarışım yok. Kendi yağımda kavruluyorum.
Sana “trans birey” mi densin istiyorsun?
Valla ne söylemek istiyorlarsa söyleyebilirler. Bir rahatsızlığım, bir kompleksim yok. Bize verilen isim o, ama “Selin Hanım” yeterlidir.
“Cinsiyet değiştirdi, kestirdi, erkekti kadın oldu” denmesi, arkandan fısır fısır konuşulması rahatsız ediyor mu?
Hayır, asla! Hiç etmiyor. Kötü bir şey değil ki bu. Arkamdan, “Dolandırıcıymış, hırsızmış, kadın tüccarıymış!” demiyorlar ki. Ben çok mutluyum. Annem babam bana her zaman, “Allah senden razı olsun!” diyor. Ben dört duvar arasında bir ameliyat yaşadım. En azından arafta kalmadım, o en zoru. Arafta kalmadım, kadın oldum ve herkesin ağzını kapattım.
LUT KAVMİ DEYİNCE ÜZÜLÜYORUM
En çok ne üzüyor seni?
“Lut Kavmi” filan diyorlar. Bunu çok acımasız buluyorum. Benim kimseye bir zararım yok ki. Yaptığın kötülüğün cezasını er ya da geç ödüyorsun, bu hayatta ya da öteki hayatta. Ben bunu bilerek yaşayan biriyim. Şunu da biliyorum ki, öldüğümüz zaman Sırat Köprüsü’nden tek başımıza geçeceğiz. Allah biliyor kimin iyi kimin kötü olduğunu. Ben kimseye tecavüz etmiyorum. Kedileri köpekleri öldürmüyorum. Translar zaten hiçbir canlıya kıyamaz. Siz hiç gördünüz mü bir trans bireyin böyle bir şey yaptığını? Asla! Mümkün değil. Zaten yıllarca katledildiler, öldürüldüler. Yapılmadık zulüm kalmadı. Bana “Lut Kavmi”nden diye laf çakınca üzülüyorum. Ama eskisi kadar değil.
GÖKHAN’IN FUTBOL HAYATINI BEN BİTİRDİM!
Farklı bir trans bireysin. Çok seksi değilsin, çok frapan değilsin, nasıl desem, mazbut ve anaçsın... Bunun sebebi ne?
Annemden öyle gördüğüm içindir. Hep annemi örnek aldım ben.
Seni neden seviyor sence insanlar? 2 milyon küsur takipçin var sosyal medyada...
Bizim toplumumuz Bülent Hanım’ı da çok sever. O sanatıyla kendini sevdirdi. Muhteşem sesiyle. Beni insanlar sosyal medyadaki hayatımla sevdi. Kişiliğimle, yardımseverliğimle...
Bir de üzerine titreyen bir sevgilin var...
Evet, Allah bozmasın...
Evlenme teklif etti, sürekli aşk pozları veriyorsunuz. Genç, yakışıklı biri. Seni her halinle taşıyor, ailesi de seviyor...
Ayy ama neler yaşadım başta. İstemediler beni. Gökhan’la tanıştığımızda, ben bugünkü gibi ünlü değildim. Galatasaray’da oynuyordu. 20’ydi daha. Aramızda 8 yaş var, küçük diye ben istemiyordum. Ama ne yaptı ne etti, her gün görüşmeye başladık. Sonra da âşık oldum. O da beni çok sevdi. Ataköy’de kendi halimizde, bir oda bir salon bir evde oturmaya başladık. Maç başına para alıyordu. Ben bir iş yapmıyordum o aralar. Yaklaşık 1.5 sene Gökhan baktı bana. Şimdi bana diyorlar ki, “Gökhan senin paranı yiyor!” Ne ayıp! O bana bakarken iyiydi de şimdi mi kötü oldu? Ayrıca adamın kendi parası, işi var, neden benim paramı yesin? Biz çok iyiyiz, dokunmasınlar bize...
Hala âşık mısın?
Ölüyorum, âşık ne kelime! Herkesin kafasındaki soru şu: Bu çocuk ne iş yapıyor? Tekstil işi yapıyor. Ama futbola tutkuyla bağlıydı. Onun futbol hayatını bitiren kim? Benim! Buna da çok üzülüyorum. Çünkü Gökhan çok başarılıydı, gelecek vaat ediyordu. Ama bir transseksüelle birlikte diye hiçbir takım onu istemedi. Gökhan’ın hayatında ben olmasaydım belki şu an 4 büyükten birinde olacaktı.
Ailesi peki? Onlar seni nasıl karşıladı?
E başta kıyamet koptu. “Hayatını bitiriyorsun, ayrıl bundan!” dediler. Çünkü ben Selin Ciğerci olarak para kazanmaya başlayınca, Gökhan’ın da futbol hayatı bitmeye başladı. Söylüyorum, istemeden gencecik bir sporcunun futbol hayatının bitmesine yol açtım. Şimdi tekstil işi yapıyor, işleri de gayet iyi. Ailesi şimdi bana “Kızım!” diye seviyorlar. 4 yıldır birlikteyiz, 28 Ekim’de evleniyoruz Swiss Otel’de. Her şeyi sponsorlar karşılıyor. Gelinliğim dahil.
Bundan da rahatsız olmuyor musun?
Yooo. Neden olayım? “Benden istediğin model gelinlik giy lütfen” diye bir gelinlik veriyor, üstüne de 50 bin lira veriyorlar. Oradan kazandığım parayı da kimsesiz çocuklara bağışlayacağım. Fena mı?
100 BİN LİRAYI BERFİN’İN VAKFINA YATIRACAĞIM
Berfin’den nasıl haberdar oldun?
Sosyal medyada gördüm haberlerini. Çok üzüldüm. Hatta kahroldum. Hemen iletişime geçtim. Herhangi bir destekte bulunup bulunamayacağımı sordum. Kendisiyle de avukatı Mehtap Sert’le de konuştum defalarca. O dönem ameliyat meselesi gündemdeydi. Nerede ameliyat olacak, ameliyat parasını kim karşılayacak? Sağ olsun Sağlık Bakanlığı’nın girişimiyle Profesör Mehmet Mutaf’a ameliyat oldu. Acıbadem karşılıyor giderleri. Ama benim vereceğimi söylediğim 100 bin lira yardım, hâlâ geçerli. Avukatı Mehtap Sert, bir vakıf kurma girişimi içinde. Onların talebi doğrultusunda, parayı Berfin adına kurulan bu vakfa yatıracağım. Daha fazla da yatırabilirim, yeter ki ona destek olabileyim. Büyük acılar çekti, çekiyor, hepimiz destek olmalıyız. Ve bu ülkedeki bu erkek şiddeti artık son bulmalı!