Tülin Şahin ile kızının babası ve eski sevgilisi olan Portekizli işadamı Pedro de Noronha arasında sular durulmuyor. 2019’da Siena Leyla adını verdikleri bir kız çocukları olan, ve daha sonra ayrılık kararı alan çift şimdi ise mahkemelik oldular. Birbirleri hakkında şoke eden iddialarda bulunan çiftlerden Noronha merak edilenleri anlattı.
Hürriyet'ten Mehmet Üstündağ'ın haberine göre “Siena’yı kaçırmayı planlıyor” diyerek uzaklaştırma kararı aldıran Tülin Şahin’e itiraz eden işadamı kararı kaldırttı. Son olarak “Türkiye muz cumhuriyeti” dediği iddiasıyla gündeme gelen Noronha, konuştu. Pedro de Noronha, Tülin Şahin ile neden sahte evlilik yaptıklarını da açıkladı.
İşte Portekizli iş adamının eski sevgilisi ve kızının babası Tülin Şahin ile ilişkisinde merak edilenler ve çarpıcı itirafları...
Tülin Şahin’le nasıl tanıştığınızı merak ediyorum. Şöyle bir şey duymuştum; sizinle görüntülenmemek için yurtdışında görüşmeyi istemiş. Doğru mu?
- Evet, bu doğru. Amerikalı bir arkadaşımız vasıtasıyla tanıştık ve sonra birbirimize mesaj atarak sohbet etmeye başladık. 3 gün boyunca hiç aralıksız sohbet ettik. 3 gün sonra, “Oraya gelip seni görmek isterim” dedim. “Hayır, gelemezsin” dedi. “Neden?” dedim. “Ben burada çok ünlü biriyim ve bizi burada birlikte görürlerse fotoğraflarımızı çekerler” diye yanıtladı. Bu nedenle Tülin benim yanıma, Lizbon’a geldi. Lizbon’da harika bir 5 gün geçirdik ve çıkmaya başladık.
İlk evliliğinizden iki oğlunuz var, 14 ve 15 yaşlarında. İlk buluşmada çocuklarınızla tanıştı mı?
- Hayır, çocuklarım Londra’dalar ve yaz tatili için Lizbon’a geldiklerinde Tülin’le tanıştılar. Harika anlaştılar.
Sevdiler mi Tülin Hanım’ı?
- Aslında o yaz, hayatımın en güzel yazlarından biriydi. İki oğlum da Tülin’e bayıldı, çok etkilendiler. Çok eğlenceliydi Tülin. Tam televizyonlarda görmeye alıştığınız Tülin’di.
Televizyondan tanıyor muydunuz öncesinde?
- Hayır, tanımıyordum.
Eski evliliğiyle ilgili bilgi sahibi miydiniz?
- Evet, tabii ki anlattı bunu. Ama onun eski ilişkisi hakkında konuşmayı çok centilmence bulmuyorum. Sizinle konuşmayı sadece Siena için kabul ettim. İleride büyüyüp bunu okuduğunda gerçekleri öğrenmesini, “Evet, babam böyle biriymiş” diye düşünmesini, onun için savaştığımı bilmesini istiyorum.
Ama Tülin Şahin’in meşhur olması sizi ilk andan itibaren olumsuz etkilemedi, değil mi?
- Aslında etkiledi. Çünkü baştan beri benim için tek sorun, ünlü olmasıydı. O, ilişkimizin başından beri çocuk istiyordu. Ben çocuğumun böyle bir hayatı olmasını istemediğimi ve çocuğumuzun Portekiz’de büyümesini istediğimi söyledim. Bakın, İstanbul harika bir şehir ama çocuk büyütmek için zor bir şehir. Ben sahilde yaşıyorum ve çocuklarımın da deniz kenarında, sahilde büyümesini, benim gibi sörf yapmalarını istedim. Modellik kariyerinin sonlarındaydı Tülin, 40 oluyordu. Günde iki kere İstanbul’a uçak var. “Ne zaman iş için gitmen gerekiyorsa, atlar gidersin” dedim.
“Evet” dedi mi bu teklifinize?
- Evet demişti. Ta ki hamile kalana kadar.
PLAN YAPMIŞTIK AMA HAMİLE KALINCA HER ŞEY DEĞİŞTİ
Hamileliğiyle ne değişti?
- Her şey! Günden geceye bambaşka bir insan oldu. Çocuklarımla bir araya geldiğinde, birden bambaşka davranmaya başladı. Onların da kafası karıştı. Bana verdiği bütün sözleri teker teker bozmaya başladı. Benim için söz onurdur; bir söz verirsiniz, el sıkışırsınız ve bu değişmez. İnsanların bir şey söyleyip, başka şeyler yapmasına alışkın değilim. Ama hamileliği nedeniyle diye düşündüm ve bir kızımız olacaktı. Evet, erkek de olabilirdi ama Tanrı bize bu kız çocuğunu bahşetti. Bütün planlarımı altüst ettim, ki benim için neredeyse imkansızdı ve o süreçte 4 ay Türkiye’de yaşadım. Fedakârlık etmeye karar verdim, çünkü ikinci kez bir aile kurma fırsatım olmuştu ve bunun yürümesi için her şeyi yapmaya hazırdım.
Evlenmek istemediniz ama...
