Dün Irak'ın başkenti Bağdat'a giden Mustafa Şentop, Irak Meclisi Başkanı Muhammed Halbusi ile görüşmesinden bahsederek şunları söyledi:
"İki aydır meclis başkanları ile bir toplantı gerçekleştirmek istiyorduk. Bu toplantı güzel bir başlangıç oldu. Irak zor zamanlar geçirdi. Daha önce Amerikan işgali, arkasından DAEŞ'in topraklarının yarısını neredeyse işgal etmesi, onlara karşı bir başarı kazandı. Tabii Türkiye'nin bu anlamda hem manevi hem maddi ciddi katkıları oldu. Geleceğe daha güvenle bakmaya ihtiyaçları var. "
"Seçildikten sonra yurt dışına seyahat etmek gibi bir adet var. Meclis başkanı seçildikten sonra ilk ziyaretlerini yurt dışı KKTC'ne ve Azerbaycan'a yapıyorlar. Önce o ziyaretleri gerçekleştirdik. Arkasından İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısı var. Fas da onun dönem toplantısıydı. Daha önceden belirlenmiş bir takvim, ona katıldık. Daha sonra Katar'da Doha'da parlamentolararası birlik toplantısına katıldık. Dünyanın en eski platformlarından birisi diyebiliriz. 1889'da kurulmuş. O zamandan beri devam ediyor. Onun 140'ncı toplantısıydı."
"PARLAMENTER DİPLOMASİ SORUNLARI ÇÖZECEK BİR YAPI DEĞİL"
"Parlamenter diplomasi, sorunları çözecek bir yapıda bir faaliyet değil. Hükümetlerin icra organlarının vereceği hususlar bakımından... Tabiri caizse daha soft diplomasi gibi düşünülebilir. Bazı alanlarda zemin hazırlayıcı, bazı alanlarda ön açıcı fonksiyonları var. Bazen hükümetlerin bir araya gelemediği noktalarda parlamentolar, dostluk grupları ya da başkanları dostluk çerçevesine girebiliyor. Öyle bir anlamı var. Dünkü ilk olması sebebiyle, bu toplantının güven sağlayıcı bir özelliği var. Dünya ilginç bir dönemden geçiyor. Yaşadığımız dönemi biz seçimiyoruz tabii. Zaman zaman da insanlık tarihinde böyle kavşak noktaları, zamanın, olayların akışının hızlandığı, anlar oluyor. Aynı bir nehrin akışı gibi düşünürsek bazen çok sakin aheste, bazen tarih kitaplarına baktığınız zaman 100 yıllık bir dönemin 3-5 sayfada anlatıldığını görürsünüz. Böyle kayda değer fazla olay yoktur. Ama bazen de bir aylık sürede veya bir haftalık zamanı ciltlerle anlatırlar. Çok önemli olayların, gelişmelerin olduğu dönemler. Aslında öyle bir dönemden geçiyor dünya, Türkiye."
"20. YÜZYIL İNSANLIK TARİHİ İÇİN KANLI BİR YÜZYIL OLDU"
"Önceki yüzyıla ait paradigmalar aslında çöktü. Uluslararası kurumlar hedeflenen amaçlanan görevlerini yerine getiremedi. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere... İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra dünya barışını sağlayalım. O niyetlerle kurulmuştu bunların hepsi fakat onu başaramadılar. 20. yüzyıl kanlı bir yüz yıl oldu insanlık tarihinde. Çok daha yakın zamanda yaşananlar, Bosna'da ve Ruanda'da yaşananlar insanlık ayıbı olarak nitelendirilebilecek bir sürü olay var. Bunlar sona erdi dünyada, yeni bir düzen yeni paradigmalar var. O yüzden bu toplantılar çok yeni platformlar oluşturuyor uluslararası alanda. Hep bir arayışın ürünleri bunlar. Tabii herkes barıştan demokrasiden insan haklarından bahsediyor ama yalnızca söze bakmamak lazım bunlardan nelerin kast edildiğini, murad edildiğini düşünmek lazım. Herkes demokrasi diyor ama herkesin muradı farklı."
