Türkiye'nin en güzel kızı 1.77 boyunda. 54 kiloymuş Bu güzel fiziğini nasıl koruduğunu anlatı. “Çok yoğun bir şekilde haftanın altı günü spor yapıyorum. Bu sebeple kilom kulağına fazla bile gelse, aslında bunun sebebi vücudumdaki kas oranı.” Son dönemde çıkan “Estetikli Türkiye güzeli olur mu?” tartışmalarına karşı “Estetiğim yok” dedi.
Türkiye’nin en güzel kızını tanıyarak başlayalım mı?
23 yaşımdayım, Ankaralıyım. Bir ablam var. Annem gayrimenkul uzmanı. Babamın güzellik merkezleri vardı. 2016’da vefat etti.
Başın sağ olsun. Nasıl kaybettiniz babanı?
Bu konuya girmek istemiyorum.
Bu kayıp seni nasıl etkiledi?
Birbirine bağlı bir aileydik. Babam hayattayken de bir erkeğin egemenliğinde değil, ayakları yere basan kadınlardık. Tabii ki mental anlamda etkilendik ama yaşantımızın içinde herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Sevgi dolu bir ortamda büyüdüm. Saygısızlık, kötü laf nedir, bilmem.
Üniversite eğitimi aldın mı?
Atılım Üniversitesi’nde maliye bölümünü ikincilikle bitirdim. Ankara Üniversitesi’nde finans yüksek lisansı yapıyorum ve bölüm birincisiyim.
Rakamlar üzerine kurulu bir hayatın varken güzellik yarışmasına katılmak nereden çıktı?
“Çocukluk hayalimdi” gibi bir klişem yok. Hayatta her zaman kendime hedefler koymayı seviyorum. Bunlar için çalışmak, çabalamak benim için kıymetli. Yüksek lisansa girdim, İngilizce eğitimimi tamamladım, kendi giyim markamı kurdum, sonra “Deneyim kazanmak adına bir şeyler daha yapmalıyım” dedim ve ‘Miss Turkey’ye başvurdum.
Ablan da 2010’da Türkiye dördüncü güzeli seçilmişti. Yarışmaya katılmanda onun etkisi oldu mu?
Annem ve ablam hep “Katılmalısın” diyorlardı. Yarışmaya eğitimimi tamamladıktan sonra donanımlı bir şekilde gelmek istediğim için biraz bekledim.
Miss Turkey birinciliğini bekliyor muydun?
Ablamın ve annemin gözünden bakınca kesinlikle dereceye gireceğimi düşünüyordum. Ama kamp sürecinde özgüvenim konusunda biraz eksikliklerim olduğunu gördüm. Kamptan çıktığım anda hepsi tamamlanmıştı.
Yarışmaya girme amacın neydi? “Güzelim, tescilleneyim” mi dedin? Yoksa ünlü olmak için basamak olarak mı gördün?
Bu taç bana verilmiş bir görev. Önce kendiminkini, sonra çevremdeki ve daha sonra da tanımadığım insanların hayatlarını değiştirmek için verilmiş bir ödül. Ayrıca Dünya Güzellik Yarışması’nda ülkemi en iyi şekilde temsil edecek olmak kalbimi sıcacık hissettiriyor. Bu bile benim başvuru formunu doldurmam için yeterli oldu.
Türkiye güzeli olarak neleri değiştirmek istiyorsun?
Tek bir dünyamız var ve bir daha geri gelmeyecek. İnsanların bu konuda bilinçlenmesini sağlamak isterim.
“Dünyada barış ve huzur” bütün güzellerin klasik dileği. Güzel seçilince bu kadar Pollyanna mı olmak gerekiyor?
Hayır. Bu taç şu an benim kafamdaysa sebebi güzel bir kalbimin olması.
Yarışma sürecinde “Türkiye’nin sınır komşuları hangileri”, “Cumhuriyet kaç yılında kuruldu” gibi sorular oluyor. Güzel bir kadın aynı zamanda zeki ve bilgili olamazmış gibi davranılıyor. Sen bu tavır ve algı için ne dersin?
İnsanlar çok kültürlü, bilgili ya da çok şey görmüş olabilir. Ama bunları hayata iyi bir şekilde dönüştüremedikten sonra bir anlamı yok ki. Kendi içinde kültürlüsün ama bunu kullanamadıktan ve o güzelliği yaymadıktan sonra ne önemi var? Önemli olan onu yaymak.
Uzun boylu bir kadın olmanın zorluklarını yaşadın mı?
Ortaokulda kamburluk problemim başladı.
Neden?
Arkadaşlarım benden kısaydı. Onlarla iletişim kurmaya, konuşmaya çalışırken devamlı eğilmek zorunda kalıyordum. Sonra durumun skolyoz ve kamburluğa doğru gittiğini fark ettim.
Ne yaptın?
Kendimdeki eksiklikleri düzeltmeyi çok seviyorum. Pilatese başladım. Ama bunun yanı sıra uzun boyun artıları da vardı. Bir kere, nerede olursan ol dikkat çekiyorsun.
Aşk sana ne ifade ediyor?
Sadece karşı cinse hissedilen bir şey değil. İnsanın içindeki sevginin tutkuyla birleşmesi gibi.
Sevgilin var mı?
Evet, bir erkek arkadaşım var.
Türkiye güzelinin sevgilisi olmak zor olsa gerek. Kıskanç mı?
Adı üzerinde özel hayat. Bu soruya cevap vermek istemiyorum.
