O Ses Türkiye jurisine veda ettikten sonra kendisini işine verip yeni projelere odaklanan Seda Sayan, güney sahillerinde yorgunluk atıyor.
Kendisini çok çalışkan ve disiplinli olarak tarif eden Seda Sayan, aşk hayatı ve ideal erkek tipi ile ilgili önemli açıklamalar yaptı. Posta'dan Oya Çınar'a konuşan Seda Sayan, "Erkekler hödük olmasın, ince olsun" açıklaması yaptı.
İŞTE SEDA SAYAN'IN O AÇIKLAMALARI
Kendinizden memnun olduğunuz bir dönemde misiniz?
Valla her şey güzel gidiyor. Neredeyse 15 Mart’tan beri Milas’ın Ören mahallesindeyim. Burada ablam ve eniştem bir restoran açtılar. Onlar buraya yerleşme kararı alınca ben de yanlarına geldim, karantinayı burada geçirdim. Zor bir süreçti. Hâlâ da devam ediyor. Ama burada olmak, biraz durmak bana iyi geldi.
“Uzun süre çalışamazsak ne olacak?” endişesi yaşadınız mı?
Tabii ki! Çalışmaktır bizi ayakta tutan. Bir de ben Oğlak burcuyum. Çok çalışkan ve disiplinliyim. Uzun süre çalışmadan duramam.
BÜYÜK DAĞIN DUMANI DA ZAHMETİ DE BÜYÜK
Paranızı nasıl yönetiyorsunuz? Bundan sonra hiç çalışmasanız ne olur mesela?
Büyük dağın dumanı da, zahmeti de, gideri de büyük olur Oya’cığım. Hazıra dağ dayanmaz. Bir de benim geniş bir ailem, sorumlu olduğum insanlar var. Doğru yatırımlar yaptığıma inanıyorum ama dediğim gibi sadece kendimizi değil, herkesi düşünmeliyiz. Herkesin kendine göre masrafı, kredisi, ödemesi vardır. Vardır da vardır…
SEVENİM ÇOK SEVİYOR SEVMEYEN DE SEVMEYİVERSİN
Siz, sevenin çok sevdiği, sevmeyenin çok eleştirdiği birisiniz. Sevmeyenleri çok dert eder misiniz?
Valla çok doğru, beni seven çok sever ama sevmeyen de sevmeyiversin, amaaan! Hiç takılmıyorum vallahi. Çünkü benim elim her yere uzanır. Özellikle hiç tanımadığım, bilmediğim insanların bana dualarını gönderdiğini bilmek çok kıymetli. Ben çok dua alan bir kadınım. O yüzden sevmeyenler beni çok bağlamıyor.
O kadar siyasetçi, sanatçı arasında Türkiye’nin en güvenilir insanları arasında gösterilmeniz neyle ilgili olabilir?
Ben olsam ben de Seda Sayan’a çok güvenirdim. Bugüne kadar o güveni sarsacak bir şey yapmadım, yapmam. Dümdüz, yalansız, riyasız, net bir kadınım. Hâlâ o listede olmak gurur verici. Aynı zamanda bir misyon, büyük bir sorumluluk. Attığınız her adıma, her şeye ama her şeye dikkat etmeniz gerekiyor.
SEDA SAYAN MARKASINI NASIL YARATTIĞIMI HİÇ BİLMİYORUM
Zor muydu Seda Sayan markasını yaratmak?
Bunu bana bir kere Sinan Çetin sormuştu. “Nasıl yönetiyorsun markanı, ekibin kimlerden oluşuyor?” dedi. “Ne ekibi ayol!” dedim. O zaman böyle şeyler yoktu ki. O yüzden ne yaptım, nasıl yaptım inan bilmiyorum. Ben sadece kendim oldum. Neysem, o oldum. Farkında olmadan doğru bir şeyler yapmışım demek ki. Ha sonradan oldu tabii ki. Şimdi Özgür Aras yönetiyor PR’ımı. Ama oraya gelene kadar hiçbir şeyim stratejik değildi.
BU PANDEMİDE ÖZEL HAYAT MI KALDI?
Özel hayatınız ne durumda?
Bu pandemide özel hayat mı kaldı hahaha! Kimse kimseye selam vermiyor ayol. Herkes birbirini görünce neredeyse yolunu değiştiriyor. Ama bak samimi söylüyorum bu dinginlik bana çok iyi geldi.
Aşksız hayatın neyinden memnunsunuz?
Bilmem, buna da fazla alışmamak mı lazım acaba, bilmiyorum ki (Gülüyor). Ama şu an halimden çok memnunum. Kafamı dinledim, saçlarım değişti, tırnaklarım değişti, tenimin rengi değişti. Dolgular, botokslar gitti, yüzüm küçüldü. Yüzüm ne güzel oldu.
Gerçekten istemiyor musunuz birini?
