Son günlerde iki genç kadının, İkbal ve Ayşenur’un cani Semih Çelik tarafından hayatlarından koparılmasıyla ilgili derin bir üzüntü içerisinde olduğunu belirten Ortaylı, ülkemizde sadece Ekim ayı itibarıyla 296 kadının öldürüldüğünü ifade etti.
Programda kadın cinayetlerinin artış sebeplerini ele alan Ortaylı, büyükşehirlerdeki nüfus patlamasının önemli bir etken olduğunu vurguladı. "Türkiye'de şiddet insanların içinde var. Bunun nedenleri var" diyen Ortaylı, ülkenin hızlı bir şehirleşme sürecinden geçtiğine dikkat çekti.
Ortaylı konuşmasına şöyle devam etti: "Biz çok hızlı şehirleştik. Ben 77 yaşındayım. 1953 yılında memleketimizin %80'i köylüydü. 'Köylü memleketin efendisidir. Bu böyledir, köylüler bizi doyurur. Onlar olmazsa biz açlıktan gideriz.' Bu çocukların kafasını değiştirmek için söylenmiş saf bir laf değildi. Bu ciddiydi. Sonra biz daha üniversitedeyken memleketin yarıya yakını köylü, öbürleri şehirli oldu. Türkiye'nin batı bölümleri artık nüfusun azalmasına girdi. Evlilik yaşları yükselmiş, boşanmalar artmış. Nüfus artıyor fakat bunlara nasıl iş arayacağız? Doğu tarafı da buna uyacak dışında kalamaz. Doğum oranlarıyla bir şey ispatlanamaz. Bu memlekette bu nüfusla patladı. Ortaya çıkan yerler ne köydür ne de Anadolu kasabasıdır. Kendine ait varoşlardır."