Astrolojik haritalarımız aslında birçok temayı hayatımıza vurguluyor ve biz bunları görmezden geliyoruz… Geçtiğimiz haftalarda kendimizle ilgili konularda genel anlamda bilinçsizlik mevcuttu ve kendi eksiklerimizi, fazlalıklarımızı görme, görmezden gelememe gibi durumlarla karşı karşıya kalıyorduk. Anlama süreci, anlama isteği genellikle 40 yaş periyotlarında ortaya çıkan bir durumdur ve kişiler için can sıkıcı olabilmektedir. Bu can sıkıcı durumlar ayrıca kişisel tiplemelere göre de değişmektedir. Bu tiplemeler, farklı kombinasyonlarda karşımıza çıkıyor ve her biri için astrolojik karışıklıklar mevcut durumda.

En cesur 5 burç En cesur 5 burç

Kendimizi Tanımak Kendimizi Anlamak Mı Demektir? Anlamak İçin Önce Tanımak Gerekir!

İlişki Odaklı Tipler

   İlişki odaklı olan tipler genellikle Yengeç, Balık ve Terazi burçları… Özellikle de su elementinde bu vurgular çok daha yüksek olabiliyor. Eğer ki haritada Ay, rahat bir konumda değilse duygusal anlamda bağ kırmak çok zor bir hal alabiliyor. Bu kişiler genellikle başkalarının onlar hakkında ne düşündüklerine fazla odaklanır ve ilişkilerinde de sınırı koruyamayabilirler. Bu sebeplerle de hayal kırıklıkları, kötü kullanılma ve mutsuzluk kavramlarına çok fazla açıktırlar. Olgunluk yaşlarına gelindiğinde ise özgüven eksiklikleri ortaya çıkar ve bunu geliştirme odaklı olmaları gerekli olacaktır.

İlişki Odaklı Tipler

İrade Odaklı Tipler

   Koç, Yay, Oğlak ve Aslan; Saka, Boğa ve Akrep burçları, özellikle de güçlü bir Mars, Satürn, Plüton, Güneş bu burçlarda öne çıkar. Bu gezegenlerin açılımları çok sert olabilir. 1. Ve 10. Evler dikkat çekici halde olur. Bu kişilere bakıldığında genellikle kendi güçlerini başkalarını kontrol etmek için kullanırlar ve bunu gayet rahat bir şekilde başarırlar. Sonuçta aşırı rekabetçi ve bencil tavırlar sergileyebilmektedirler. Olgunluk yaşlarına geldiklerinde ise denge kurmak, empati kurabilmek gibi çok fazla şey öğrenme durumunda kalabilmektedirler.

İrade Odaklı Tipler

Değişim Odaklı Tipler

   Saka, İkizler, Yay ve Koç burçları, bu tiplemede ön plana çıkan burçlardır. Uranüs, Mars ve Merkür haritanın köşelerinden bu burçlara oldukça fazla açı yapıyor olabilirler. Bu kişiler genelde hayatlarında sürekli olarak dönüşüm ve ilerleme duyguları içerisinde olurlar. Ateş ve havanın ön planda olduğu bu tiplerde, olgunluk yaşlarında sıkıntılar oluşabilmektedir. Kök salamama, bir yere ait olamama konuları ilişki problemlerine neden olur ve duygusal anlamda çökebilirler. Bu sebeple de duygu iletişimlerini geliştirmeleri gerekmektedir.

Sürdürme ve Devamlılık Odaklı Tipler

    Boğa, Saka ve Aslan burçları bu tipleme içerisinde ortaya çıkarlar ve Satürn, özellikle bu konuya odaklı olarak bu üç burç üzerinde gölge ve farklı açılar yaratır. Satürn, oldukça güçlü bir bekleyiştedir ve diğer toprak burçlarının yani Başak ve Oğlak burçlarının bu dikkatini çekebilir. Kuralları olan, fazla esnek olmayan, değişime kapalı tipler olduklarından yetişkinlik yaşlarına geldiklerinde tolerans, empati ve inatçılık kavramlarında test edilirler.

Spritüal Odaklı Tipler

   Bu tiplemelerin haritalarına bakıldığında çoğunlukla su, azınlık olarak da toprak burçları karşımıza çıkacaktır. Özellikle Neptün’ü bu alanda çok sert açıları mevcuttur. Balık, haritada güçlü bir şekilde vurgulanıyor olabilir ve bu kişilerin hayatlarında da pratiklik, gerçekçilik oldukça ön planda olmalıdır aslında, bu kavramları öğrenim şarttır. Aksi takdirde kurban olma riskleri oldukça yüksektir. Yaratıcı hayal güçlerini ön plana çıkarmalı ve çekinmeden rahatlıkla ifade etmelidirler.

Fayda Odaklı Tipler

   Toprak burçları, özellikle de Başak burcunun yanında Satürn göz önünde olacak bu süreçte. 2.evde vurgu yoğunluğu olacaktır. Güçlü alışkanlıklar sebebiyle konfor eksiklikleri yaşanabilir ve bu alanlardan bir miktar da olsa uzaklaşılmak istemeyebilir. Ancak bu durum tam tersi problemlere neden olabilir. Örneğin vizyon darlığı, ilham alamama ve hiçbir anlamda gelişememe gibi etkileri olacaktır. Hayatta esneklik kazanmak ve ruhsal anlamda dersler almak, ders alma eğilimine girmek gibi tecrübeler edinilmelidir.

   İnsan olarak kendimizi baştan sonra değiştiremeyecek olabiliriz ki bu oldukça normaldir. Eksikliklerimizi de kapatamayabiliriz ancak hayat bizi her zaman eksik olduğumuz yöne iterek orayı tamamlamaya zorlar. Bu evrenin sanki bir denge kanunu gibidir. Çoğu zaman, eksik olduğumuz konulardan sınanır ve o eksikliğin üstüne gitmemiz gerekir. Hayat işte, mücadele demektir.

Editör: TE Bilişim