İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları'nda meslektaşları Mana Alkoy ve Nazife Aksoy'u taciz ettiği iddiasıyla yargılanan oyuncu Uğur Arda Aydın, 2021'de cinsel saldırı suçundan 2 yıl 6 ay hapisle cezalandırılmıştı.

KARAR ÇIKTI

Ardından İstinaf Mahkemesi'ne karar hakkında itirazda bulunan Aydın'ın davası yeniden görülmüştü. "Cinsel saldırı" davasında karar çıktı. Uğur Arda Aydın'ın 2 yıl 6 ay hapis cezası İstinaf Mahkemesi tarafından onanarak, kesinleşti.

"SESSİZLİĞİMİZİ KORUDUK"

Kararın ardından avukat İdil Cansu Mahmutoğlu ile İrem Ünal Nizamoğlu, konuyla ilişkin yazılı açıklamada bulundu. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Mustafa Akay Amerika’da hayranlarıyla buluştu! Mustafa Akay Amerika’da hayranlarıyla buluştu!

Uğur Arda Aydın'ın

Müvekkillerimiz Mana Alkoy ve Nazife Aksoy'un şikayetleri üzerine açılan ve İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen dava, 07.06.2022’de sanık Uğur Arda Aydın’ın yeniden 2 yıl 6 ay hapis cezası almasıyla sonuçlanmış, bu karar da İstinaf Mahkemesi tarafından 20.09.2022’de onanarak, kesinleşmiştir.

Dava sürecinin en başından itibaren her ne kadar sanığın, müvekkillerimize ve bize karşı tutumu bu yönde olmasa da; gerek davaya gölge düşmemesi gerekse de sanığın lekelenmeme hakkını göz önünde bulundurarak, ilkelerimize uygun şekilde sessizliğimizi koruduk. Ancak bu sessiz duruşa, duruşma salonu önünde ve sosyal mecralarda asılsız iddialara dayanan saldırgan tutumla cevap verildi.

Uğur Arda Aydın'ın

"YILDIRMA POLİTİKASI UYGULANDI"

Kadınların yıllar süren mücadelesi sonucunda kazanılan 'Kadının Beyanı Esastır' ilkesi hukuk ve hukukun ilkelerinden uzak dille; adeta bu davada hiçbir delil sunulmamışçasına manipüle edilmeye çalışılmıştır. Bu ilkenin kasten yanlış yorumlanması ise maalesef kadın mücadelesini değersizleştirme çabasıdır. Tüm dava süreci boyunca sanık ve vekilleri tarafından maddi olgular üzerine konuşulması gerekirken, spekülasyona başvurulmuş, tacize uğrayan kadınların 'nasıl tepki vermesi gerektiği' kelime kelime dikte edilmiş, sanık ve vekilleri tarafından her duruşma öncesi güvenlik görevlileri çağrılmış, dayanışma çağrısı mesajında kadın gücünü temsil eden sembollerden 'şiddete meyilli' olduğumuz yorumu maalesef duruşma salonunda dahi yapılmış, bu ve benzeri saldırgan tutumla yıldırma politikası uygulanmıştır.

"TACİZLERİNE DEVAM ETTİ"

Hatta İstinaf Mahkemesi’nin ilk bozma kararı, adeta sanığın lehine gibi algı yaratılmaya çalışılmış ve “yargılamanın artık Nazife için yapılacağı” bizzat sanık tarafından tüm mecralarda paylaşılmıştır. Uğur Arda Aydın, yeniden ceza aldıktan sonra adeta beraat etmiş gibi kararı lanse etmiş, müvekkilimizi / müvekillerimizi kamuoyunda haksız göstermeyi hedeflemiş ve tüm bu süreç boyunca tacizlerine devam etmiştir.

Dosya kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu Raporu ile Adli Tıp Kurumu raporu ve tanık beyanları bulunmaktadır. Aynı oyunda görev alan herkesin tanık olarak dinlenmesi, düzenlenen raporların incelenmesi sonucu oluşturulan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Teftiş Kurulu Raporu’nda sanığın eylemleri gerçekleştirdiği ve olayın örtbas edilmeye çalışıldığı kanaatine varılmıştır. Bu durum ilk derece Mahkemesi’nin her iki kararıyla ve İstinaf Mahkemesi kararıyla da sabittir.

Uğur Arda Aydın'ın

"SÜRECİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"

Suçun işlendiğini ispatlayan tüm delillerle birlikte, İlk Derece ve İstinaf Mahkemesi kararlarında sanığın suçlu olduğuna karar verilmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hem kuralları hem de hassasiyeti gereği Uğur Arda Aydın’ın görevini sonlandıracağından kuşkumuz yok ancak yine de sürecin takipçisi olacağız.

"KARAR, KADIN MÜCADELESİNİN HAKLI VE KAZANILMIŞ BİR ZAFERİDİR"

Tüm manipülasyon, yıldırma teknikleri ve saldırgan tutumlara rağmen; bu emsal nitelikteki karar, yıllar süren kadın mücadelesinin haklı ve kazanılmış bir zaferidir. Bu zafer, şüphesiz ki tüm kadınlar için, kadınlar tarafından alınmıştır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur...