Makyaj denilince akla gelen ilk şey ruj. Hatta öyle ki bazı kadınlar makyaj yapmasalar bile ruj sürmeden dışarı çıkmıyorlar, her kadının çantasında mutlaka en az bir ruj bulunuyor. Peki, bu kadar çok sevilen ve kadınların vazgeçilmezi olan bu makyaj malzemesini ne kadar iyi tanıyoruz? Ruj hakkında ilginç bilgiler sadece bu popüler makyaj malzemesini yakından tanımanızı sağlamayacak, biraz da şaşırmanıza neden olacak.

  • İnsan yapımı ilk rujlar 4-5 bin yıl önce eski Mezopotamya’da ortaya çıktı. Mezopotamya’da yaşayan kadınlar bölgede bulunan değerli, renkli taşları öğütüp dudaklarını bu taşların tozlarıyla süslerdi.
  • Antik Yunan’da ruj yapımı için koyun teri, insan salyası ve timsah dışkısı gibi malzemeler kullanılırdı.
  • Roma İmparatorluğu’nda ruj hem kadınlar hem de erkekler tarafından sürülüyordu ve cinsiyetten çok sosyal statüyü belirtmek için sürülüyordu.
  • Roma İmparatorluğu’nda rujlar demir cevheri, toprak boyası ve kahverengi deniz algı kullanılarak yapılıyordu.  Deniz algı yüksek miktarda cıva içeriyordu ve bu da ruj sürenlerin sağlığını olumsuz etkiliyordu.

  • Nemli ve rüzgarlı çöl ortamında yaşam bazı antik kültürlerde dudak parlatıcısının yaygın olarak kullanılmasına neden olmuştur. Örneğin Antik Mısır nüfusunun büyük çoğunluğu dudaklarını çölün sıcağından ve rüzgarından korumak için dudaklarına bugünün parlatıcısına benzeyen maddeler sürerlerdi.
  • Eski Mısır’da ruja kırmızı rengi vermek için karmin böceğinden elde edilen kırmızı renkli karmin boyası kullanılmıştır. Karmin böceği bazı kaktüs türlerinin üzerinde yaşar ve boya böceklerin dişisinden ya da yumurtalarından elde edilir. Bugün hala bazı gıda maddelerinde karmin boyası kullanılıyor.
  • Bugün en çok kullanılan ruj olan metal kasalı döner boru şeklindeki rujların patenti 1915 yılında Scovill Manufactiring Company isimli şirket tarafından alındı.
  • Yapılan araştırmalar ruj satışlarının ekonomik durgunluk dönemlerinde ve yağmurlu günlerde arttığını kanıtlamıştır.

  • Avrupa’da ruj 1. Elizabeth döneminde çok popüler hale gelmiştir, kraliçe rujun sihirli olduğuna hatta iyileştirici gücü olduğuna inanıyordu, bu görüş 1500’lerde tüm İngiltere’de yaygındı. Hatta Kraliçe Elizabeth’in hayatını kaybettiğinde dudaklarında yarım santim kalınlığında ruj olduğu söylenirdi.
  • 16. yüzyılda Amerika’nın bazı bölgelerinde kırmızı ruj sürmek “kandırmaca” olarak görülüyordu ve erkeklerin kırmızı ruj süren karılarını boşama hakları vardı.
  • Lip Gloss ilk kez 1930 yılında Max Factor markası tarafından piyasaya sürülmüştür.
  • Rujların popülerleşmesinde en önemli rolü ünlü Hollywood yıldızları Greta Garbo, Joan Crawford, Marilyn Monroe ve Elizabeth Taylor oynamıştır.

  • Manchester Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma erkeklerin kırmızı ruj sürmüş kadınların dudaklarına rujsuz dudaklara baktığından daha uzun baktığını ortaya koymuş. Erkeklerin en çok kırmızı rujdan etkilendiği ve kırmızı ruj sürülmüş dudaklara ortalama 7,3 saniye bakarken pembe rujlu kadınlara ortalama 6,7 saniye ve ruj sürmemiş kadınlaraysa sadece ortalama 2,2 saniye baktıkları belirlenmiştir.
  • Modern rujlarda kullanılan ana bileşenler doğal balmumu da dahil olmak üzere balmumları, yağlar, renk vermek için pigmentler ve yumuşatıcılardır. Dudakları elementlerden korumak için çoğu rujun içinde E vitamini, kolajen, amino asitler, aloe vera gibi ek maddeler de bulunur.
  • Ölüm öpücüğü fenomeni rujlar ile ilişkilendirilir, çünkü yukarıda da belirttiğimiz gibi eskiden ruj yapımında zehirli olduğu bilinmeden kullanılan bazı maddeler hem ruju sürenin hem de rujlu dudakları öpenin ölmesine neden olabiliyordu.
  • Rujların son kullanma tarihleri vardır ve bozulabilirler, bu sebeple ruj satın alırken son kullanma tarihine bakmanız ve rujlarınızı son kullanma tarihi geçtiğinde atmanız gerekir.  Buzdolabında muhafaza etmek rujların ömrünün uzamasına yardımcı olur.

Bu saç modelleri çok konuşulacak! Bu saç modelleri çok konuşulacak!

Editör: TE Bilişim