İnsan tabii ki özellikle böyle dönemlerde yanında bir yol arkadaşı olsun ister. Birlikte film izleyeceği, sohbet edeceği, ne bileyim, belki bir konuda tartışacağı… Ama bu ara böyle oldu. E şimdi de konserler başladı. Zor görünüyor iyice. O yüzden yalnızlığa devam. Bir de o öyle “Aşk gelsin, beni bulsun” demekle olacak bir şey değil ki. Aşk, geleceği zaman çat kapı çıkar gelir.
BEN EVLENDİM MİLLET FLÖRT EDİP DEĞİŞTİRİYOR
Çok aşık olsanız yine evlenir misiniz peki?
Valla ben zaten flört etmeyi bilmiyorum, beceremiyorum. Ama şunu da hiç anlamıyorum. İnsanlar elli kere nişanlanıyor, ayrılıyor, iki ay flört ediyor, ayrılıyor, hop başkasıyla flört ediyor. Ama herkes dönüp dolaşıp benim evliliklerimi konuşuyor.
Bozuluyor musunuz buna?
Bozulmak değil ama bir türlü akıl erdiremiyorum bu duruma. Ben evlenerek doğru yaptığıma inanıyorum. Ama ilginç bir şekilde sanki öbürü makbul oluyor. Çünkü onlarınki unutuluyor. Sen evlendiğin için seninki kayıt altında oluyor. O yüzden dönüp dolaşıp benim evliliklerim konuşuluyor.
Pişman mısınız?
Yoo hiç değilim, yine aynı kafadayım. Bugünkü aklımla geriye dönsem yine flört edip edip ayrılmazdım. Evlenirdim mutlaka. Bence doğrusu o.
HEP KISKANILMAKTAN KISKANMAYA FIRSAT BULAMADIM
Aşık olduğunuzda nasıl bir kadın çıkıyor içinizden? Kıskançlık yapar mısınız mesela?
Ah nerede! Ben kıskanılmaktan hiç kıskançlığa geçemedim ki. Fırsat bulamadım ki bir de ben kıskanayım hahaha! Zaten doğamda da yok.
Öz güvenden herhalde…
Artık öz güven mi dersin, ne dersin bilemiyorum ama zaten bir şeyi yapacak adam her koşulda yapar. Kıskansan ne olur, kıskanmasan ne olur. O yüzden hiç kendimi yoramam, yıpratamam vallahi. Öyle “Ay nerede? Ne yaptı?” hiç uğraşamam yani. Mesela hayatta kimsenin telefonunu karıştırmadım, karıştırmam. Elime dahi almam, hiiiç işim olmaz.
Karşı taraf kıskanç olursa peki?
Kıskanılmaktan da hiç hoşlanmıyorum bak, onu da söyleyeyim. Daha doğrusu bana karışılmasından hiç hoşlanmıyorum ben, ne bileyim… Kendim hiç yapmadığım için bana yapılması da sinirlerimi bozuyor. Hele öyle abuk sabuk eften püften şeyler için kıskançlık yapılmasından iyice rahatsız olurum. Ne mana yani! Gereksiz bir duygu.
Kafanızda ‘ideal erkek’ profili diye bir şey var mı?
Sana bir itirafta bulunayım mı? Öyle bir profil yok. Bir de şunu düşünüyorum artık. Olsa ne olur, olmasa ne olur. Çünkü sen kafanda ne kurarsan kur, ne çizersen çiz, tamamen tersi biri girebiliyor hayatına. Gerçekle kafandaki profil hiçbir zaman uymuyor. O yüzden o profil diyene “Geçiniz” diyorum artık, hahaha!
ERKEKLER HÖDÜK OLMASIN GÖRGÜSÜZ VE KABA OLMASIN
Eskiden “Erkek dediğin biraz maço olur” derdiniz. Düşünceleriniz değişmiş sanki…
Öyle mi demişim! Ben onu şu anlamda demişimdir. Hödük olmasın. Bazı incelikleri düşünsün, bilsin. Görgüsüz, kaba saba olmasın. Maçoyu yanlış anlamda kullanıyoruz belki de. Erkeğin ağırbaşlısı iyidir. O anlamda demişimdir ben onu.
Erkek olsanız, kendinizin en çok hangi yanından etkilenirdiniz?
Dürüstlüğünden, riyadan uzak oluşundan… Bir de ‘Seda Sayan’lık’ taslamamasından. Çünkü ben sahnede Seda Sayan’ım, televizyonda Seda Sayan’ım ama günlük hayatımda Seda’yım sadece. Bence bu çok önemli bir şey. Bundan etkilenirdim. “Ne kadar olduğu gibi, kendi gibi” derdim.
Kendinizi en güzel ve seksi bulduğunuz haliniz nasıldır?
Ben sahnede de güzelim, televizyonda da güzelim, uyanınca da güzelim, uyumadan önce de güzelim. Ben güzelim yani… Bir kere güzel bakıyorum, içim güzel.
