MAGAZİN

Pınar Altuğ Yatak Odası Sırlarını Paylaştı! ‘Bir Tarafta Meme Bekleyen…’

Eşi Yağmur Atacan ile olan yaş farkı nedeniyle sık sık eleştirilere maruz kalan Pınar Altuğ, yatak odası sırlarına ve kariyerine dair konuştu.

Hürriyet’ten Hakan Gence’ye konuşan Pınar Altuğ, ilişkisine ve kariyerine dair samimi açıklamalarda bulundu.

Farklı projelerde yer almış olsa da Çocuklar Duymasın dizisi ile anılan Altuğ, '17 yaşında mankenlik yaparak hayatımıza giriyor, 19 yaşında Türkiye Güzeli seçiliyorsun. Hep ünlü olmak isteyen bir kız mıydın?' sorusuna “Hiç değildim” yanıtını verdi ve şöyle devam etti:

“Tesadüfle başladı her şey. Annem bir tekstil şirketinde çalışıyordu. Büyük bir defileleri vardı. Ben de izleyici olarak gittim, kulise girme hakkım da vardı. Kendime göre giyinip süslendim. Orada Neşe Erberk'le karşılaştım. Biraz sohbet ettikten sonra ‘Mankenlik yapmak ister misin?’ dedi. Okulum olduğunu ve çok kıskanç bir babam olduğunu söyledim. Bu olaydan birkaç ay sonra beklenmeyen şekilde babamı kaybettim. Benim bütün maddi yüküm babamın üzerindeydi. Annem az bir maaşla çalışıyordu. Ben Saint Benoit'da okuyordum. Okula para gerekiyordu ve bizde para yoktu. Mezun olmama iki sene kalmıştı. Kara kara düşündük. Annem ‘Okulu değiştireceğiz’ dedi. O sırada aklımıza Neşe Hanım'ın teklifini kabul etmek geldi. Böylece podyuma çıkıp reklamlarda oynamaya başladım. Okulu bitirdim, üniversite hazırlık kurslarına gittim, bir süre sonra evi de geçindirmeye başladım.”

“GENELDE DİKKAT ÇEKERDİM…”

46 yaşında olduğunu hatırlatan Pınar Altuğ, 40 yaşından sonra libidosunun azalmadığını da anlattı.

İşte o röportajdan bazı satırbaşları…

“Beğenilir, fark edilir, genelde dikkat çekerdim. Rahmetli anneannem beni ‘Kraliçem’ diye severdi. Eve taç getirdiğimde ‘Bak, çocukluğundan beri söylüyordum’ dedi. Evet, apelim var. Fiziksel avantajlara sahibim, uzun bacaklıyım vesaire… Ama i olmak için özel bir şey yapmıyorum, vamp giyinmiyorum, öyle şuh pozlar vermiyorum. Bana göre apel sonradan kazanılan bir şey değil, içte olan bir şey. Bence bende de var.”

“Uzun bacaklıyım” dedin de en çok bacak dekolteni beğenirmişsin zaten…

“Mini etek benim alametifarikam. Ama durup dururken “Bacaklarımı beğeniyorum” diye açıklamalar yapacak kadar çıldırmadım. Bir soru soruyorlar, cevap veriyorum. O da öyle bir şeydi.”

“O kişiyle alakalı. Bizde gün geçtikçe her şey daha iyiye gidiyor. Daha mı tecrübeleniyoruz, bilmiyorum. Benim yaşla birlikte günlük hayatımdaki enerjim de düşmedi. Libido da bununla bağlantılı. Ne genç arkadaşlarım var, “Ay şimdi onu mu yapacağız” diyorlar, yapıver işte, hallediver (gülüyor). Hep iç ritmi yüksek ve enerjik bir kadın oldum. Dolayısıyla 40’lı yaşlarda olmak bir şey değiştirmedi, sadece bir rakam. Bu arada dolu dolu 46 yani, söyleyebiliriz de.”

“ önemlidir. Çünkü olmadığı zaman, aşk ve tutku düşmeye başlar. Sadece le de olmaz. Eve geldiğinde sadece yatakta güzel vakit geçiriyorsan bu bir zaman sonra sıkıcı olur. Dolayısıyla devamında iyi geçinmeli, ortak paylaşımların olmalı. Evet, aşk benim için çok kuvvetli bir şey. Âşık olursam gözüm kararır ve peşinden giderim.”

Yağmur (Atacan) seni bir gün şak diye öpmüş ve her şey öyle başlamış…

Aynı setteydik. İkimiz de birbirimize meyilliydik. Benim ayrı giyinip soyunduğum odam vardı. Kapıyı çaldı, odada kimse yoktu. Öpüverdi. İyi ki de öpmüş.

15 senedir berabersiniz. 13 senedir evlisiniz. Mutlu birlikteliğin sırrı ne?

Bütünü hiç bozmamak; sevgi, saygı, arkadaşlık, güven ve … Bir de sonra altın top geliyor… Çocuğunuz oluyor ve her şey daha güzel oluyor.

Uzun evliliklerinde sonunda aşk da de biter, ilişki dostluğa döner derler. Doğru mu?

“Yok, bizde tutku sönmedi. Ama bebek dünyaya geldiğinde, ilk iki sene evlilik darbe yiyor. Bir tarafta senden meme, pışpış bekleyen bir bebek var, diğer tarafta senden bekleyen bir adam var. Ben özbakımından vazgeçen bir kadın olmadım, yine de insansın, gücün yetmiyor. Ama bebeğin sorunları ortadan kalkıp daha düzene girmiş bir hayat başladığında, eğer kocanı da seviyorsan, yine onun kollarında, koynundasın.

Burnumu çok yıllar önce yaptırdım. Göğüslerimde küçültme var. Bunların dışında botoks gibi küçük dokunuşlar var, dolgu veya müdahale yok. 17 yaşımdan beri her sabah kalkıp, yüzümü yıkayıp kremlerimi sürerim. Benim kremlerimden millete baygınlık gelir.”

{ "vars": { "account": "G-Q6K1Q5TWQT" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }