Filmin başrol oyuncularından İrem Helvacıoğlu da senaryo ve oynadığı karakterle ilgili “Burada bir görme engellinin dramından bahsedilmiyor, aksine onun hayata nasıl tutunduğunu anlatmaya çalışıyor.” diyerek, asıl etkilendiği kısmın da bu olduğunu söyledi.
Role hazırlık sürecini anlatan Helvacıoğlu, beyaz renkte bir lens alıp, o lensle nasıl bakabileceğini denediğini ifade ederken, “Eğer görmüyor olsaydım, sesleri nasıl dinlerdim, nasıl ilerlerdim diye düşündüm.” dedi. Bir diğer başrol oyuncusu Kerem Bürsin ise konuşmasında filmin en sevdiği yönünün melodrama yer vermemesi olduğunu söyleyerek, “Burada kör bir kadının hikayesini anlatmak ve bunu acındırmadan yapmak gibi gerçekler var.” sözlerine yer verdi.
Cüneyt Karakuş’un ilk uzun metraj filmi olan “Eflatun”, görme yetisini küçük yaşta yitiren Eflatun’un baba yadigarı bir saat dükkanında tanımadığı ama sesine aşık olduğu bir adamı bekleyişini anlatıyor.