- Ben kağıt üzerinde evli olmayı gerçek bulmuyorum. Kalpten evlenmeli insanlar. Daha önce bir kere evlendim ve sancılı bir süreçti. Bunu da Tülin’le baştan konuşmuştuk ve buna anlayış göstermişti. Tabii ki ben o zamanlar Türk kültürü için bunun ne kadar önemli olduğunu da bilmiyordum. Çünkü Avrupa’da böyle bir kültür yok. Çocuk sahibi olmak, resmi olarak evli olmaktan çok daha büyük bir anlaşmadır bence. Çünkü iki kişiyi bir ömür birbirine bağlar.
Neden medya için sahte bir düğün yaptınız?
Tülin bana, bunun kendisi için ne kadar önemli olduğunu söyledi. Ben de ona, “Sana kaç kere evlenmek istemediğimi söyledim, sen de bunu kabul ettin, lütfen bana baskı kurma” dedim. “Bu yaptığının adil olduğunu düşünmüyorum, bunun için bebeği kullanıyorsun” dedim. Sonra onun iletişim danışmanı bu fikirle geldi. Lizbon’da evlenmiş gibi yapın, nasıl olsa gazeteciler belediyeye gidip bunu kontrol etmez. Türkiye, onun ihtisas alanı, benim değil! Kariyerini o nasıl yönetmek istiyorsa, o şekilde yönetir, ben karışmam diye düşündüm.
Fotoğraf çektirip, servis ettiniz. Özel fotoğrafçı mı tuttu?
- Hayır, benim 14 yaşındaki oğlum çekti fotoğrafları.
Bunun sahte bir düğün olduğunu biliyor muydu?
- Hayır, çocuklarıma söylemedim. Onlar gerçekten evlendiğimizi düşündü. Çünkü çok mutlu olmuşlardı, bozmak istemedim o anı.
OĞULLARIMI EVDEN ATTI
Türkiye’de de birçok ünlü isim evlenmeden çocuk sahibi oluyor. Neden sizce Tülin Şahin bu sahte nikâh mizansenine ihtiyaç duydu?
- Bence kendini “Türkiye’nin yüzü” olarak görüyor ve evlenmiş görünerek herkesi memnun etmeye çalışıyor. Zaten o yüzden iki oğlum olduğunun bilinmesini istemedi.
Bunu neden gizleme ihtiyacı hissetmiş?
- O, Türkiye’deki “mükemmel kız” imajını çok önemsiyor. Çocuklu bir adamla, evlenmeden çocuk yapmış olmasının kariyerine zarar vereceğini düşünüyordu. Hatta şu çok çok büyük bir problem olmuştu. Oğullarım, Siena doğduktan 5 hafta sonra onu görmeye Türkiye’ye gelmek istediler. Tülin istemedi, “Biz Lizbon’a gidince görseler olmaz mı?” dedi. “Çocuklar 9 ay zor sabrettiler, büyük bir heyecanla kardeşlerinin doğumunu beklediler, 5 hafta bile onlara çok geldi” dedim. Sonra geldiler ama korkunçtu! Çünkü Tülin onları evden attı ve biz geceyi otelde geçirdik. Ben yanlış bir şey yapmadım. Yaptığım tek şey, artık Tülin’i istememekti. Bir ilişkide, bir taraf devam etmek istemeyebilir. Benim çocuklarımı reddetmesi büyük bir kırılma noktası oldu, ona olan aşkım da sarsıldı. Ama yine de denedim. Çocukları Lizbon’a götürdükten sonra geri geldim. 2 aylık bir bebeği terk edemezdim. 3 ay boyunca burada birlikteydik ve denedik ama olmadı. Ben elimden gelenin en iyisini yaptığıma inanıyorum.
Doğumdan sonra kilolarını veremediği için psikolojik baskı yaptınız söyleniyor...
- Buna iki yanıtım var. Birincisi şu: Portekizcede “gorda” diye bir sözcük var. Bu, hem “tombul” anlamına geliyor hem de “canım” demek. İspanyolcada da aynı kullanım var, istediğinize sorabilirsiniz. İkincisi; ben ne zaman Tülin’in doğum sonrası duygu durum bozukluğu yaşadığını fark ettim, ona tavsiyeler vermeye çalıştım. Benim de çok stresli bir işim var ve dönem dönem depresif hissettiğim zamanlar oldu. Öyle zamanlarda daha iyi hissetmek için daha sağlıklı beslendim, egzersiz ve meditasyon yaptım. Depresif düşüncelerle mücadele etmek zorundasınız, ona “Hadi kalk bir yürüyüş yapalım, temiz hava alalım, vücudun endorfin salgılasın” derdim. Ama hep bahanesi vardı.
SABAH KALKAMIYORDU, BEBEĞİ PEK EMZİRMEDİ
Bir de dadı meselesi vardı. Tülin Şahin, dadı istemediğini ama sizin zorladığınızı söylemişti.
- Doğru değil, ben onu dadı tutması için zorlamadım.
Ayrıca emzirmesine de karşı olduğunuzu söyledi.
- Hayır, bu da doğru değil. Model olduğu için Tülin’in disiplinli olduğunu düşünürsünüz ama hiç değil. Emzirmek de bir disiplin gerektiriyor. Her 3 saatte bir bebeği emzirmelisiniz. Örneğin bebek sabah 6’da uyanınca beslenmesi gerekiyor. Ama Tülin kalkamıyordu. “Dadı tutalım” dediğimde bunu kast ettim. Belki bebeği beş kere falan emzirmiştir. Hem bir baba, neden bebeğinin anne sütü almasını istemesin ki? Anne sütü, dünyanın en besleyici gıdasıdır. Yani hikaye onun anlattığından çok farklı. Bütün stratejisini ‘Pedro’yu itibarsızlaşma’ üzerine kurmuş.