Murat Taygur, şehir stresi geride bırakıp kendisini doğanın içine bırakan isimler arasına dahil oldu. Şimdilerde yaşamını Kaz Dağları’nda devam ettiren Taygur, gelen proje tekliflerini ise ince eleyip sık dokuyor.
“ÇOCUKLUĞUMU BULDUM…”
Kaz Dağları macerasını anlatırken “Her şey arkadaş ziyareti ile başladı” diyen Murat Taygur, “Bir gün İzmir’den çekimden dönerken tesadüfen Altınoluk’ta oturan arkadaşımın yanına uğradım. 2 gün Kaz Dağları’nı gezdirdi bana. O anda adeta çocukluğuma döndüm” ifadelerini kullandı.
Çocukluğunun incir, ceviz ağaçları ve derenin olduğu bir yerde doğa ile iç içe geçtiğini dile getiren Taygur, yaptığı bu geziyle birlikte geçmişi hatırladığını ifade etti. “Kaz Dağları’nda çocukluğumu buldum” diyen oyuncu, “İlk kez bu kadar mutlu huzurlu ve kaygısız iki gün geçirmiştim uzun zaman sonra…” şeklinde konuştu.
DÖNÜM NOKTASI OLDU…
Yaptığı bu kısa ziyaretin kendisi için bir dönüm noktası olduğu dile getiren usta oyuncu, sonrasında gelişen olayları ise şu şekilde aktardı: “İstanbul’a döndüm… Koşuşturma karmaşa derken hep özledim Kaz Dağları’nda geçirdiği o iki günü… Daha sonra 2017 yılının Kasım ayında bir anda karar verip Kaz Dağları’na kaçtım. Yaklaşık 3 yıldır da buradayım. Doğa ile iç içe, barışık bir hayat yaşıyorum…”
TEKLİFLERİ DEĞERLENDİRİYOR…
Hayatı boyuncu hep mutlu olduğu şeyleri yaptığını ve iyi hissettiği yerlere yolculuk ettiğini söyleyen Murat Taygur, oyunculuk kariyeri ile ilgili verdiği karardan mutluluğunu ise şu sözlerle ifade etti: “Bizim jenerasyonun aileleri, çocuklarının doktor mühendis olmalarını isterlerdi… İkisini de olamadım… İyi resim çizerdim… Annem babam ‘Bırak resmi dersine çalış’ derlerdi ama ben sanat severdim. Çocukluğumda ayrıca aklımda ve yüreğimde hep oyunculuk vardı. Şimdi oyuncuyum bir dizi de doktor diğerinde mühendis oynayabiliyorum.”
Kendisine gelen proje tekliflerini değerlendirdiğini de söyleyen Taygur, yeni hayatından ayrılmasının zor olacağını ise şöyle dile getirdi: “Gelen teklifleri değerlendirirken adeta bir ses duyuyorum her seferinde ‘Gitme’ diye… Sanırım Kaz Dağları da beni sevdi, benim onu sevdiğim gibi….”