Günlük hayatımızda evden çıkar çıkmaz aslında telaş, endişe ve kafamızdaki sorular yankılanmaya başlıyor. “Fırın açık mı?, Ütünün fişi çekili mi?, Su kapalı mı?” derken tonlarca soru ve endişe evden çıkar çıkmaz başlıyor. Bu durum herkesin başına gelebilir ancak eğer sık sık bu durum yaşanıyorsa bir rahatsızlık belirtisi olabilir. Son yıllarda görülme sıklığı git gide artan Obsesif-Kompulsif Bozukluk yani OKB, kişilerin istekleri dışında ortaya çıkan ve rahatsız edici düşünce, davranışlar olarak tanımlanmaktadır. Peki ya bu durum hayatımızı nasıl etkiliyor? Bilinç altı uzmanları ile görüşmeler yaptık ve bu konu hakkında detaylı bilgiler aldık. İşte tüm detaylar…
Her insanın hayatında ufak tefek takıntılar olabilir. Mantıksız, rahatsız edici düşüncelerin ve davranışların sürekli oluşması durumunda ortaya OKB çıkıyor ve bu problem, hayatı gerçekten zehir eden ve o düşünceden kurtulabilmek adına eylemi gerçekleştirmesi gereken bir problemdir. Örneğin temizlik takıntısı olan insanlar, sağlığını tehlikeye atmayı göze alarak ellerini günde 200 defa yıkayabilmektedir Ayrıca bu kişiler, pislik bulaşabilme riski dolayısıyla evden çıkmayacak duruma gelebilir.
Pislik kavramı aslında bu kişiler için çok farklı bir kavram; kimseye tanımlayamaz sadece hisseder. Bu zor durum da hastaya gerçekten kendini iyi hissetmeyeceği şeyler yaşatır. Genelde kadınlarda görülen bu rahatsızlık 4. Psikiyatrik tanı adı altında karşımıza çıkmaktadır.
Takıntılarımızdan Kurtulmak Adına Mucizevi Yöntem
Kişilerin elinde olmadan ortaya çıkan ve genelde çocukluğa dayanan bu durumlar, gençlik çağında belirli sebeplerle bilinç altına yapışıp kalır ve ilerleyen yaşlarda büyük bir sorun olarak karşısına çıkar. Bu probleme karşı çözüm de aslında probleme yönelik anıların iyileştirilmesiyle yapılıyor.
Sağ tarafımız her zaman geçmiş sol tarafımız da gelecek olarak anılır. Kişilerin bu takıntılı düşüncelere sahip olmadığı bir dönemi hatırlaması istenir ve buradan mükemmel bir anı alınarak gelecek kısmına yapıştırılıyor. Bu sayede de problem doğal bir şekilde ortadan kalkıyor. Amerika’da yapılan bu uygulamaya kopyala yapıştır tekniği adı veriliyor ve dünyada çok sık kullanılıyor.
Tedaviyi Ertelemeniz Yıllarınızı Götürür
Bilinç altı uzmanlarının söylediklerine göre kişi bu rahatsızlığı fark edebilir ama asla engelleyemez. Çünkü bir noktadan sonra artık davranış kişiyi yönetiyor. Zaman geçtikçe de endişe ve korku daha çok artıyor. Aynı zamanda hasta yakınları için de çok zor durumlar ortaya çıkabiliyor. Takıntılı olan insanlar toplumda kendilerine yer bulurken de zorlanırlar; bu sebeple genelde saklama ihtiyacı duyarlar ama yine de sorun yaşarlar. Bu sebeplerle tedavi süreci ertelenmemeli ki hayat kabusa dönmesin.