"ASIL KUTLAMALAR BİR YIL SONRAKİ 23 NİSAN'DA OLACAK"
"Meclisin 99 yıl dönemine denk geliyor bu yılki 23 Nisan. Seneye de tam 100. yılına denk geliyor. Dolayısıyla önümüzdeki yıl sembolik bir döneme denk geliyor. Bu yılda kutlamalar olacak ama asıl kutlamalar bir yıl sonraki 23 Nisan'da olacak. "
"İMAM HATİP LİSELERİ ÜVEY EVLAT MUAMELESİ GÖRÜYORDU"
Siyaset ve gündemin ardından, Oylum Talu'nun sorduğu 'Siz de babasınız... Sizi bir baba olarak daha yakından tanımak isteriz' sözü üzerine Şentop şunları söyledi:
"İlkokul, ortaokul sonra imam hatip lisesini bitirdim. 1986'ya kadar Tekirdağ'daydım. Daha sonra üniversite için İstanbul'a geldik. Önce Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası ilişkiler ve Siyaset bilimine girdim. Lise dönemine geri dönecek olursak, o zamanlar birçok bakımdan imam hatip liseleri üvey evlat muamelesi görüyordu. Başta müfredatı olmak üzere, örneğin lisedeki matematik ve fizik gibi dersler imam hatip liselerinde yoktu. Kısmen gösteriliyordu. Eksik kalıyordu. Hocalarımız bize ders dışında müfredat içinde olmayan konuları da bize gösteriyordu. Buna rağmen iyi bir üniversite eğitimi alan ve iyi yere gelen arkadaşlar vardı.
Babam üniversitede hukuk okumamı istiyordu. Ancak yüksek puan aldığım için başka bölüme gittim. Sosyal bilimler oldu. Ancak sonrasında hukuk okudum. "
"KIZ KARDEŞLERİM BAŞÖRTÜSÜNDEN DOLAYI OKUYAMADILAR"
"Kız kardeşlerim başörtüsünden dolayı okuyamadılar. 1986 - 1987 rüzgarıyla benden bir yaş küçük kız kardeşim, diğer kız kardeşim ise 28 Şubat süreciyle okuldan ihraç edildi. Ancak çok büyük bir gayret ile kendisi 4 çocukla üniversiteye geri döndü ve bitirdi ardından yüksek lisans bitirdi ve şu an devam ediyor."
Hukuk fakültesine girerken de amacının akademisyenlik olduğundan bahseden Şentop, "Onda da sıkıntı yaşadım. İsmini vermeyeceğim bir okulda araştırma görevlisi olmak için önce dil sınavı yapılıyor... Sınavı iki kişi geçmiştik. Sonra bilim sınavı yapılıyor, onu bir tek ben geçmişitim. Mülakata girdim. Mülakatta imam hatip lisesi diploması sebebiyle iyi bir mülakat geçmesine rağmen alınmadım. O kadroya kimse alınmadı o zamanlar. Böyle dönemlerden sonra nihayet Marmara Üniversitesine girdim, 18 yılın sonunda, milletvekilliği için 2011 Mart'ta istifa ettim."
Çocukları hakkındaki soruları da yanıtlayan Mustafa Şentop şunlardan bahsetti:
"Kızımız İstanbul Üniversitesi hukuk fakültesinde okuyor, 3.sınıfta. İstanbul Erkek Lisesinden mezun, oğlum da oradan mezun. Boğaziçi Üniversitesi bilgisayar mühendisliğinde okuyor. Oğlumun matematiği daha iyi matematik olimpiyat takımında. Küçüklüğünde de fark ediliyordu. Üçüncü numara kızım ise Kartal'da imam hatip lisesinde okuyor. O da bilim seyyahları programında yer alıyor. En küçük de 6. sınıfta okuduğu okul hafızlık proje okulunda okuyor. "
"YEMEK YAPMAYA ÖĞRENCİYKEN BAŞLADIM"
"Yemek yemeyi seviyorum. öğrencilik yıllarında yemek yapmaya başladım. Yemek kitapları almıştım, o kitaplardan bir çalışma yaptım. Yapılan yemeklerde ortak kullanılan malzemelerini öğrenip yemek yapıyordum. Her hafta patlıcan yemekleri yapıyordum bana sıra geldikçe."
"TELEFONUM PARA KARŞILIĞI BİR VATANDAŞA SATILDI"
'Sebeplerini araştırırsanız yanlış yapmak sizi ileriye dönük geliştirir' diyen Şentop, öğrencilerinin arasında da itiraz edilen kağıtları öğrencilere gösterdiğini, bu şekilde benzer hataları tekrarlamayacaklarını söylerek sözlerine devam etti: "Milletvekili telefonlarının satıldığına denk geldiğim. Kendi telefomun da para karşılığı bir vatandaşa satıldığını ve o vatandaşın söylediğine göre, başka milletvekillerinin de telefonalarının yüksek meblağlara satıldığını gördüm."