Kolajen, vücutta en yaygın ve bol miktarda bulunan protein türüdür. Kasların, kemiklerin, tendonların, kan damarlarının ve sindirim sisteminin birçok dokusunda bulunur. 
Yaşlandıkça vücut daha az kolajen üretir, bu da kırışıklıklar, sert eklemler gibi bir çok probleme neden olur.

Yeni bir dönem başlıyor: Kendine güven artıyor, güzellik standartları değişiyor Yeni bir dönem başlıyor: Kendine güven artıyor, güzellik standartları değişiyor


Kolajenin cilde yaraları nelerdir?

Kişi yaşlandıkça vücudu daha az kolajen üretir. Bu kolajen eksikliği, yaygın görülen yaşlanma belirtilerine neden olur.  Kırışıklıklar, elastikiyetini yitirmiş deri sarkmaları ve sert eklemler vücudun daha az kolajen ürettiğinin işaretleridir. Kolajen seviyeleri yüksek olduğunda cilt yumuşak, pürüzsüz ve sıkıdır. Kolajen, cilt hücrelerinin kendini yenilemesine ve onarmasına yardımcı olur. 
Kolajen ayrıca cildin nemli kalmasını sağlar. Bu nedenle kolajen, yıllar boyunca cilt bakımı için çok önemli bir bileşen olarak görülmüştür.

Kolajen Kaybına Yol Açan Faktörler Nelerdir?


•    Çevre kirliliği
•    Alkol tüketimi
•    Sigara
•    Güneş ışınlarına uzun süre maruz kalma
•    Sağlıksız beslenme
•    Uyku düzensizliği
•    Aşırı şeker tüketimi
•    Kan şekerinin ani yükselişi
•    Paketlenmiş, rafine gıdalar

Kolajen İçeren Besinler


Et ve Kemik Suyu: Et ve kemiklerin kaynatılıp suyunun tüketilmesi sağlık için çok faydalıdır. Tip 1 ve tip 2 kolajen içeren et ve kemik suyu, eklem fonksiyonlarını destekler. Özellikle eklem rahatsızlıkları yaşayan kişiler, kemik suyu ile vücutlarındaki kolajen miktarlarını artırabilir.

Yeşil Sebzeler:  Bol miktarda vitamin ve lif içermesi nedeniyle tüketimi önemli olan yeşil sebzeler, yüksek miktarda kolajen de içermektedir. Yeşil yapraklı sebzelerde bol miktarda vücuttaki prokollajen miktarını artıran klorofil bulunur. Bu da vücudu zararlı UV ışınlarına karşı korur.

Sarımsak: Sarımsağın içerisinde yüksek miktarda kükürt bulunur. Kükürt de kolajen üretimini tetiklemektedir. Sarımsak bunun yanında içeriğindeki taurin ve yağ asitleri ile hasarlı eklemleri onarmaya yardımcı olur.

Yumurta Beyazı: Yumurtanın beyazı da kolajen, yüksek miktarda amino asit ve kükürt içerir. Kükürt, kolajenin düşmanı olan toksinleri vücuttan atar.

Avokado ve Avokado Yağı: Avokado, vücuttaki kolajenin parçalanmasını engelleyen E vitamini açısından oldukça zengindir. Avokado tüketimi, yaşlanma etkilerini önlemeye faydalıdır.

Soya Ürünleri: Soya ürünleri, jenistein denilen bir bileşiği içerir. Güçlü bir antioksidan olan soya ürünleri, cilt hücrelerine zarar verecek serbest radikallere karşı cildi korur ve sıkılaştırır.

Kırmızı Meyve ve Sebzeler:Kırmızı meyve ve sebzeler, UV ışığının cilde verdiği zararın önlenmesinde faydalıdır. Kırmızı meyve ve sebzeler, kolajenin parçalanmasını engelleyerek UV ışığının neden olduğu etkiyi azaltır. Elma, böğürtlen, ahududu, vişne ve çilek gibi meyveler kolajen üretimini artırır.

Fasulyeler:Fasulye, vücutta hyaluronic asiti ürettirerek yaşlanmanın etkisini azaltır. Hyaluronic asit, cildin nem dengesini ayarlayarak cildi nemli ve pürüzsüz bir görüntüye kavuşturur, hücrelerin yenilenmesini sağlar.

Editör: TE Bilişim