09 Eylül 2020 Çarşamba 13:13 Bakanlık mesajında, “Yazdığı senaryolar, yönettiği ödüllü filmler, canlandırdığı karakterlerle sinemamızın ‘Çirkin Kral’ı Yılmaz Güney’i vefatının yıl dönümünde saygı ve rahmetle anıyoruz” ifadelerine yer verildi. Toplam 114 filmde oyuncu, 26 filmde yönetmen, 15 filmde yapımcı, 64 filmde de senaristlik yapan Yılmaz Güney, 9 Eylül 1984 yılında 47 yaşında hayatını kaybetti. Güney, 1982 yılında ‘Yol’ filmi ile Cannes Film Festivali’nde ‘En İyi Film Ödülü’ dahil olmak üzere ödüllere layık görüldü. Galasını Cannes Film Festivali’nde yapan ve pek çok ülkede vizyona giren film yasaklı olmasından dolayı Türkiye’de ancak 1999’da sinemalarda gösterilebildi. 

Sinema tutkunları için heyecan verici bir festival: Altın Portakal Film Festivali yarın başlıyor Sinema tutkunları için heyecan verici bir festival: Altın Portakal Film Festivali yarın başlıyor

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI 

Kültür ve Turizm Bakanlığı yayınladı. ‘Çirkin Kral’ı Yılmaz Güney’i vefatının yıl dönümünde saygı ve rahmetle anıyoruz” ifadelerine yer verildi.

kültür ve turizm bakanlığı

YILMAZ GÜNEY KİMDİR?

Yılmaz Güney (1 Nisan 1937; Yenice, Yüreğir, Adana - 9 Eylül 1984, Paris), Türk sinema oyuncusu, yönetmen, senarist ve yazar.

Babası Siverekli Zaza, annesi ise Vartolu bir Kürt olan Yılmaz Güney, Özellikle Çirkin Kral dönemi sonrasında çektiği Cannes ödüllü Yol, Sürü, Umutsuzlar gibi filmleriyle tanınır.Yılmaz Güney'in gerçek adı Yılmaz Pütün'dür. Kendi ifadesine göre Pütün kırılması zor sert meyve çekirdeği demektir. 1937 yılında, köylü bir ailenin iki çocuğundan biri olarak dünyaya geldi. Babası Siverek Desman Köyü'nden olup Annesi Muş'un Varto ilçesindendir. Kendisi Adana'da büyümüş ve Adana birçok filmine konu olmuştur. Adana'da bir süre Kemal ve And Film şirketlerinin bölge temsilcisi olarak çalıştı. Üniversite okumak üzere İstanbul'a gitti ve Atıf Yılmaz ile tanıştı. Bu süreçte bir yandan da hikâyeler yazıyordu. Daha sonra Atıf Yılmaz'ın da desteğiyle sinemada çalışmalarına başladı.

SİNEMAYA BAŞLADIĞI YILLAR 


Yılmaz Güney, 1959 yılında Atıf Yılmaz'ın yönetmenliğini yaptığı Bu Vatanın Çocukları ve Alageyik isimli filmlerin hem senaryosunu yazar hem de filmlerde rol alır ve oynar. Karacaoğlan'ın Karasevdası'nda da yönetmen yardımcılığı yapar. Yeni Ufuklar ve On Üç gibi dergilere de öyküler yazan Yılmaz Güney, bir öyküsünde komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle yargılanır ve 1961 yılında bir buçuk yıl hapis cezasına mahkûm olur.

İki yıl sonra tekrar kaldığı yerden devam eden Yılmaz Güney, o dönemde daha çok macera filmleri çeker. Filmlerinde ezilen, hor görülen bir "Anadolu çocuğunun" otoriteye başkaldırısı vardır. Bu dönemde Çirkin Kral lakabını alır. Bu dönemdeki en önemli Lütfü Akad'ın yönettiği ve kendisinin yazdığı bir film olan Hudutların Kanunu'dur. Bu dönem boyunca oyunculuğunu geliştiren Yılmaz Güney, abartısız ve yalın oyunculuk anlayışı bu dönemde artık oturtmuştur.

