İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya sanıklar İpek Hattat, Hüseyin Sami Yüzer, Veysel Güven ve müşteki kurye Renas Demirbaş katıldı.

"ÜŞÜMESİN DİYE İÇERİYE DAVET ETTİM"

Taraf avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmada ifadesi alınan tutuksuz sanık İpek Hattat, "Evin ses sistemini yöneten tablet bozuldu. Acil olarak yapılması için internetten bulduğum birine gönderdim. Geri geldi olmamıştı. Ertesi gün aradım olmadığını söyledim. Bana, ’İki saat açılmaması gerekiyordu tabletin’ dedi ve sert çıktı. Ben 20 saat açmadığımı söyleyince, birini gönderip alacağını söyledi. 10 gün gelmediler.

"SİZ DOLANDIRCISINIZ, SİZİ ŞİKAYET EDECEĞİM"

Gelmedikleri için 10 gün sonra, 'siz dolandırıcısınız, sizi şikayet edeceğim' dedim onlara. Böyle ufak bir şey için polisi aramadım. Ertesi gün Veysel beye verdim başka yere götürsün diye. Ardından arkadaş tableti almaya geldi, ben de Veysel beyi aradım geri getirmesi için. Suçlamayı kabul etmiyorum. Ben gelen kuryeyi üşümemesi için içeriye davet ettim, kendisi içeriye girdi.

Bu şahıs patronu ile telefonda konuşunca, ben de patronu ile konuşmak istedim. Müştekinin patronu bana telefonda hakaret etti. Benim elim ayağım titreyince elimde bulunan müşteki Renas’ın telefonu yere düştü. Ben kendisinden özür diledim ve ona yeni telefon alabileceğimi söyleyerek üzülmemesini söyledim.

Emre Kızılırmak: “Özümüze dönmemiz gerek” Emre Kızılırmak: “Özümüze dönmemiz gerek”

Daha sonra evimin pencerelerine vurulduğunu fark ettim. Dışarıdaki şahısların dört sivil olduklarını gördüm, evime gelen kurye, patronunun eski polis olduğunu söyleyince gelenlerin onlar olabileceğini düşündüm. Gelen polisler sivil giyimliydi. Müştekiyi zorla evde tutmadım. Telefonunu zorla almadım. Ben de müştekiden şikayetçiyim. Kuryenin patronu beni telefonda tehdit edince polisi aramıştım" dedi.

"ŞAHSI ZORLA İÇERİDE TUTMADIK"

İpek Hattat’ın erkek arkadaşı olduğu öne sürülen sanık Hüseyin Sami Yüzer ise, "Olay tarihinde olay yerindeydim. Müşteki tableti almak için geldiğinde ona kapıyı ben açmıştım. İpek Hattat kuryeye karşı tehdit ve hakaret edici söz söylemedi. Şahsı zorla içeride tutmadık. Benim kendisine parmağım değmemiştir. Hiç bir şekilde kendisinden zorla telefonunu almadım, zaten telefon yere düştüğünde Veysel alıp, baktı ve müştekiye teslim eti. İpek Hattat telefonu yere atmadı, elinden düştü. Müşteki şahıs istese dışarı çıkabilirdi. Hatta şahıs havuzun kenarında telefonla konuştu, içeride iken su, sigara içti. Alıkoyma olmadı" diye konuştu.

Sanık Veysel Güven de "Ben Hattat Holding’de şoför olarak çalışıyorum. Olay esnasında, ben eve geldiğimde zaten Renas evdeydi. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Müştekiyi zorla evde tutmadım" dedi.

"SEN KÖPEĞİN PİSLİĞİNE OTUR"

Sanıklardan sonra ifadesi alınan kurye Renas Demirbaş, şöyle konuştu:

"Telefoncuda kurye olarak çalışıyorum. Olay günü patronum konum attı ve oraya giderek tableti almamı söyledi. Güvenlik beni içeri almak için bekletirken, 3-4 kurye girdi çıktı. Evin önünde Hüseyin Sami bey vardı, daha sonra İpek hanım da dışarı çıktı. Bana hitaben ’bunlar dolandırıcı, bunları polise şikayet edeceğim’ diyerek, bağırmaya başladı. Yanlış bir yere geldim zannettim. "Polise şikayet edeceğim, polis gelecek" dedi. O sırada sitenin güvenlik amiri geldi. ’İçeri gir, polis gelmeden seni bırakmıyorum’ dedi. İçeri girdim. Amir, ’Çocuğu bırak suçu yok, bu kurye sadece’ dedi. "Yok" dedi. Telefonumu elimden alıp güvenlik amirine verdi. Patronum iki-üç kere aradı açmadı. En son İpek hanım açtı, yarım saat konuştu. Patronum "çocuğu bırak, karakola git" dedi. ’Çocuk bembeyaz oldu gelmeyecek misin? Halil ağabeyi’ diyerek, küfür etti. ’Bak telefonun 15 parçaya bölündü, artık patronun seni arayamaz’ dedi. İpek hanım, içeride ’Sen oturma kirletirsin’ diyerek, köpeğin pisliğinin olduğu yere oturmamı söyledi, ancak ben oturmadım, şikayetçiyim."

"SAVCI MÜTAALASINI AÇIKLADI"

Daha sonra mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, sanıklar hakkında yağma suçundan dava açıldığını ancak suçun telefonu alarak mal edinme şeklinde oluşmadığını, sanıklarının amaçlarının müştekinin alıkonulduğunu başkalarına haber vermesini engellemek olduğunu anlatarak, sanıklar hakkında bu suçtan beraat kararı verilmesini istedi.

Sanık İpek Hattat hakkında tehdit suçundan da eylemin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu unsuru olduğu için ceza verilmesine yer olmadığını kaydeden savcı, Hattat hakkında mala zarar verme ve hakaret suçlarından 7 aydan 5 yıla kadar hapis cezası istedi. AyrıcaHattat ile diğer sanıklar Hüseyin Sami Yüzer ve Veysel Güven’in kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 2 yıldan 10’ar yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.

Mahkeme heyeti, haklarında adli kontrol tedbirleri uygulanan sanıkların, kuryenin telefonunun kırılması nedeniyle oluşan bin 500 liralık zararı gidermeleri için gelecek celseye kadar süre verilmesine karar verdi. Duruşma sanıklar ile avukatlarının esas hakkında mütalaaya karşı savunmalarını hazırlaması için ertelendi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede sanık İpek Hattatın internet üzerinden tabletini tamir ettirmek için bir telefon ve tablet tamir servisiyle anlaşarak 22 Şubat’ta tabletini şoförüyle söz konusu işyerinin sahibine yolladığı anlatıldı. Tamiratı yapılan tabletin şoföre teslim edildiği ancak İpek Hattatın tamiratın tam yapılmadığı, bunun üzerine iş yeri sahibinin kurye Renas Demirbaşı 25 Şubatta İpek Hattatın ikametine gönderdiği anlatıldı. Kuryenin İpek Hattatın evine gittiği, kuryenin içeri davet edildiği, kurye Renas içeri girer girmez kapıyı kapatıp, kilitledikleri belirtildi.

İddianamede sanık İpek Hattatın, Konutta birden fazla kişi ile yağma, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, Mala zarar verme, Hakaret ve Tehdit suçlarından 12 yıldan 32 yıla kadar hapsi istenirken, diğer sanıklar İpek Hattat’ın erkek arkadaşı Hüseyin Sami Yüzer ve Hattat’ın şoförü Veysel Güven için ise Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve Konutta birden fazla kişi ile yağma suçlarından ayrı ayrı 11er yıldan 25er yıla kadar hapisleri istendi.