Ekranlarda başarısıyla ve güzelliğiyle göz dolduran Nur Fettahoğlu verdiği röportajda samimi açıklamalarda bulundu.
Güzel oyuncu anne olmanın kendisini değiştirdiği belirterek “Daha çok empati duyuyorum artık. Çizgilerim sertleşti, ama bir yandan da yumuşadı. Sınırlarım belirdi, ama bir yandan da silindi.” açıklamasını yaptı.
İlk set deneyimi için ‘sudan çıkmış balık’ teşbihini yapan Fettahoğlu dünden bugüne nasıl bir deyişim geçirdiğini anlattı. Fettahoğlu “Her bir deneyimle değişiyor, gelişiyor, öğreniyorum. Hem mesleğimi hem de Nur’u buluyorum. Neredeyse her düşündüğümde beni duygulandıracak, burnumu sızlatacak kadar çok seviyorum işimi. Bu nedenle heyecanım ve öğrenme isteğim hiç bitmiyor.” ifadelerini kullandı.
Proje seçiminde senaryonun önemli olduğunu ve yapımcının ne istediği bilmesi gerektiğini belirten başarılı oyuncu “Hep söylerim, ilk önce senaryonun derdi olmalı. Yapımcının ne istediğini bilmesi, oyuncuların aynı noktada buluşabilecek açıklığa sahip olması, yönetmenin hem kendi isteğini, hem de oyuncularının isteklerini güzel bir dille sunabilecek vizyonda olması gerekir. O kadar çok özneli ve o kadar çok parametreli bir işimiz var ki. Öte yandan, kağıt üzerinde her şeyin mükemmel olduğu bir şema işlemeyebilir ya da toplumda beğeni kazanamayabilir. Bazı yapımların tarif edilemez bir sinerjisi, bir aurası oluyor. Burada, büyü tozu mu dersiniz, şeytan tüyü mü dersiniz, bir gizli belki de sihirli yan var.” dedi.
Oyunculukla ilgili hayalini anlatan Nur Fettahoğlu, “Aura demiştim ya, işte tam o. Aurası ekranın ötesine geçebilen oyunculardan biri olmayı diliyorum.” şeklinde konuştu.
Kendisini hazır hissettiğinde tiyatro sahnesine de çıkacağını söyleyen Fettahoğlu, “Her işte en iyiye yakın performans gösterebilmek için hakkıyla vakit ayırmak gerekiyor. Tiyatro için de bu geçerli. O nedenle, hazır hissettiğimde ya da şartlar bu vakti ve emeği verebilmek için uygun olduğunda neden olmasın ki?” dedi.
Kendisini eleştirdiğini de açıklayan başarılı oyuncu “Elbette ki! Hatta kendimi biraz fazla ‘döverim’. Ama işe yarıyor. Önceleri bu eleştiri yıpratıcı olabiliyordu. Neredeyse anka kuşu misali, içimde kendimi yakıyor, sonra küllerimden yeniden var etmeye çabalıyordum. Artık, Nur’a daha yakınım, onunla savaşmak ve sürekli mücadele etmek yerine ona hak verip, onunla hareket ediyorum.” açıklamasını yaptı.
Aşkın bir kaybolma hali olduğunu belirten Fettahoğlu, aşkı “Kaybolma hali… Zamanı unutmak, nasıl geçiyor bilmemek ya da tam tersine, belli bir ana ulaşmak için zamanın nasıl geçeceğini bilememek.” olarak tanımladı.