CEZAEVİ VE FİRARİ YILLARI


Yılmaz Güney, 1971 yılında Efraim Elrom'un öldürülmesinden sorumlu olan başta Mahir Çayan olmak üzere diğer Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi üyelerini sakladığı gerekçesiyle 2 yıl hapse ve sürgüne mahkûm edildi. Yılmaz Güney içeride kaldığı süre boyunca sinema ve sanat ile ilgili fikirlerini; şiir ve öykülerini o dönemde çıkarmaya başladığı Güney dergisinde yayınlamıştır. 1974'te cezaevinden çıktı. İki yıldan fazla cezaevinde kalan Yılmaz Güney aynı yıl Arkadaş filmini çekti. Yine aynı yıl Endişe adlı filmi çekerken Yumurtalık ilçesindeki bir gazinoda ilçe yargıcı Sefa Mutlu'yu öldürmekten tutuklandı ve 25 Ekim'de Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan yargılamaların sonucu 13 Temmuz 1976'da 19 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Beş yıl hapis yattıktan sonra 9 ekim 1981 tarihinde izinli olarak çıktığı Isparta Yarı Açık Cezaevinden yurtdışına firar etti. Yılmaz Güney'in hapisten kaçışı da filmlerini anımsatmıştır. Hapse girmeden önce çekmiş olduğu Şeytanın Oğlu filminde: bir günlük bayram izininde dışarı çıkan ve kayıplara karışan bir adamın hikâyesini anlatmıştır. Filmine benzer bir yaşantı tecrübe etmiştir. Bir günlük izin ile hapisten çıkan Güney, Antalya'nın Kaş ilçesinden Yunanistan'a bağlı Meis adasına, oradan da İsviçre'ye kaçmıştır. Daha sonra Fransa'ya geçer ve yaşamının geri kalanını orada geçirir.

Cezaevinde sinema ile olan ilgisi devam etti. Bu dönemde yazdığı Zeki Ökten tarafından çekilen Sürü ve yurt dışında ve yurt içinde büyük ilgi gören ve Şerif Gören tarafından Yol çekildi. Cezaevindeyken GÜNEY adlı bir sanat-kültür dergisi çıkardı. Yol'un kurgusunu tekrar yaptı ve Cannes Film Festivali'nde ödül aldı. Yurt dışına kaçtıktan sonra Fransa'da Duvar filmini çekti. Güney'in, 1976 yılında Ankara Merkez Kapalı Ceza ve Tutukevi'nde tanıklık ettiği, çocuklar koğuşunda çıkan ve tüm cezaevine yayılan bir isyanın sinemaya aktarıldığı Duvar onun son filmi olmuştur.

Son yıllarını Paris'te geçiren Güney, mide kanseri nedeniyle 9 Eylül 1984'te yaşamını yitirdi. Mezarı Paris'te bulunan Père Lachaise Mezarlığı'nda 62. kısımda bulunmaktadır.

ÖNEMLİ FİLMLERİ


Oyuncu Senarist Yönetmen Yapımcı Kurgu
1966 Hudutların Kanunu Evet Evet Evet
1968 Seyyit Han (Toprağın Gelini) Evet
1967 Çirkin Kral Affetmez Evet Evet
1969 Bir Çirkin Adam Evet Evet
1969 Bir Çirkin Adam Evet Evet Evet Evet
1970 Umut Evet Evet Evet Evet

KİTAPLARI


Boynu Bükük Öldüler (1971)
Ağıt
Arkadaş
Sürü
Salpa (1975)
Ölüm Beni Çağırıyor Gençlik Öyküleri
Acı
Sonsuz Bekleyiş Otuz Yılın Şiirleri
Yol
Sanık
Hücrem
Soba, Pencere Camı ve İki Ekmek İstiyoruz
Oğluma masallar
Zavallılar
Sen ve ötekiler