BANA ‘ERKEK GİBİ KADIN’ DENMESİNE ÇOK KIZIYORUM BEN KADIN GİBİ KADINIM
Bu noktadan sonra bir erkek Seda Sayan’ı üzebilir mi?
Ben hep güçlü bir kadındım, çocukluğumdan beri. Benden bahsederken “Erkek gibi” deniyor ya, gerçi o lafa çok kızıyorum. Ben kadın gibi kadınım. Ama o imaj yıllar içinde benim biraz gardım oldu. İşime yaradı. O yüzden erkekler benden hep bir çekinmiştir. Kimsenin beni üzmesine izin vermedim, vermem. Ben üzüleceğimi hissettiğim an uzar giderim Oya. Herkese de bunu tavsiye ederim.
Nasıl yani?
Sizi üzeceğini hissettiğiniz adamla uğraşmayın. Biz kadınların hisleri güçlüdür, hissederiz yani. Onu hissettiğiniz zaman sakın savaşmayın, bırakın, vazgeçin. Uğraşmak, savaşmak, bunlar boşuna zaman kaybı. Sizden götürüyor. Allah korusun, böyle uğraşmaktan hasta olan kadınlar var. Bırakın ya! “Vardır bir hayır” deyip uzayıp gidin.
NE GÜZEL ADAMLARSINIZ, İŞİNİZİ MİS GİBİ YAPIYORSUNUZ BU ŞİDDET NEDİR ARTIK?
Uzun zamandır olduğu gibi erkek şiddeti yine gündemde. Haberleri okuyunca ne hissediyorsunuz?
Bu iş çok tehlikeli bir boyuta geldi. Ne kadın ne de erkek şiddete maruz kalmalı. Ben şiddetin her türüne karşıyım. Sözlü, fiziksel ya da psikolojik şiddet fark etmiyor. Kendim şiddetin göbeğinde büyümüş bir kadın olarak, irite oluyorum. Babamın anneme, kardeşlerime ve bana uyguladığı şiddetten sonra, ben hayatın içinde kimsenin bana böyle bir şey yapmasına müsaade etmedim.
Sizi rol model alan kadınlara bu konuda ne söylersiniz?
Buradan bütün kadınlara sesleniyorum. “Bir tokat” deyip geçmeyin sakın. Mutlaka onun arkası gelecektir. Son dönemde haberlere bakıyorum, o hayran olduğumuz oyunculara bakıyorum… Çok üzülüyorum. İnanmak istemiyor insan, yakıştıramıyor. Ne bu ya? Ne güzel adamlarsınız yahu. İşinizi gücünüzü mis gibi yapıyorsunuz. Bu şiddet nedir artık!
BU ERKEKLERİ BİZ YETİŞTİRİYORUZ ONLARA KADINA DEĞER VERMEYİ ÖĞRETMELİYİZ
Siz bunun nedenlerini neye bağlıyorsunuz?
Bir sürü etken olduğu ortada. Bakıyorsunuz, nice eğitimli kadınlar, profesörler, siyasetle uğraşan kadınlar şiddete maruz kalıyor. Demek ki eğitim de yetmiyor. Bu erkekleri biz yetiştiriyoruz, bir de işin o boyutu var. Biz çocuklarımıza “Sen yaparsın, edersin, vurdun mu duvara yapıştırırsın” demek yerine kadının kıymetini, kadına değer vermeyi öğretmeliyiz. Şimdiki kızlara bakıyorum, ailesine değer veren erkekleri istemiyorlar. Bu çok yanlış işte. Sonu böyle oluyor. Bilin ki ailesine değer veren, kız kardeşine değer veren erkek, hayat arkadaşına da değer verir. O yüzden bir erkeğin aile ilişkilerine de dikkat etmek lazım.
BENİM DE YASTIĞIM ISLANIR BEN DE AĞLARIM AMA KİMSE GÖRMEZ
Sizin hayattaki en zayıf noktanız ne?
En başta ailem. Onlarla ilgili her şey beni çok üzer. Evet çok güçlüyüm ama benim de zayıf yanlarım var. Benim de yastığım ıslanır, ben de ağlarım ama kimse görmez.
BU DİNGİNLİĞİ SEVDİM VALLAHİ İYİ GELDİ BEEE!
Yakın gelecek için planlarınız neler?
Bir süre televizyon istemiyorum. Gerçi yapımcılar gelip beni burada da buluyor. En son Marmaris’te yakaladılar, çok teklif geliyor ama bir süre sahne yapmak istiyorum. Bu dinginliği sevdim ben vallahi. İyi geldi bee!
Albüm ya da single gelecek mi?
Bir tekli projem var. Sözü ve müziği Altan Çetin’e ait çok hareketli, güzel bir şarkı yolda. Bir de farklı bir projede bir Şehrazat şarkısı seslendireceğim. Bakalım, şu süreci biraz daha atlatalım. Güzel işler yolda.