Hayatta nelerle derdin var?
Kendimi geliştirmekle derdim var. Sürekli kendimde bir açık bulmaya çalışıyorum. Dik duramıyorsam pilatese yazılıyorum, cildim kötüleşirse daha çok su içmem gerektiğini hissediyorum. “Güzel çizimler yaptım, marka kurayım mı?” diyorum. Sürekli kendimle bir uğraş içindeyim.
Dışarıdan her şey kusursuz görünüyor. Peki arızaların neler?
Her şey mükemmel değil, olamaz da. Mesela sevdiklerim sadece benimle ilgilensin istiyorum. Şimdi eve gideceğim, bu röportajı anneme iki saat anlatmak, onun da ilgiyle beni dinlemesini istiyorum. Konfor alanımın dışına çıktığımda kendime yeni alanlar oluştursam da çıkmamayı tercih ediyorum. Bildiğim yerlere gitmeyi seviyorum. Birkaç yıl önce dışarıya biraz daha kapalı bir insandım. Altı-yedi arkadaşım vardı ve onlar bana yetiyordu. Şimdi büyümenin de etkisiyle bunlar değişti.
YÜZÜME MAKYAJ YAPMAYA KIYAMIYORUM
- Yüzüme makyaj yapmaya kıyamıyorum. Cildime hava da alamayacağı şekilde, neden kat kat bir şeyler süreyim? Kendimi makyajsız daha çok beğeniyorum. Doğal halimi seviyorum.
- Hayatımdan, her anından, köşesinden o kadar memnunum ki; değiştirmek istediğim bir şey yok.
- Annemin iki yıl önce aldığı bir küpe var. Onda annemin uğuru var gibi hissediyorum. Özel şeylerin bana şans getirdiğine inanıyorum.
- Bölümümden kaynaklı birçok makale okuduğum için beni dinlendiren kitapları tercih ediyorum. Özellikle şiir kitapları… Ümit Yaşar, Nâzım Hikmet, Turgut Uyar… Bilimkurgu filmlerini seviyorum. Dinlediğim müzikler değişiyor. Resim yaparken slow şarkılar, evde arkadaşlarımla toplandıysak ve dans edeceksek 90’lar. Arabada Türkçe rap dinliyorum.
Hep beğenilir miydin?
Çocukluğumdan beri ailem beni prenses gibi görür. Annem beni ilk kucağına aldığında “Bir prenses doğurdum” demiş. Bu yüzden “Evet, beğeniliyordum” diyebilirim.
Senin güzellik tanımın nedir?
Güzellik tamamen kalple ilgili. Kalbiniz güzelse suratınıza yansıyor. Aynı zamanda bir insanı en güzel kılan şeylerden
biri de zekâsı.
Bundan sonrası için hedefin nedir?
Odaklanmam gereken iki konu var. Önce eğitimimi tamamlamalıyım. İki dersim ve projem kaldı. Sonra da uluslararası yarışma. Onun haricinde bir kariyer planını konuşmak için çok erken.
Sence dünya güzeli seçilir misin? Umudun var mı?
Ben kalbimin güzelliğine güveniyorum, bunun bakışlarıma yansıdığını düşünüyorum. Kesinlikle dünyaya birçok şey katacağıma ve seçilebileceğime inanıyorum.
En beğendiğin yerin?
Kalbim. Çok mu klişe oldu?
Biraz…
Gerçekten şu an bu röportajı verirken ve konuşurken kalbim küt küt atıyor, sıcacık...
Vücudunda beğenmediğin bir yerin var mı?
Vücudumun eksiklikleri ya da çok iyi yerleri olabilir. Ben bütünüyle vücudumu çok seviyorum.
ANNEMİN GÖZÜNDEN GURUR AKIYOR
Sosyal medyada beğeni kadar eleştiri de aldın. Bunlar seni ne kadar etkiliyor?
Açıkçası okuyacağım bir durum yok. Okursam da herkes kendi ağzından çıkan sözlerden sorumlu. Ben tacı aldım. O taç bana bir görev için verildi ve onu layıkıyla yapmak istiyorum.
Ablan dördüncüyken sen birinci oldun. Aranızda bir rekabet yaşandı mı?
O benim ablam, canım, kanım. Böyle bir şeyin sorulması bile garip.
Seçilmende ablanın daha önceki yarışma deneyiminden gelen tanınmışlığının verdiği bir etki, torpil olduğuna dair iddialara ne diyeceksin?
Bir yoruma cevabım olması için iddiaları kale almam gerekiyor. Bunların hiçbirini umursamıyorum. Ayrıca bir aileden iki Türkiye güzeli çıkması harika.
Annen ne hissediyor?
Gururlu. Biz ailecek gözlerimizle konuşuyoruz. Annemin gözünden gurur akıyor.
HEYECANDAN GÜÇ ALDIM
- Hayatımda bir anı ‘tbt’ yapacak olsam yarışma gecesini seçerdim. Arkadaşlarım podyuma çıkmadan önce “Heyecanından güç al” dediler. O pozitif heyecandan çok güç aldım. Tekrar tekrar yaşamak isterdim.
- Tacı ilk taktığımda önce bir sindirme süresi yaşadım. Anlayamadım, içeri götürüldüm, kıyafetlerim değiştirildi falan… Hepsi ezberden yaptığım hareketlerdi. Sonra annemin ve ablamın gözlerinin içine baktım. O kadar gurur duyuyorlardı k! “Bir şeyleri başarmışım” dedim.